Mensur Akgün
Köşe yazarlığının yanı sıra, 9 yılı Marmara’da, 20 yılı da Kültür’de olmak üzere 29 yıldır ders veriyorum. Arada Bilgi’de, Has’ta, Yedi Tepe’de ve yurt dışında da ders verdim. Boğaziçi’nde asistanlığım sırasında da girdiğim dersler oldu. Ama geçtiğimiz döneme kadar hiç online ders verme fırsatım olmadı. Teklifleri de ciddiye almadım. Online dersin kaliteyi düşüreceğine, öğrenci ile hoca arasındaki büyülü ilişkiyi kıracağına inandım. Bana ders sadece sınıfta verilirmiş gibi geldi.
Salgın olmasaydı bilgisayarın başına geçip ders vermeyi asla düşünmezdim. Fakat salgın benim gibi eğitimin yöntemi anlamında “tutucu” birinin bile fikrinin değişmesine yol açtı. Zorunluluk yeniliği dayattı. Yüz yüze eğitim kadar keyif vermese bile online eğitimin de yararlı olabileceğini, bize de öğrencilerimize de yeni imkanlar sunabileceğini gösterdi. Eminim bu duyguyu sistemleri sorunsuz çalışan pek çok meslektaşım da paylaşıyordur.
Umarım öğrencilerimiz de en az bizler kadar bu yöntemi benimsemiştir ve derslerinden daha çok yararlanmanın yollarını arıyordur. Çünkü artık bu sistem değişmeyecek, salgın bittikten sonra da dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de online eğitim sürecek, derslerin en azından bir kısmı online olarak verilecek. Daha da önemlisi okulları bittikten, bizlerden ayrıldıktan sonra da onlar online olacak.
* * *
Dünya pazarlamadan diplomasiye pek çok meslek dalının çevirim içi yapıldığı bir evreye girdi. BM Güvenlik Konseyi dahi online toplandı. Ofis yerine evden çalışmanın mümkün olduğu, Zoom’un, Skype’ın yüz yüze toplantı kadar işe yaradığı görüldü. Alışveriş için artık sokağa çıkmanın, çarşıya ya da alış veriş merkezine gitmenin gerekli olmadığı anlaşıldı. Sempozyumların, konferansların, atölyelerin online yapıldığı bir çağa adım attık.
Telefonlarımız, tabletlerimiz, bilgisayarlarımız bankalarımız, kütüphanelerimiz, AVM’lerimiz ve hatta üniversitelerimiz haline geldi. Daha da önemlisi o hale geldiği salgın yüzünden daha geniş kesimler tarafından idrak edildi. Kitabı giderek daha az kitapçıdan, gazeteyi giderek daha az gazeteciden alıyoruz. Alışkanlıklarımız ölmese de tablete, bilgisayara daha çok zaman ayırıyoruz.
İngilizceyi ya da istediğiniz herhangi bir yabancı dili artık elimizdeki telefondan öğrenebiliriz. Corsera, EdX, MOOC, Khan Academy bir tık uzağımızda. Pek çok konuyu ücretsiz öğrenmemiz, makul bir fiyata sertifika sahibi olmamız mümkün. YouTube başlı başına bir kaynak haline geldi. Bazı konuları benim diyen hocalardan daha iyi işleyen kanalları var. Podcast’ler, İTunes-U gibi mecralar ortaya çıktı.
İnternet kampusun, Facebook arkadaşlığın yerini tabii ki tutmaz ama çevirimiçileşme de durdurulamaz. Teknoloji büyük bir hızla ilerliyor. Salgın bu hızın üstünde çarpan etkisi yarattı. Hem arzı arttırdı, hem de talebi. Dolayısıyla derslerin online yapılması, yapılmak zorunda kalınması öğrenciler açısından fırsat. Geleceği şimdiden yaşıyorlar, geleceğe bazen şartlarını zorlayarak şu anda ulaşıyorlar.
Onların bu değişimi yakalaması, online eğitimi hafife almaması, bizlerin de elimizden gelenin en iyisini yapması gerekiyor. Elimde bir veri yok ama tecrübeye dayalı kanaatim öğrencilerimizi iki veya üç ders saati sınıfta olduğu gibi sadece konu anlatarak ekran karşısında tutmamız, haftada en az 20-25 saatlerini bizleri dinlemeye ayırmalarını beklememiz gerçekçi değilmiş gibi geliyor. Sınıftaki gibi gözlerini yakalamamız, konu dağıtarak onları toparlamamız imkansız.
Bizim de biraz geleceğe yönelmemiz, geleceğin yöntemlerini denememiz şart. Bu da mesela dünya siyaseti kadar olmasa da teknolojiden de anlamız anlamına geliyor. Zaten bizden sonraki kuşaklar muhtemelen siyaset bilimci, iktisatçı, işletmeci oldukları kadar grafikçi ve belki bilgisayar programcısı olacaklar. Derslerinin sunumlarını grafiklerle, vidolarla, yeni çekim ve kayıt yöntemleriyle renklendirecekler.
Geçiş döneminde ise sorumluluk bana kalırsa en çok üniversite yönetimlerine düşüyor. Her şeyden önce öğrenciye açılan kapıların iyi çalışması gerek. Kayıtlarından mezuniyetlerine işlemlerini online yapılabilmeliler. Derslerini sorunsuz şekilde izleyebilmeliler. Kullanılan ara yüzler çekici, cezbedici olmalı, zamanın ruhunu yansıtmalı. Sanırım en önemlisi de derslerini izledikleri programlar katılımlarına izin vermeli. Kullanıcı dostu olmalı.
Ben ve benim öğrencilerim bu konuda şanslıyız. Sakai platformu üstünde geliştirilen CATS programı iyi çalışıyor. Başka üniversitelerin de başarılı uygulamaları olduğunu biliyorum. Ayrıca YÖK de imkanı olanla olmayan üniversiteler arasındaki işbirliğini teşvik ederek sorunlara çözüm üretmeye gayret ediyor. Ancak sorun bizim sınıfta derse benzer içerik, yönetimlerin de bu içeriği sanala taşıyacak program üretmesiyle bitmiyor.
İçerik kalitemizi arttırmamız, anlattığımız dersi öğrencinin anlamasına yardımcı olacak hale getirmemiz gerekiyor. Bu yüzden de devreye grafikler, tablolar, fotoğraflar ve videolar eskisinden çok daha fazla giriyor. Öğrenciyle kamera ve ekran nedeniyle kopan duygusal iletişimizin yeniden tesisi ancak onlara hitap edecek, duygu ve beğenilerini yakalayacak sunumlarla mümkün. Bu da aslında ekip çalışması, maliyet ve yepyeni bir akademi anlayışı, algılayışı demek.
* * *
Bana öyle geliyor ki sınıf sanallaştıkça tiyatro sahnesi olmaktan çıkıp film setine benzeyecek. Tek başımıza oynadığımız oyunlarla kendimize çektiğimiz, öğrenmeye teşvik ettiğimiz öğrenciler giderek büyük ve pahalı prodüksiyonlardan yararlanmayı tercih edecek. Eğitim dili evrenselleştikçe de rekabet artacak, “en iyi eğitimi” en makul fiyata temin eden okullar zemin kazanacak. Küreselleşme hiç beklenmedik bir hızla ve akademi için yıpratıcı bir şekilde kendisini hissettirecek.
Umarım yanılıyorumdur, umarım bu benim distopik yanılmamdır ama 10 yıl, hadi bilemediğiniz 20 yıl içinde benim yaptığım işi robotlar yapmazsa, sizlere ve sizlerin çocuklarınıza benden çok daha iyi eğitim vermezse şaşarım. Yapay zeka bu hızla gelişirken, roketlere, uçaklara, dronlara monte edilmesi, köpek benzeri robotların müstakbel suçluları yakalaması konuşulurken yaptığım işin tehdit altında olmadığını düşünmek herhalde gerçekçi olmaz.
Yine de bizim ülke olarak da, üniversite olarak da, hoca olarak da değişime direnmemiz değil uyum sağlamamız gerekiyor. Salgın bize bu fırsatı tanıdı. Eğitimin sanallaşabileceğini, sınıftan çıktığında ille de kalitesinin düşmeyebileceğini gösterdi. Şimdi sıra yaptığımız işi daha iyi yapmakta, yeniyi tanımlayıp ona göre tedbir almakta. İçerik kadar içeriğin kalitesine de önem vermekte. İmkanı olmayan öğrencilerimize de dersleri takip edebilecekleri bilgisayarları, tabletleri, hatta belki telefonları temin etmekte. İyi ve huzurlu bir tatil günü dileğiyle…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
13.07.2025
18.06.2025
4.06.2025
11.05.2025
12.02.2025
29.01.2025
8.01.2025
25.12.2024
15.12.2024