Muharrem Sarıkaya
ŞUNU baştan belirteyim her parti son 20 yılın en sıkıntılı yerel seçim sürecini yaşıyor.
Buna neden de dışsal değil, tamamen içsel konular…
Ya teşkilatını aşamıyor, ya adayını, ya da ittifak içine girmek istediği partiyi…
Durum böyle olunca birbirinin içine geçmiş sorun yumağını çözmek de kolay olmuyor.
YENİ BUNALIM
Bu bunalım 2002’den bu yana aday belirleme sürecinde ilk kez farklılaşan AK Parti, CHP ve diğer partiler için de geçerli…
Bir başka parti ile işbirliği olmadan seçimi kazanamayacağını görüyor ama işbirliğine sıcak bakmıyor.
Daha ilerisi, ilk kez karşılaşılan bir şekilde adaylıkları kesinleşenlerin listeleri açıklanmadan bir gün önce kamuoyuna yansıyor; bu da partilerde yeni bir tartışmanın önünü açıyor.
Liste kaydırmalarına neden oluyor; daha önce bir ilçe için yapılan kamuoyu araştırması, kaydırılan kişi için bir kez daha yineleniyor.
Bu da yeni bir zaman kaybı yaratıyor; kriz var algısını üretiyor.
TERK SORUNU
Büyükşehirlerdeki durum ise daha karmaşık...
Çünkü partilerin aradığı nitelikli aday nasıl bir durumla karşılaşacağını kestiremediği için büyükşehre soyunmaktan kaçıyor; aday olmak isteyeni de partiler beğenmiyor; yeni bir isme yöneliyor.
Büyükşehir ilçeleri ise bir başka tartışmanın zeminini oluşturuyor; birçok il ve ilçe teşkilatı dün aday tepkisi veya tercihini sunmak için Ankara’da parti genel merkezlerini doldurmuştu.
Bu karmaşık sürecin bir de ittifak yapılan partilere bırakılması planlanan il teşkilatları ile ilgili bunalımı var ki bu da başka bir sorun.
İl teşkilatları, ittifak içinde oldukları partiye bırakılması halinde “kaybedeceklerini” ileri sürürken, “Kaybetmek için mi ittifak yapıyoruz, dilerseniz gidip ittifak yaptığımız partiye biz anlatalım” hayıflanmasında bulunuyor.
Hatta bazı haklı gerekçelerini de sıralamaktan geri durmuyor…
TEŞKİLAT BELİRLESİN
Bu nedenden olsa gerek, CHP ve İYİ Parti arasındaki görüşmelerde teşkilat tepkileri de göz önünde tutulmuş.
Hatta CHP, bazı illerde aday belirlenme sürecinin doğrudan teşkilata bırakılmasına, aralarındaki müzakere göre karar verilmesi yönüne gidilmesini önermiş.
Şu kadarını söyleyebilirim ki AK Parti’nin bugün üzerinde mutabakat sağlanan, müzakere kapsamında olmayan 20 yeri daha açıklamaya hazırlanırken, diğer yerlerle ilgili netleşme yok.
Büyük ihtimalle bu hafta sonuna kadar bir noktaya varılır.
CHP ise mutabakat sağlanan yerleri bu hafta da açıklamaya devam ederken, müzakerede olduklarını geriye bırakacak.
BAŞBAŞA GÖRÜŞTÜLER
Bu kapsamda CHP lideri Kılıçdaroğlu dün İYİ Parti gibi Millet İttifakında birlikte olduğu Saadet Partisi’nin kapısını çaldı ve lideri Temel Karamollaoğlu ile buluştu.
Görüşmenin bir bölümü heyetler halinde geçmiş, ağırlıklı bölümü de Kılıçdaroğlu ile Karamollaoğlu’nun baş başa görüşmesi şeklinde gerçekleşmiş.
"İTTİFAK ZARAR VERİYOR"
Görüşme sonrası SP lideri Temel Karamollaoğlu ile konuştum, “Ben öteden beri söylüyorum, mahalli seçimde genel ittifak isabetli değil” diye söze girdi.
Bu düşüncesini CHP liderine de ilettiğini belirtip gerekçesini şöyle dile getirdi:
“Görüşmemizde genel ülke meseleleri üzerinde de durduk. Ben orada da söyledim, bütün partilerle mahalli yerde, ilde, ilçede, beldede dirsek teması olabilir, zaten bugüne kadar da oluyordu. Ama yukarıdan genel bir ittifakı doğru bulmuyorum. Çünkü kutuplaşmayı arttırıyor. Kutuplaşma da zarar veriyor. Böyle ittifaklar birileri tarafından da bu kutuplaşmanın aracısı haline getiriliyor. Bundan kaçınmak lazım, ama CHP ile de mahallinde dirsek teması olabilir.”
"İYİ GİBİ OLMAZ"
Bu aşamada, “CHP ile bizim işbirliğimiz İYİ Parti gibi olmayacak mı diyorsunuz?” sorusunu yönelttim.
“Evet, İYİ Parti gibi bir işbirliğimiz olmayacak” yanıtını aldım…
***
Ödül gibi tören
Diyarbakır’da hafta sonu, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nin (GGC) 33. Başarılı Haberciler Ödül Töreni vardı...
Ödül jürisi beni de ödüle layık görmüş; var olsunlar, kıvanç, onur duydum…
Törende GGC Başkanı sevgili arkadaşım Veysi İpek’in de altını çizdiği gibi, “İstanbul’da yaşanan tayfunun, bölgede günlük esinti olduğu coğrafyada” gazetecilik mesleğini yaşam sırtında yürüten arkadaşlarımın beni ödüle layık görmesinin ayrı değeri var.
“En iyi yazar” dalında şahsıma tevdi edilen ödülle birlikte Habertürk’ten, “En İyi Kadın Sunucu” dalında Didem Arslan Yılmaz, “En İyi Sabah Programı” dalında sabah ekranının vazgeçilmezi olan Para Gündem’den Ebru Baki, Serdar Kuter ve Bülent Aydemir ile “En İyi Haber” dalında Mehmet Kayahan ödül aldı.
Başarılı birçok gazeteci ve televizyoncu da Diyarbakır’a bizzat gelerek ödüllerine kavuştu.
Baştan belirteyim, bir ödül töreninde ne olması gerekiyorsa hepsi vardı…
DİYARBAKIR’IN TÜRKÜSÜ
Sadece ödül töreni mi; törenden sonra GGC lokalinde düzenlenen gece de muhteşemdi…
Bölge türkülerini bıkmadan derleyen sanatçı Bedri Ayseli, türkünün nasıl sade okunabileceğini yine gösterdi; her zamanki asil duruşunu bir daha sergiledi.
Sohbeti, nezaketi, insanlığı Diyarbakır türküleri gibiydi…
Aktardığına göre, derlemesini yaptığı Suzan Suzi türküsünün öyküsü filme alınmış montajı son aşamaya gelmiş.
Yaşadıklarını da bir kitapta toplamış, bazılarını anlattı, gülmekten kırdı geçirdi; kitabın yakında yayınlanacağını söyledi.
NE CEVHERLER VARMIŞ
Mahalli sanatçıların performansı da muhteşemdi; günün ilk saatlerine kadar çalıp söyledi.
Müzikle amatörce uğraşan bir kişi olarak söylüyorum ki, bazı gazeteci arkadaşlarımızın sanatçılara eşlik ederken çıkardığı performans sahnelerdeki birçok sanatçının önündeydi…
“İçimizde ne cevherler varmış” demekten kendimi alamadım…
Töreni, bizleri buluşturan cemiyet ortamıyla GGC ödül gecesinde bir tek eksik yoktu, fazlası vardı…
Bizler için tek başına ödül değil, gecesi de ödül gibi oldu…
***
Hükümetin Demirtaş kararı...
AİHM, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında bir süre önce tutukluluğunun sonlandırılması yönünde karar vermişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da AİHM kararının “yok hükmünde” olduğuna yönelik tepki vermişti.
Buna da, Türkiye’nin denetime alındığı Avrupa Konseyi, hem de AB içinden karşı tepki yükselmişti.
Hükümet, AİHM kararını detaylı bir şekilde incelemiş ve bundan sonra izleyeceği yol haritasını belirlemiş.
Konuyla ilgili etkin ve yetkin ismin belirttiğine göre “AİHM’nin kararını hemen uygulama yoluna gitme niyeti” hükümette yok.
