Muharrem Sarıkaya
SALGININ yükünü en ağır çeken kesimdi…
Aşılarının ilk dozunu Şubat’ta, ikinci dozunu ise Mart’ta yaptırdılar; bu sayede 1,5 yıldır hasta olmadıkları halde kendileri için uygulanan karantina sürecinden kurtulabildiler…
Delta varyantının Türkiye’de gittikçe baskın mutant haline gelmesiyle, Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumlar açısından tekrar endişe edilen grup haline dönüştüler.
DÖRT MİLYON 3. DOZ OLMADI
Buna neden de son dönem hastaneye gelenlerin arasında daha önce iki doz Sinovac aşısı yaptırıp, kendilerine tanınan üçüncü doz aşıyı yaptırmayan 65 yaş üstü kişilerin bulunması…
İlgili kurumların aktardığına göre bugüne kadar 12,5 milyon kişiye Sinovac aşısı yapılmış.
Bunun 7 milyonunu 65 yaş üzerindekiler oluşturuyor.
Ancak iki aya yakın süredir bütün çağrılara karşın ancak 3 milyon 65 yaş üstü insan üçüncü doz aşısını yaptırmış.
Kalan 4 milyon 65 yaş üstü kişi ise henüz üçüncü doz aşı olmaya gitmemiş.
Endişe de burada başlıyor.
Çünkü Sinovac aşısı, ağır hasta olmaktan ve ölümden koruyor…
Ancak aşı olduktan sonra 6 aydan fazla süre geçtiyse, koruyuculukta ciddi düşme olduğunu bilimsel veriler de gösteriyor.
Endişe, iki hafta içinde iki katına çıkan vaka sayısının Ağustos’un ilk haftasından sonra 30 binli rakamlara ulaşması ve aşının koruyucu etkinliği düşen 65 yaş üstü insanların ağır hasta olarak hastanelere taşınması…
Yaş ilerledikçe koronavirüsün etkisinden kurtulma oranı da azaldığı için ölüm sayısının yeniden pik yapması…
AİLE HEKİMLERİ DEVREYE GİRMELİ
Bu nedenle, öğrenci, çalışan veya hizmetli gibi dışarı ile teması yoğun kişilerle aynı evi paylaşan 65 yaş üstü kişilerin belirlenip üçüncü doz aşılarının (rapel) yapılması için çaba gösterilmesi birinci öncelik olmalı…
Aile hekimlerine bu kişilerin isim listesinin verilmesi Sağlık Bakanlığı’nın mükemmel bilgi veri sistemi ile oldukça kolay bir yol…
Eylül ile birlikte 65 üstü yaş grubu sorununun tekrar yaşanmaması için başka bir yöntem de görülmüyor; bu kişilere özellikle Türkiye’de yapılan aşılar içinde antikor üretimi yüksek olan Biontech öneriliyor.
Endişe edilen bir diğer grup da son dönem koronavirüs nedeniyle hastaneye yatanların beşte dördünü oluşturan aşı olmamış kişiler…
Yine resmi verilere göre ölenlerin ağırlıklı bölümünü de aşı yaptırmamış olanlar oluşturuyor…
Ancak bu durum Ağustos’ta pik yapar ve Eylül’e de sarkarsa tam da okulların açılacağı bir dönemde yeni normalleşmeye engel koyacağı kaygısına neden oluyor.
AŞISIZA SOSYAL HAYAT YASAK
Bunun için aşı tereddüdünde bulunanlara karşı bir program yapılması öncelikli hedefler arasında sayılıyor.
Almanya’da Şansölye Merkel ile Bavyera Başbakanı arasında fikir ayrılığına yol açan, Fransa’da Cumhurbaşkanı Macron’un ise kesin uygulama kararı aldığı, parlamentosundan da geçirdiği “aşı olmayana sosyal hayat da yok” uygulaması.
Aşı olmayanların sağlık kurumlarında çalışamaması, 50 kişiden kalabalık yerler ile AVM, sinema, tiyatro gibi alanlara girişlerinin yasaklanmasına kadar uzayan bir dizi yasağın uygulanması…
Bilim Kurulu da Sağlık Bakanlığı da şu aşamada böyle bir karar düşünmüyor.
