Murat AKSOY
DTK'nın 14 Temmuz'un yıl dönümünde acil toplantıya çağırdığı delegeleri ile 'demokratik özerklik' ilan etti. İmralı'dan Kandil'e, KCK'dan DTK ve BDP'ye legal ve illegal Kürt siyasi hareketi, tek taraflı ilan ettikleri demokratik özerkliğin Kürt sorununu çözeceğine inanıyorlar. Oysa kendi açıklamalarına bakıldığı zaman demokratik özerklik ile yereli güçlendirmek yani idari bir yapısal değişiklik değil tersine kendileri bağlamından hem bölgesel hem de kimliksel ayrımı temel alan bir yönetim yapısı kurmak istekleri daha baskın görünüyor. Bu ise yerel yönetimlerin güçlendirilerek Kürt sorunun çözülmesi değil tersine 'kendi istedikleri çözümü' yerel adıyla tüm Kürtlere dayatmaktan başka bir şey değildir. Bir anlamda mevcut merkezi yapının küçük bir model olarak hayata geçirilmesi.
Bunun en somut göstergesi demokratik özerkliğin tek taraflı ilanıdır. Burada temel soru şudur; hem bölgede yaşayan Kürtler hem de Türkiyeli vatandaşların bu konuda ne düşündükleri demokratik özerkliği savunanlar için önemli midir?
Kabul edelim ki, çatı partisi hedefi gibi demokratik özerklik de gerçekle ilgisi olmayan tek taraflı ve 'siyasi olarak savunulamayan', 'apolitik' bir taleptir. Kürt sorununun alternatif çözüm olarak demokratik özerkliği sunmak en iyi bakışla kendini kandırmaktan başka bir şey değildir. Bu hali ile demokratik özerklik ilan edenlerin hedefi, gücü elinde bulunduran Kürtlerin diğer Kürtleri yönetme isteğinden başka bir şey değildir.
Oysa gerçekten Kürt sorununun çözülmesi açısından yerel yönetimlerin güçlendirilmesi adem-i merkeziyet önemli bir katkı sağlayabilir ama bunun olmazsa olmaz ilkeleri vardır. Klasik demokrasinin yerini katılımcı demokrasiye bıraktığı bir dönemde 'otoriter zihniyet'e dayanan modellerin yaşama şansı yoktur.
Dünyada 1960'laran bu yaşanan küreselleşme dalgasının siyasal olarak en önemli sonucu yerelliğin yani adem-i merkeziyetin öne çıkmasıdır. Yani karar süreçlerinin en küçük ölçeğe indirgenmesi ve merkezi idarenin yetkilerinin yerele devri. Bunun doğal sonucu olarak yerel siyasetin güçlenmesi ve sorunların olabildiği ölçüde yerelde çözülmesidir. Böyle tanımlanan bir yerel siyasetin birbirini tamamlayan bazı öncülleri vardır. Bunlar;
Bütün bu düzenlemeler niceliksel olmaktan ziyade nitelikseldir ve makro düzeyde bir değişimi ifade etmektedir. Farklı toplumsal taleplerin kamu sahasına yansıtılması, ölçekleri değişmekle birlikte gönüllülük ve katılım esaslarına dayanan çeşitli ara karar birimlerine (sivil inisiyatifler, gönüllü çalışma grupları, yurttaş girişimleri, çeşitli sivil birimler vs) devredilmiş olmaktadır. Bu şekilde sadece katılım değil, aynı zamanda denetim yolları da açılmaktadır.
2005 yılında bugün Milli Eğitim Bakanı olan Ömer Dinçar'in hazırlamış olduğu yerel yönetimler reform tasarısı bu nitelikleri tam olarak karşılamasa bile yerel yönetimlerin güçlenmesi açısından çok önemli bir adımdı. Ancak o dönem bu tasarı Cumhurbaşkanı'ndan askerlerin ve medyannın etkisi ile döndü. Parantez açarak söylersek bugün ortaya çıkan bilgilerle bu tasarının neden hayata geçmediğini, kimler tarafından engellendiğini daha iyi biliyoruz. Elbette ki, Türkiye demokratikleşmesinin ve sivilleşmesinin bir yolu da yerel yönetimlerin güçlendirilmesinden geçmektedir. Bu yapısal bir dönüşümün adresi de siyasettir.
Siyaseti reddeden ve sahip olduğu yerel siyaset deneyiminde siyasetin yerelleşmesi bağlamında özgün modeller üretemeyen siyasi geleneğin ilan ettiği demokratik özerkliğin Kürt sorununu çözeceğine olan inançları koca bir yanılsamadan başka bir şey değildir. Demokratik özerkliği savunmak bir siyaseten en doğal hakkıdır. Ama bunun yolu siyasetten yani farklı olanla konuşmaktan, onunla ortak bir gelecek kurma iradesine sahip çıkmaktan geçmektedir.
Demokratik Özerkliği Kürt sorununu çözeceğini iddia edenlerin son günlerde artan şiddet karşısındaki sezsizlikleri asıl niyetlerini ortaya koymaktadır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018