Murat AKSOY

Kürt sorunu çözüldüyse süreçte ısrar neden?
16.03.2015
1364

 Türkiye ilginç bir ülke. Farkında olmadan pek çok sorunumuz çözülüyor. Biz kendi kendimize feryat figan bağırıyoruz.

 
Bakın Kürt sorunumuz çözülmüş bile. Erdoğan son birkaç yıl içinde bir kaç kez dile getirdiği “Kürt sorunu yoktur” söylemini ete kemiğe büründürüp Balıkesir’de açık biçimde ifade etmiş.
 
SORUN ÇÖZÜLDÜ: DAĞILABİLİRİSİNİZ
 
“Hala bakıyorsunuz varsa, yoksa Kürt sorunu. Kardeşim ne Kürt sorunu, artık böyle bir şey yok. … Kardeşim neyin eksik senin? Bir Kürt olarak sen bu ülkede cumhurbaşkanı oldun mu, oldun. Başbakan çıkardın mı, çıkardın. Bakan çıkardın mı, çıkardın. Devletin en üst kademelerine yönetici gönderdin mi, gönderiyor musun, var. Türk Silahlı Kuvvetlerinde var mısın, var. Ne istiyorsun daha? Ne istiyorsun?”
 
Kürt sorunu çözüldüyse dağılabilirsiniz.
 
İnsan yine de merak ediyor. Kürt sorunu, Kürtlerin sorunları çözüldüyse neden çözüm sürecini ısrarla sahiplenip, bunu oya devşirmeye çabalıyorsunuz?
 
Newruz’u atlatmak çözüm süreci trafiğini neden hızlandırdınız? Bizi mi, kendinizi mi kandırıyorsunuz?
 
Sorunu çözen hangi adımları attınız bizim bilmediğimiz?
 
MEZHEPÇİ SİYASETİN SONU
 
Erdoğan’ın bu söylemi, AKP’nin 2012 sonrasında hem iç hem de dış politikadaki mezhepçi siyasal tercihleriyle uyumludur.
 
Erdoğan Kürt sorununun çözümünü, temel hak ve özgürlükleri anayasal güvenceye almak yerine; bölgenin ekonomik kalkınmasında ve din kardeşliğinde gördü.  
 
Bunun için siyasal olarak seküler Kürtleri, Kürt siyasi hareketlerini değil, dini kimliği baskın parti, kurum ve kanaat önderlerini muhatap aldı, onları kamusallaştırdı.  
 
Bu yaklaşımın temel nedeni, AKP’nin iç ve dış politikada ısrarlı biçimde savunduğu mezhepçi politikadır.
 
ÇÖZÜM ÇITASI YÜKSELİYOR
 
Oysa Türkiye, Kürt sorunu dahil çözümü hak ve özgürlüklerden geçen her sorunu ancak demokratikleşerek çözebilir. Oysa Türkiye demokratikleşmeyi bırakalı çok oldu.
 
Türkiye Gezi’den bu yana açık bir tek adam rejime ilerliyor. Demokratik kazanımlar bir bir kaybediliyor. Açık bir hapishane dönüşen ülkede özgürlük alanımız her gün daralıyor. 
 
Otoriterleşen bir ülke çözümü hak ve özgürlüklerden geçen bir sorunu nasıl çözmüş olabilir ki?
 
Erdoğan Kürt sorunu, Kürtlerin sorunu yoktur dedikçe, iktidar çözüm sürecinde ‘mış gibi yapıp’ ayak diredikçe, çözümün çıtası her gün biraz daha yükselmekte ve Türkiye’nin ödeyeceği maliyet her gün artmaktadır. 
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar