Mehmet BARANSU
“Türkiye’de Nurculuk ve Fethullah Gülen Grubu’nu Bitirme Kararı”na 2004 Ağustos MGK’sında imza atan hükümet, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine savunma stratejisini yok hükmü üzerine kurdu. 2013 yılındaki fişleme belgeleriyle ilgili ise daha gerçekçi cevaplar vermek zorunda kaldı.
Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, “Fişleme alçaklıktır ama biz bu belgeleri hayata geçirmedik” dedi. AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik ise, “Hakan Fidan’la ilgisi yok, alt seviyenin işi” demek zorunda kaldı.
İşlenen suç bu kadar aleniyken, birileri güvenlik sistematiği adı altında “rutin dışına çıkmışken”, ülkeyi yöneten Başbakan Erdoğan ve ilgili kurum yöneticisi Hakan Fidan’a düşen bir sorumluluk var. Dana hissesine girdi diye bu ülkenin bir bürokratı fişlenmiş ve devletin kaydına girmiş. Bu bürokratın ve fişlenen diğer onlarca bürokratın hakları ne olacak? Bu bürokratları yasadışı kayıt altına alanlarla ilgili nasıl bir idari/adli işlem yapılacak? Taraf’ta geçen hafta yayımladığımız beş üst düzey MİT yöneticisinin imzasını taşıyan “Arz Belgesi” bugüne kadar MİT- Başbakanlık arasındaki “kayıt altında” olan ve devlet geleneğine uygun ilişkiyi rutin dışına çıkartan bir belgeydi. O belgede MİT özetle şu suçu işlediğini itiraf etmişti; “Kişilerle ilgili bizden bilgi istiyorsunuz, fakat Gül’ün Başbakanlığı döneminde yayınlanan genelge nedeniyle kişiler hakkında sadece yasal- adli- somut bilgileri verebiliyoruz. İstediğiniz yasal alan dışındaki bilgileri resmi yollardan iletiyoruz ama bu ilerde başımızı derde sokabilir. O yüzden biz resmi olarak kişilerle ilgili ‘müspet’ raporu verelim, sonra temsilcimiz aracılığıyla şifahi ya da imzasız biçimde bir kağıtla ideolojik-siyasi yakınlık bilgilerini gönderelim.”
Evet, Arz Belgesi’nin özeti aynen böyleydi. Yani MİT- Başbakanlık ilişkisi rutin dışına çıkmıştı. Tıpkı Susurluk’ta olduğu gibi devlet rutin dışına çıkmayı alışkanlık hâline getirmişti. Şimdi sorulması gereken soru şu; Bu yasadışı işlemin hesabını kim verecek? Devlet bunun hesabını soracak mı? Yargı bu konuda bir süreç başlatacak mı? Mağdurlar şikâyet edecek mi? Özetle devleti 2013’te “rutin dışına” çıkaran bu “alçaklık” gerçekten temizlenecek mi? Yoksa “bir Hakan’la her şey değişmiyor” diyen ve suçu aşağıdaki kişilere yıkan Hüseyin Çelik yaklaşımı ile alttakilere mi fatura kesilecek? Belgelerde sorumlular o kadar net ki. Fişleme “talep sahibi” Başbakanlık ve Başbakanlık Müsteşarlığı. Uygulama emrini veren Hakan Fidan. Fişleme anayasal suç. Ama Erdoğan soruşturmalara izin vermeme yetkisiyle bu anayasal suçu işlemeleri için MİT personelinin önünü açıyor.
2013 belgelerini hükümet kabul ettiğine göre, bu suçu işleyenlerin tamamı için adli ve idari soruşturma başlatılması için hem talimat hem de suç duyurusu yapılmalıdır. Bunu yapmamaları, suçun kendi emirleriyle işlendiğinin kanıtıdır. Eski Türkiye’de fişleme ve yasadışı işleri TSK yapar, askerî yargı zırhı olduğu için de kimse hesabını soramazdı. Şimdi yeni güç merkezi olarak bu işi MİT yapıyor ve Başbakan’ın soruşturma izni vermeme garantisiyle kimse hesap soramıyor.
Taraf olarak yeni MİT Kanunu’nu deşifre etmeseydik, bu yasa Meclis’e gelseydi, tam bir Muhaberat Devleti kurulmuş olacaktı. Şimdi Erdoğan korumasıyla Yarı Muhaberat Devleti’nde yaşıyoruz.
Milli Eğitim’e atanacak birini ilgili bakana bırakmak yerine MİT’e soran Erdoğan, ana politikalarda da aynı şeyi uyguluyor. Dış politikayı, Dışişleri kadrosuyla değil MİT’le; Eğitim politikasını MEB’le değil MİT’le, ihale verilecek kişileri Maliye’yle değil MİT’le görüşüyor. Tıpkı Esad gibi... Benzeri çok görülen Tek Adam Rejimi’nin İstihbarat Devleti’nde yaşıyoruz. Değerimiz fişlerimizde yazılan kadar.
http://www.taraf.com.tr/mehmet-baransu/makale-fisleme-alcakliksa-geregini-yapin.htm
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015