Mehmet Ali ALÇINKAYA

Mehmet Ali ALÇINKAYA
Mehmet Ali ALÇINKAYA
Tüm Yazıları
Kadın Özgürlüğü, Barış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası...
21.08.2025
532

“Kadın özgür değilse toplum da özgür değildir.”
Bu söz, yalnızca bir tespit değil, aynı zamanda halkların özgürlük yolunu aydınlatan tarihsel bir hakikattir. Kadın köleliğinin çözülmediği bir toplumda özgürlük, eşitlik ve barış iddiası daima yarım kalacaktır. Bu nedenle, özgürlükçü Kürtlük paradigması; etnik kimlik mücadelesini aşan, evrensel bir toplumsal dönüşüm çağrısıdır.

Bugün Ortadoğu’da yaşanan derin krizler —savaşlar, yoksulluk, devletçi baskılar ve ekolojik yıkımlar— aynı zamanda büyük bir yeniden doğuşun imkânlarını da yaratmaktadır. Kürt özgürlük hareketinin geliştirdiği paradigma, bu krize karşı kadın özgürlüğünü, demokratik toplumu ve demokratik sosyalizmi bir çıkış yolu olarak önermektedir.

Kadın Özgürlüğü: Toplumsal Devrimin Öncülüğü

Kadının köleleştirilmesi tarihin ilk sömürü biçimidir. Bu zincir çözülmeden hiçbir toplumsal özgürlük mücadelesi tamamlanamaz. Özgür kadın mücadelesi; yalnızca kadınların eşitliği için değil, aynı zamanda toplumun bütününün özgürleşmesi için stratejik bir devrimdir.

Bugün Rojava’dan Şengal’e, Kürt kadınlarının direnişi; sadece bir halkın değil, tüm insanlığın umut kaynağı olmuştur. Kadın öncülüğü, demokratik toplumun teminatı; barışın kalıcılaşmasının garantisidir.

Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı

Barış, yalnızca silahların susması değildir. Barış, halkların kendi kimliği, dili ve kültürüyle özgürce yaşayabildiği bir demokratik düzenin kurulmasıdır.

Demokratik toplum:

Halkların eşit temsiliyetini,

Yerel özyönetimi,

Kadınların karar mekanizmalarında eşit öncülüğünü,

Doğa ile uyumlu ekolojik yaşamı esas alır.

Bugün Kürt sorununun demokratik çözümü, sadece Kürtler için değil, Türkler, Araplar, Ermeniler ve bütün Ortadoğu halkları için kalıcı barışın anahtarıdır. Bu nedenle barış mücadelesi, demokrasi ve özgürlük mücadelesinden ayrı düşünülemez.

Demokratik Sosyalizmin İnşası

Kapitalist modernite; ulus-devlet, cinsiyetçilik ve kapitalist sömürü üzerine inşa edilmiştir. Bu sistem, toplumları parçalamakta, doğayı talan etmekte ve halkları birbirine düşürmektedir.

Demokratik sosyalizm ise buna karşı, toplumun öz iradesine, paylaşımcı ekonomiye, kadın öncülüğüne ve demokratik siyasete dayalı bir alternatif olarak yükselmektedir. Bu anlayışta özgürlük, devletin ele geçirilmesiyle değil, toplumun kendi kendini yönetmesiyle mümkündür.

Demokratik sosyalizm, ekonomik adaleti, toplumsal eşitliği ve doğayla uyumlu bir yaşamı garanti altına alır.

Güncel Tarihsel Görev

Ortadoğu halkları bugün iki yol arasında sıkışmış durumda:

Bir yanda ulus-devletin milliyetçi, erkek egemen ve kapitalist tahakkümü.

Diğer yanda halkların özgürlüğünü, eşitliğini ve kardeşliğini savunan demokratik ulus ve demokratik sosyalizm paradigması.

Kürt halkı, kadın özgürlüğü temelinde geliştirdiği yeni paradigma ile yalnızca kendi geleceğini değil, tüm bölge halklarının yolunu aydınlatmaktadır. Türk, Arap, Fars, Ermeni, Asuri ve tüm halkların barış içinde eşit yaşamı, bu paradigma ile mümkün olabilir.

Özgür Kadın, Demokratik Toplum, Sosyalist Gelecek

Kadın özgürlüğü olmadan toplum özgürleşemez. Demokratik toplum olmadan barış kalıcılaşamaz. Demokratik sosyalizm olmadan eşitlik sağlanamaz.

Bugünün devrimci görevi açıktır:

Özgür kadını yaratmak,

Demokratik toplumu inşa etmek,

Demokratik sosyalizmi kurumsallaştırmak.


Özgür kadın → Özgür toplum.
Özgür toplum → Kalıcı barış.
Kalıcı barış → Halkların kardeşliği.
Halkların kardeşliği → Demokratik sosyalizm.

Yeni paradigma, insanlığın kurtuluş yoludur.
Yaşanacak gelecek: Özgür kadın, demokratik toplum ve sosyalist yaşamdır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar