Muharrem Sarıkaya
YAHUDİ inanışında yaygın olan kelimenin anlamı eski Yunanca’ya dayanır.
Yahudi Eskogladya’sı Mesih, yani dünyanın sonu gelmeden Kudüs’e üçüncü tapınağın inşasını öngörür.
Ortodoks ve muhafazakar Yahudilik taraftarları için insanın ve dünyanın sonu demektir; öbür dünyaya kurulacak üçüncü tapınakta dua ederek gitmeyi özler…
Kudüs’te Mescid-i Aksa’da son üç gündür yaşananlar tam anlamıyla cehennemin geldiğinin işaretinden başka bir şey değil.
Aslında narsist, sandık demokrasisini içine sindiremeyen bir eskogladyatörün, cehennem kahramanının yarattığı dehşete tanıklık ediyoruz.
Ne zaman ki oyları düştü, hükümet kuramaz duruma geldi, en bilindik silaha dine ve aşırı milliyetçiliğe sarıldı.
Aslında şaşırmamak lazım…
Çok değil, 6 ay kadar önce benzeri de Washington’da aynı yoldan ilerledi ve demokrasinin beşiği olarak kabul edilen Kongre’ye vandallarını saldı.
Her yeri yakıp yıktı…
WASHINGTON YA DA KUDÜS
Kudüs’te son üç gündür yaşananlar da farklı değil…
O andan itibaren demokrasinin veya insanlığın en eski mabedi olmuş fark etmez.
“Analarından doğdukları ilk gündeki gibi günahsız olmaları halinde girip namaz kılması” şartı olan, Kubbet-üs-Sahra’da yani Mescid-i Aksa’da insanlığa karşı saldırmayı kendinde hak görür.
Hele gerisinde bir de hükümeti döneminde yaşanmış onlarca yolsuzluk dosyası mahkemelere yansıdıysa yapacağı din kaşıyıcılığı ve milliyetçi tepkileri yükseltip, insanlara saldırtmaktan geçer.
Aslında Şeyh Cerrah’ta uzun süredir yaşanan bir dramın, ağır sorunun yeni bir evresini yaşıyoruz.
SİLVAN VE ŞEYH CERRAH’I İŞGAL
Uzun süredir Silvan ve Şeyh Cerrah bölgelerinde yaşayan Arap kökenli Filistinlilerin evlerinden çıkarılması ve buralara Yahudi olanların yerleştirilmesi politikası vardı.
Bu politika Netanyahu hükümeti döneminde daha da azgın şekilde uygulandı.
Binildiğinde adres sormaya gerek görmeden El Amirah’a götüren sarı dolmuşların güzergahı adım adım ele geçirildi.
Aslında Kudüs her geçen gün daha da gerici hale geldi, hatta o denli ki Tel-Aviv ile zıt yönlere savruldu.
Zaten iki yıl içinde gittiği dördüncü seçimde 5 dinci partinin koalisyon hükümetinde etkinlik gösterecek sayıda milletvekili çıkarıyor olması da bunun göstergesi.
Ancak beklendiği gibi olmadı, hükümet kurmak için 61 sandalyeyi bulamayan Netanyahu yolsuzluk ve hırsızlık suçlamaları arasında gideceği seçimde radikallere bir gül vermesi geriyordu.
Son yaşananlar işte bu nedenle 2009’dan bu yana Başbakanlık görevini yürüten Netanyahu’nun koltuğu elinden alınmaması için yarattığı bir cehennem azabı.
Özetle Eskogladyatör hali…
İKİNCİ ŞARON OLMA PEŞİNDE
İsrail üzerine çalışmalarıyla bilinen Kadir Has Üniversitesi’nden Doç. Dr. Salih Bıçakcı ile dün sohbet ederken, “Netanyahu ikinci Ariel Şaron olacağını sanıyor” diye söze girdi.
Çünkü Mescid-i Aksa’ya zamanında Şaron da girme hadsizliğine düşmüştü.
Bıçakçı’nın dikkat çektiği, aşırı radikalleşmenin İsrail ile sınırlı kalmayıp, bütün bölgeyi tehdit eder hale gelmesi.
“İran’da da daha radikaller iş başına gelmek üzere” diye söze girdi, bölgenin iki kanlı bıçaklı ülkesindeki bu radikal yükselişin, bölgenin diğer ülkelerini de etkisi altına aldığının altını çizdi.
Buna, yaşanan gelişmelere en büyük tepkiyi vermesi gereken Ürdün ve Suudi Arabistan’ın durumunu da ekledi.
ÜRDÜN ASKERLERİ NEREDE?
Doç. Dr. Salih Bıçakcı, her ikisinin de Mescid-i Aksa için önemine dikkat çekip ekledi:
“Mescid-i Aksa’yı koruma görevi Ürdün askerlerine aittir. Ancak Ürdün’ün son dönem içinde bulunduğu ekonomik sorunlar bırakın korumayı, tepki dahi göstermesinin önüne engel…”
Suudi Arabistan’ın ise ABD’de Biden yönetiminin iş başına gelmesinden sonra kendisini İran’a karşı korumak için İsrail’e yanaştığını anımsattı.
Çevresindekilerin kendisine muhtaç olduğu algısına kapılan Netanyahu’nun barışı çözülemez hale getirdiğine dikkat çekti.
Bıçakçı’nın da vurguladığı gibi 1967 savaşından bu yana ilk kez Mescid-i Aksa’da bomba patladı.
Uzun süredir duran çatışmaların yeniden önü açıldı.
Bütün bunlar da koltukta kalabilmek, bir koalisyon kurabilmek için insanlığın katlinden başka bir şey değil…
Bunu aklı başındaki tüm İsrail vatandaşları da görüyor ve biliyor; aslında nasıl bir yöne doğru hızla savrulduklarının onlar da farkında.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Habertürk’teki yayın sırasında aynı noktaya dikkat çekti.
Kudüs’teki kiliselerin ortak bildiriyle İsrail’in şiddete ve provokatif eylemlere son verme çağrısında bulunduğunu anımsattı.
Umarım vicdanı olan herkes bu çağrıya kulak verir.
Yoksa Orta Doğu’da çok daha ağır ve bir o kadar da yakıcı günler yakındadır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.08.2021
26.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
12.05.2021
11.05.2021
3.05.2021
28.04.2021