KARARI MAHKEME VERİR
Buna yönelik “genel analiz raporunda” AİHM’in kararlarının, “Ulusal yargı yerlerinin ara kararlarını ortadan kaldıran veya kesin kararlarını bozan kararlar” olmadığı anımsatılıyor.
Eğer AİHM ile yerel mahkeme kararı uyuşmazsa Bakanlar Komitesi’nin denetim yetkisine dahil olacağı belirtilip şu noktaya dikkat çekiliyor:
“Ancak bu (Bakanlar) Komite hukuki olmaktan ziyade siyasi ve diplomatik bir denetim yapar ve diplomatik yolları kullanır.”
Ardından kararın içeriğine dönük değerlendirmeye geçiliyor.
AİHM ELEŞTİRİSİ
AİHM’nin 7 konuda Türkiye’yi haklı bulduğu, 3 konuda ihlal tespiti yaptığına işaret ediliyor.
AİHM’nin 3 kararı eleştirilirken, “bağımsız bir gözlemciyi ikna edecek düzeyde suç işlendiği yönünde makul şüphede bulunduğu tespitini yapan AİHM’in diğer yandan tutukluluğun siyasi saiklere dayandığını ileri sürmesinin kendi içindeki çelişkidir” deniliyor.
Bu kapsamda şu eleştiriye yer veriliyor:
“İspanya’nın kendi bütünlüğünü koruma kaygısıyla aldığı son derece sert ve yer yer hukuk sınırlarını aşan önlemleri meşru gören AİHM’in konu Türkiye olunca tam tersi yaklaşım sergilemesi hiçbir surette kabul edilemez…”
ÜÇ AY ZAMANI VAR
AİHM kararının kesin olmadığına bir vurgu daha yaptıktan sonra, “bir itiraz olmasa dahi 20 Şubat 2019’a kadar süresinin bulunduğu” hatırlatılıyor.
Üç ay içinde itiraz olması halinde 5 hakimden oluşan Panel tarafından konunun ele alınıp inceleneceği bildiriliyor ve şöyle deniyor:
“Karar henüz kesin olmadığı için Sözleşmenin (AİHS) 46. maddesi anlamında hüküm ve sonuç doğuracak nitelikte bir karar değildir. Karar bu şekilde kesinleşmiş olsa dahi, Türkiye yargı yerlerinin kararlarını yeniden ele alması, değerlendirmesi ve AİHM’in gerekçelerini de dikkate alarak kararını vermesi ile AİHM kararına uymuş olur. Ancak ulusal yargı yerleri bu yeniden değerlendirme sonucunda esas açısından kendi kararlarını vermek konusunda mutlak bir bağımsızlığa sahiptir. Burada önemli olan, AİHM kararındaki gerekçelerin mahkemece karşılanmış olmasıdır. Öte yandan ulusal yargı mercilerinin verdiği kararlar da doğal olarak itiraz ve temyiz gibi iç hukuk yollarına tabidir.”
KENDİ KARARINI VERİR
Cumhurbaşkanı’nın “bağlayıcı değil” sözünün de bu kapsamda ele alınması gerektiğinin altı çiziliyor.
Son cümlelerde şöyle deniyor:
“Öncelikle karar kesin değildir. İkinci olarak AİHM'in ulusal mahkeme yerine geçerek karar verme veya verilen kararı bozma yetkisi yoktur. Üçüncü olarak AİHM kararındaki bulguları da dikkate alarak yeniden değerlendirme yapmak suretiyle karar verecek olan yine ilk derece mahkemesidir. Bu açıklamanın kararın Türkiye yargısı tarafından yeniden değerlendirilmesiyle ve sözleşmesel düzenlemeden kaynaklanan etkisiyle bir ilgisi yoktur. Türkiye’nin bağımsız ve tarafsız yargısı, yeniden değerlendirmeyi yapar ve hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kendi kararını verir...”
Özetle, Demirtaş’ın AİHM kararı nedeniyle, en azından üç ay sonra toplanacak Bakanlar Komitesi’ne kadar serbest kalmasını kimse beklemesin diyor…
Peki ya sonrası derseniz; bu zaman diliminde mahkemelerin göstereceği davranışları izlemek gerekiyor.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.08.2021
26.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
12.05.2021
11.05.2021
3.05.2021
28.04.2021