Mehmet Ali ALÇINKAYA
CHP’nin, komisyonun ortak iradesine rağmen İmralı’ya gitmeme kararı, yalnızca bir ziyaretin reddi olarak görülmemelidir. Bu tutum, Türkiye’nin yüz yılı aşkın süredir süren güvenlikçi politikalarının, inkâr pratiklerinin ve devlet merkezli siyaset anlayışının bugün hâlâ etkili olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla bu karar, teknik bir ayrıntı değil, toplumsal barışın geleceği açısından tarihsel bir kırılma noktasıdır.
İktidar Karşıtlığı Barışı Gölgelememeli
Türkiye’de iktidara muhalefet demokratik bir haktır; ancak muhalefetin özü, toplumsal ihtiyaçları gözeten ve barışı savunan bir politik çizgiye dayanmalıdır. CHP’nin aldığı tutum, iktidara karşı çıkarken barışı, çözümü ve demokratik dönüşüm imkanlarını görmezden gelen bir çizgiye kaymıştır. Bu nedenle karar, yalnızca siyasal bir tercih değil, iktidar karşıtlığı maskesi altında barış karşıtlığına dönüşen bir tarihsel hatadır.
Barış Süreci Toplumun Ortak Hakkıdır
Barış süreci, hiçbir siyasi partinin tekelinde değildir. Halkların, emekçilerin, kadınların, gençlerin ve üreticilerin ortak hakkıdır. Çözümün temel aktörlerinden biriyle görüşmeyi reddetmek, yalnızca bir kapıyı kapatmak değil; halkların eşitlik ve özgürlük talebini ve demokratik topluma geçiş imkanını geriye itmek anlamına gelir.
Barış ve demokratik toplumun inşası, konuşmayı, müzakereyi ve toplumun tüm kesimlerine söz hakkı tanımayı gerektiren uzun bir süreçtir. İmralı ile diyalog, bu sürecin zorunlu bir aşaması olarak defalarca kanıtlanmıştır.
Demokratik Toplumun Temel İlkeleri
Demokratik toplumun inşası üç temel unsur üzerine kuruludur:
1. Diyalog ve müzakere kanallarının açık olması,
2. Toplumsal temsilin tanınması,
3. Siyasal cesaret ve toplumsal adalet yönelimli bir paradigmaya sahip olunması.
Kürt meselesi gibi derin toplumsal sorunlar, bu unsurlar gözetilmeden çözülemez. İmralı ile görüşmeyi reddetmek, çözüm sürecini kesintiye uğratır, toplumun geleceğine zarar verir ve demokratik perspektifi daraltır. CHP’nin tutumu, pratik olarak Kürt karşıtlığını yeniden üreten bir etkiye sahiptir; çünkü barışın temel aktörünü dışlamak, toplumsal çözüm iradesini geri çekmek demektir.
Güvenlikçi Paradigma ve Barışa Engel
Türkiye’nin son yüzyılı, güvenlikçi politikalarla yönetilen bir tarih olmuştur. Bu yaklaşım, sorunları yönetir ama çözmez; barışı erteler, çatışmayı yeniden üretir. CHP’nin İmralı’ya gitmeme kararı, bu eski devlet aklının etkisinden kopamamış bir siyasal pozisyonu yansıtmaktadır.
Oysa demokratik toplumun inşası, barışa odaklanan, diyalogdan kaçınmayan ve toplumsal temsilin meşruiyetini tanıyan siyasal cesaretle mümkündür. Gerçek muhalefet, çatışmayı değil barışı, baskıyı değil demokratik çözümü savunur.
Demokratik Toplumun Yol Haritası
Barış ve demokratik toplumun inşası için gerekli olanlar şunlardır:
Diyalog sürecinin koşulsuz açılması,
Tüm toplumsal kesimlerin müzakere sürecine dahil edilmesi,
Halkın taleplerini temel alan radikal demokratik bir paradigma,
Cesur, ilkesel ve toplum merkezli bir siyasal yaklaşım,
Güvenlikçi aklın yerine katılımcı, özgürlükçü ve eşitlikçi bir toplumsal sözleşme.
Türkiye’nin geleceği ancak bu ilkeler etrafında inşa edilebilir. Bunun dışında kalan her yaklaşım, statükoyu güçlendirmek ve barış imkanlarını zayıflatmaktan başka bir sonuç doğurmaz.
Sonuç
CHP’nin İmralı’ya gitmeme kararı;
İktidar karşıtlığının barış karşıtlığına dönüşmesine,
Toplumsal çözüm iradesinin daraltılmasına,
Demokratik toplum inşa sürecinin geciktirilmesine
yol açan tarihsel bir hatadır. Türkiye’nin ihtiyacı, halkın dilini konuşan, cesur ve barış merkezli bir demokratik çizgidir. Bu çizgi, sadece bugünün değil, geleceğin de kurtuluş yoludur. Barışı savunmak, bu ülkenin tüm halklarının ortak geleceğini savunmaktır.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDeepfake mi? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSıra Mansur Yavaş’ta mı? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAdaya da gidildi; peki bundan sonraki hamle ne? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCHP’siz İmralı olur ama çözüm süreci olmaz 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciZindan yetmedi bir de ‘Açlık Cezası…’ 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYDünya gündemi ve Türkiye'de barış sureci 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBravo CHP’ye!!! 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanCHP’nin kendi geleceği ile büyük Kürt imtihanı 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşuİmralı’ya gidilsin mi gidilmesin mi… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMeclis komisyonu İmralı’ya gidecek ama nasıl… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal eti kimler paylaşıyor? halktv.com.tr şirket şirket ortaya çıkardı 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDünya değişirken İBB İddianamesi! 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli’nin dediği olursa 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.11.2025
20.11.2025
17.11.2025
12.11.2025
9.11.2025
5.11.2025
2.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
22.10.2025