Mücahit BİLİCİ
Ülkede kimsenin hak ve adalet gibi bir derdi yok. Hep çoğunluk yahut mütegallibe olanlar yahut nihayet üste çıkanlar vatan, millet, din, Osmanlı diyor. Altta olanlar ise hak, hukuk ve özgürlük deyip ezilmemek istiyor. Polisten dayak yiyenler polis olunca dayak atmaya, polisken dayak atmaktan çekinmeyenler bir süre sonra kendileri polisten dayak yemeye başlıyor.
Her dönemin hak hırsızları, malını çaldıklarına terörist diyor. Kemalistler gasplarını gizlemek için mağdurlarına mürteci veterörist dediler. Dindarlar laikleri terör kapsamına almaya çalışırken bir de kendi aralarında iç savaşa başladılar. Eski müttefikler (parti ve cemaat) birbirini hain veya terörist yapmaya kalktı. Kürdlerin haklarının gasp edilmesine itiraz eden herkese terörist etiketi yapıştırmakta tereddüt edilmedi. Ne var ki, tekçiliğe isyan eden (hem Kürd hem de Türk) örgüt, parti vecemaatlerin (kanton, medya, devlet dairesi gibi) bir yerde hâkimiyet ellerine geçer geçmez tekçiliğin, sansürün, lider-tapıntısının dik alasını yaptıklarına şahit olundu.
Türkiye’de zalim de çok mazlum da. Çıkar mızraklarının ucuna vatan veya din mushafı asılan bir siyaset meydanı Türkiye. Elinden gelse despot olacakların mağduriyet teolijisi geliştirdiği, mağduriyet marşları ile büyümüşlerin eline güç geçince kolayca despotlaştıkları bir ülke. Muhatabı Yezidleşince kendisi otomatikman Hüseyin oldu sananlar ve sayılmak isteyenlerle dolu bir ülke.
Maalesef masum olan pek yok. Adalet arayışının şahit ve gazileri değil hâkimiyet savaşının kazanan ve kaybedenleri var.Mağdursun evet ama masum değilsin. Yalnız kalışının kaynağını başkalarının korkaklığında arayarak kendini aldatma. Yalnızlığının kaynağını tarihin boyunca kendinden başka hiç kimsenin haklarını savunmamış olmanda, kendi davandan başka hiçbir şeye hakiki bir saygı göstermemiş olan bencilliğinde ara. Güçlüyken bencil olanın mağdurken yalnız kalması kaçınılmazdır. Hızla yükselmek için dalları kıranlar düşerken tutunacak dal bulamazlar.
ZAMAN’A EL KONULMASI
Epeydir, cemaat konusunda yazmıyorum. Çünkü cemaat bir mağduriyet hakperestliği içine girmeyip bir güç ve rövanş kibri ile yoluna devam ettiği, özeleştiri çağrılarına saygısızlık ve propaganda ile cevap vermekte ısrar ettiği için acınmayı haketmiyor. Fakat mağdurdur. Zaman’a el konulmasına dair kanaatimi beyan etmem gerektiği için şu kaydı düşmem gerekti. Mağdur olduğu bu zamanda bile Cemaat’e ama’sız sahip çıkmak hakperestlikle bağdaşmaz. Cemaat mazlum ve mağdurdur ama masum değildir. Geçmiş yanlışları ile yüzleşmemiştir.
Gelelim Zaman’a kayyum atanmasına. Kuşkusuz bu zaten olmayan bir kitaba uydurulmuş bir siyasi operasyondur. Yapılan şey bir gasptır. Apaçık bir zulümdür. Kabul edilemez bir keyfiliktir.
Maalesef cemaatin asıl trajedisi, kendi yalanlarına inanmasıdır. Mesela Türkiye’yi şu anda plebisiter diktatörlükle yöneten Tayyip Erdoğan’a karşı yaptığı hamleyi yolsuzluklar için yaptığına insanların inanacağını sanacak kadar ya bencilliğinden bihaberdir ya da samimiyetten yoksundur.
Hakkaniyeti, ilkeyi değil gücü esas alır ve güç ile güç için insanlara muamelede bulunursan, gücün kadar saygı görürsün.Gücü kullanan, gücün etkilerine açık hale gelir. Güç hatırı için ilkeli kalmazsan, güç ilkesinin kriterlerine muhatap kalırsın.İktidar kavgasına rızasıyla girene ağlamak yakışmaz. Kazanmakta da kaybetmekte de muhafaza etmeye çalışman gereken şey izzetin olmalı. Çünkü zulüm de zalimler de gelip geçicidir.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
22.07.2025
10.07.2025
1.07.2025
28.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025
4.05.2025