Mehmet Ali ALÇINKAYA
Türkiye’nin siyasal tarihinde Kürt sorunu, yalnızca ulusal sınırlarla sınırlı bir mesele değil; aynı zamanda bölgesel ve uluslararası güç dengeleriyle doğrudan bağlantılı bir sorundur. Bugün ülkede barış ve uzlaşı ihtimalinden söz edilebiliyorsa, bu büyük ölçüde Sayın Abdullah Öcalan’ın tarihsel rolü ve geliştirdiği çözüm perspektifleri sayesindedir. Onun ortaya koyduğu Demokratik Modernite paradigması, yalnızca Kürt halkı için değil; Türkiye halkları ve tüm Ortadoğu için özgürlük, eşitlik ve demokratik toplum inşasının yol haritasını sunmaktadır.
Ne var ki, devletin ve iktidarın İmralı üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit politikası, bu tarihsel imkânı bilinçli bir şekilde sabote etmektedir. Tecrit, sadece bir bireye uygulanan bir izolasyon değil; Kürt sorununun demokratik çözümünü, Türkiye’nin demokratikleşmesini ve bölgesel barış olanaklarını rehin alan stratejik bir siyaset tarzıdır. Bugün Meclis’te Barış Anneleri’nin sesinin kısılmasıyla, İmralı’da Öcalan’ın sesinin susturulması aynı zihniyetin farklı yansımalarıdır: inkâr, bastırma ve çözümsüzlük.
İktidar, Kürt sorununu hâlâ bir “terör” sorunu olarak tanımlamakta; çözümü güvenlikçi politikalara hapsetmektedir. “Terörsüz Türkiye” söylemi, barışı güvenlikçi bir çerçeveye sıkıştırmakta, Kürt halkının kimlik, özgürlük ve eşitlik taleplerini görünmez kılmaktadır. Bu anlayış kısa vadede iktidara siyasi manevra alanı sunabilir; fakat uzun vadede Türkiye’yi de bölgeyi de yeni krizlere ve çatışmalara sürüklemektedir.
Bu zihniyetin en açık yansıması ise Rojava’ya yönelik saldırılarda görülmektedir. Rojava’da gelişen demokratik özerklik, kadın öncülüğünde örgütlenen toplumsal model ve halkların ortak yaşam deneyimi, Öcalan’ın paradigmasının somutlaşmış halidir. Türkiye’nin Rojava’ya dönük askeri müdahaleleri ve kuşatma politikaları, yalnızca Kürt halkını değil; tüm Ortadoğu halklarının barış, özgürlük ve demokrasi umudunu hedef almaktadır. İmralı’daki tecrit ile Rojava’ya yönelik saldırılar, aynı stratejinin farklı araçlarıdır: demokratik çözüm ve demokratik toplum inşasını boğma çabası.
Tarihsel deneyimler açıkça göstermektedir: Kürt sorununu güvenlik merkezli yöntemlerle çözmek mümkün değildir. 1920’lerden bugüne kadar izlenen inkâr ve bastırma politikaları, yalnızca yeni kırılmalar ve çatışmalar yaratmıştır. Buna karşın, Öcalan’ın geliştirdiği demokratik çözüm perspektifi, halkların eşitliği, özgürlüğü ve ortak yaşamını temel alan barışçı bir çıkış yoludur. Dolayısıyla, İmralı’nın kapısını kapatmak; yalnızca bir kişiyi değil, Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun geleceğini de kapatmaktır.
Bugün Türkiye’nin önünde tarihsel bir tercih vardır: Ya güvenlikçi zihniyetle krizi derinleştirip toplumsal barışı bütünüyle boğmak; ya da diyalog ve müzakere yoluyla demokratik toplumun inşasına kapı aralamak. İmralı’nın kapısını açmak, yalnızca bir kişiye özgürlük tanımak değil; Türkiye’nin demokratikleşmesini ve Ortadoğu’da kalıcı barışı güvence altına almaktır.
Çağrımızdır:
İktidara: Tecrit ve inkâr siyasetine son verin. Kürt sorununun çözümü için müzakere ve diyalog kanallarını açın. Öcalan’ın barış sürecindeki belirleyici rolünü kabul edin.
Halklara: Barış ve demokratik toplum inşası için sesinizi yükseltin. Barış Anneleri’nin çığlığına, Rojava’daki halkların direnişine, Türkiye’deki demokrasi mücadelesine sahip çıkın. Çünkü halkların özgürlük ve eşitlik mücadelesi ortaktır.
Bugün görev açıktır: Süreci sabote eden güvenlikçi politikalara karşı çıkmak, halkların ortak barış mücadelesini büyütmek ve demokratik toplumun inşasını hızlandırmak. Tarih, bu sorumluluğu üstlenenleri yarının barış mimarları olarak yazacaktır.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMesele AK Partili belediyelere soruşturma izninin verilmesi değil… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİİlber Hoca'nın sulandırdığı su krizi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSon konuşan Korgeneral! 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAç-Kapa: İmralı-Saray 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“İmralı Kapısını Kapatmak, Süreci Sabote Etmektir” 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.08.2025
21.08.2025
18.08.2025
14.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
25.07.2025
21.07.2025
15.07.2025