Bunun olabilmesi için de Hıfzıssıhha Kanunu gereği Sağlık Bakanlığı’nın önerisi ile kabinenin “Sağlık OHAL”i ilan etmesi gerekiyor ki bu da şu aşamada olası değil.
Bunun yerine ikna ve gerçeği göstererek aşı olmaya yöneltme çabası hedefleniyor.
DELTA’NIN İYİLİĞİ DE VAR
Bu arada bütün dünyada endişe yaratan Delta varyantı konusunda iyimser bir bakış da söz konusu…
O da Delta varyantının yaz aylarında ortaya çıkmış olması.
Bilimsel makalelere göre ilk orijinal Vuhan’dan 1260 kez daha etkili ve hızlı olan Delta varyantı, her ne kadar hızla yayılıyor olsa da damlacıkla bulaşması nedeniyle gücünü sıcakta belirli oranda düşürüyor.
Bu da hastanelere yatan sayısını azaltıyor; ancak kış ayları ile birlikte bunun büyük sorun teşkil edeceğinin altına da kalın çizgi çekiliyor.
Dolayısıyla, bu dönemde ortaya çıkmış olması kitle bağışıklığı yaratmasına katkı olarak görülüyor; ancak buna karşın endişe yüksek…
AĞUSTOS’TA PATLAR…
Bütün bunları filyasyon ekiplerinden bilgi alan Halk Sağlığı Uzmanı ve Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Akın’a sordum.
Bilim Kurulu’nun normalleşme ve kapanma ile ilgili tavsiyelerinin belirlendiği alt grubunun da başında bulunan Prof. Dr. Akın da Ağustos ayının ilk haftasından endişeli.
Temkinli bir yaklaşımla, “Ağustos’un 10’undan sonra vaka sayısında ciddi bir rakama ulaşacağımızdan endişe ederim” diye söze girdi.
Nedeni de bayram dolayısıyla insan dolaşımının artmış olması ve aşı yanılgısı nedeniyle insanların maske ve mesafeye dikkat etmemesi.
Prof. Dr. Akın da kamunun 65 yaş üstüne üçüncü doz aşının yapılması konusundaki girişimini olumlu bulduğunu belirtti.
Aşıda bayram döneminde bir düşüş yaşanmasını öngördüklerini, gelecek haftadan itibaren yeniden yükselmesini beklediklerini bildirdi.
Vaka sayısındaki artışın yeniden kapanmayı getirip getirmeyeceği konusunda ise dünya ülkelerini örnek gösterdi.
Olimpiyatların izleyici bir yana, spor yorumcularına bile kapatıldığını anımsattı.
AŞISIZLAR-DELTA-İNSAN HAREKETİ
Vaka sayısındaki artışın nedenini Prof. Dr. Levent Akın da aşısızlar, bayram hareketi ve Delta varyantına bağladı.
Görünen o ki meşhur “maske- mesafe- hijyen” üçlemesinin yeni versiyonu belli:
Aşısızlar- Delta- İnsan hareketi…
Bu üçünün önüne geçilmediği sürece engellenmesi de olası değil.
Sosyal hayat yasaklanır mı onu bilemem ama aşı olmayanlarda ölüm oranının çok yüksek olduğunu resmi veriler de net ortaya koyuyor…
Onların tereddüdünün veya karşıtlığının nasıl kaldırılacağının yöntemini bulmak gerekiyor.
Yoksa “ne yapalım olmuyor!” diyerek salgının önüne geçilmiyor.
Bunu kendilerinin önemsendiğini görmek, şımarık protestocu rolüne bürünmek, arkadaşları arasında tereddüt oyunu oynamak için aşı karşıtlığı yapanların yükünü başkalarının ödeme zorunluluğu yok...
Nasıl ki aşı olmayanların PCR testi parasını, hastane masrafını kendilerinin karşılaması için birçok ülkede karar alınıyorsa Türkiye’nin de bunları bugünden planlaması gerekiyor.
Yoksa bedelinin ağır olacağı ortada duruyor…
Yazarlar
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.08.2021
26.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
12.05.2021
11.05.2021
3.05.2021
28.04.2021