Mehmet BARANSU
Ölüm oruçlarının gündemde olduğu bugünlerde AK Parti’nin Kürt ve terör konusunda acilen ilk etapta yapması gerekenleri yazacağımı iki hafta önceki yazımda sizlerle paylaşmıştım. Aynı yazımda hükümetin terör ve Kürt sorunu kapsamında bir karar verip, “PKK-Öcalan-BDP” üçlüsünün peşinden gitmemesi gerektiğine de vurgu yapmıştım. Kendi yol haritasını belirleyip, oyunu kendi yönlendirmeliydi.
Bu hafta kısaca bu konuya bir giriş yapmak istiyorum. 30 hatta yüz yıllık bir sorunun bir iki yazıyla anlatılamayacağını da biliyorum.
Hükümet terör ve Kürt sorunu konusunda iki ayrı yol haritası belirlemeli. Eğitim, dil, kültürel haklar, Kürtçe savunma, Kürtçe isimler, yeni anayasa hiçbir pazarlık yapılmadan, hükümet tarafından hızlı bir şekilde hayata geçirilmeli. Bir yıllık yol haritası belirlenip, bu konu kamuoyuyla paylaşılmalı. Bu konularda hiç kimseyle pazarlık yapılmayacağı, terörle mücadelenin bu konulardan ayrı ele alınacağı net bir şekilde vurgulanmalı. Terörün arkasından gidildiği, pazarlık yapıldığı izleniminin doğru olmadığı bu yol haritasıyla kamuoyunda pekiştirilmeli.
Yıllardır dile getirilen âkil adamlar konusunun çözüm için yardımcı olacağını düşünmeyenlerdenim. Türkiye’de âkil adamlar olarak bugüne kadar öne sürülen isimlerin çoğu politize olmuş durumda. Bu isimler çözüm odaklı konuşmaktan ziyade, siyasi kazanım elde etme veya siyasi pozisyonlarını koruma amacındalar. Kaldı ki âkil adamları PKK’nın ve bölge halkının da çok dikkate almadığı unutulmamalı. Öcalan’ı dikkate almayan bir örgütün âkil adamları dikkate alacağını düşünmek de çözüm ve barışı ertelemekten öteye gitmeyecektir. Bu isimlerin bugüne kadar otaya somut bir yol haritası çıkartmadıkları da işin başka bir yönü.
Kürtlerin sadece BDP’den ve PKK’dan ibaret olmadığını hükümet artık anlamalı. Barış yanlısı öteki Kürtlerle sorun daha sık konuşulmalı. BDP’nin, Kürtlerin çoğunluğunu temsil etmediği unutulmamalı. Buradan BDP’yle konuşulmasın teklifinde bulunduğum düşünülmesin. Hükümet BDP kadar siyasallaşmamış öteki Kürtlere de söz hakkı vermeli.
Daha önce yapılan Kürt açılımına benzer yeni bir açılım hayata geçirilebilir. Ancak bu açılım, kamuoyunun yakından tanıdığı sanatçılarla değil, bölge halkıyla yapılmalı.Açılım için Beşir Atalay yerine yeni bir isim bulunmalı. Sayın Atalay daha önce aldığı görevde yaptığı basit hatalardan dolayı bir güven sorunu yaşamıştır ve yola güven sorunu olan biriyle çıkmak doğru bir karar değildir.
Yeni isim vicdanlara seslenen, Bülent Arınç veya Arınç tarzı bir isim olabilir. Kuvvetle muhtemel üç dönem şartından dolayı siyasete ara verecek olan Arınç, bence yeni süreç için en doğru isim. Parlamento dışından da bu sonunun çözümüne büyük katkı sağlayacaktır.
Haftanın iki günü doğu ve güneydoğudaki illerde halkın, aşiretlerin, sivil toplum örgütlerinin, bölgenin ileri gelen isimlerinin katılımında çözüm toplantıları yapıp, ele alınacak konular hızlı bir şekilde hayata geçirilmeli. Her ayın sonunda benzer toplantılarla hayata geçirilen çözümler katılımcılarla paylaşılmalı, hayata geçirilemeyen çözümlerin nedeni, varsa yaşanan sıkıntılar kendileriyle paylaşılmalı.
Bu toplantılara devleti temsilen asker, polis ve diğer bürokratlar da en üst düzeyde katılmalı ve halkla, bölge insanıyla sorunlar birebir yüz yüze konuşulmalı.
Bu toplantılara siyasi partiler kesinlikle davet edilmemeli. Toplantıya davet edilecek her siyasi parti çözümsüzlüğe bir adım daha atılması anlamına gelecektir. Çünkü siyaset maalesef oy ve rant eksenli yapıldığı için bu çözüme katkı sunmayacaktır.
Bu toplantılar şu neticeyi doğuracaktır. Bölge halkı devletin çözümden yana olduğunu, kendilerinin bu çözümün bir parçası olduklarını görecek ve bu da dip dalgası yaratarak, bölgede yayılacaktır. Bu da bize barışa bir adım daha yaklaştıracaktır.
Hakikatleri Araştırma Komisyonu da Bülent Arınç, Sırrı Süreyya Önder tarzı siyasetçiler başkanlığında toplanabilir. Doğu ve güneydoğuda yapılan toplantılarda bu konu da ele alınmalı. Devletin yanı sıra PKK’nın iç infazları da bu komisyonda tüm yönleriyle ortaya çıkartılıp, kamuoyuyla paylaşılabilir.
Bu samimi ve iyi niyetli çalışmaların bölgede çok hızlı bir şekilde barış ivmesi yaşatacağı da kısa sürede görülecektir.
Baraj yüzde 5 veya altına düşürülebilir. Bu, bölgede temsili adaleti sağlayacaktır. BDP dışında başka partiler de bölgede söz sahibi olacak, parlamentoda temsil sağlanacaktır.
Yerel yönetimler güçlendirilmeli, merkezî yetkilerin bir bölümü hızla yerel yönetimlere devredilmelidir. Bu devirin ardından hukuk dışına çıkan, eylem ve faaliyette bulunanlar merkezî kontrol sitemiyle etkin bir şekilde hukuk önünde yargılanmalıdır. Kontrol ve ceza esas alınmalıdır.
Koruculuk sistemi kademeli olarak derhal kaldırılmalıdır. Devlet vatandaşının güvenliğini koruyacak yeni mekanizmalar kurmalıdır.
Bu önerimin çok tartışılacağını bilerek yazıyorum. PKK’nın lider kadrosuyla etkin bir biçimde mücadele edilmeli. Özellikle ilk 20 ve 40 isim etkisizleştirilmelidir. Yerim olmadığı için etkisizleştirmeden neyi kastettiğimi, sonuçlarını başka bir yazıda ele alacağım.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015