Murat AKSOY

Dündar ve Gül’ün serbest bırakılacağını ilk öğrendiğimde…
26.02.2016
1181

 Bazı haberleri paylaşmak reklamda kullanılan sloganla söylersek “paha biçilmez”.

Dün benim için böyle bir gündü.

Gazetecilik yaptıkları nedeniyle 92 gündür “casusluk” suçlamasıyla tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün dün serbest bırakılacağını öğrendiğim ve bunun sosyal medyada paylaşan ilk gazeteci olmak benim için paha biçilmezdi.

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) verdiği tutuklu bulunmalarında “hak ihlalleri var” kararıyla gece yarısı serbest bırakıldılar. Mahkeme kararını saat 17.51 açıklandı.

AYM’nin bu kararı bir gün önce almış olduğunu öğrendim. Bu haberi dün sabah bir iki kaynağımla daha konuşarak teyit ettim.

Ve karardan emin olduktan sonra, dün saat 15.07’de twitterdan şu mesajı paylaştım: “AYM Genel Kurulun’da Can Dündar ve Erdem Gül halkında "ihlal var" kararı verecek. Az kaldı” diye yazdım. Ve birkaç twit sonra ise tahliyelerin “sembolik” olarak “gece yarısı” olabileceğini yazdım.

Sonra sitemizin Genel Yayın Yönetmeni Said Sefa’yla haberi paylaştım ve o da Türk medyasında bu haberi ilk yapan haber sitesi oldu.

BİR HAFTA ERTELENEN KARAR

AYM hak ihlali kararının dün verdi. Karar 14. Ağır Ceza Mahkemesine 20.40 civarında ulaştı. 14. Ağır Ceza Mahkemesi 23.00 sularında Dündar ve Gül’ü tahliye kararı verdi ve tahliye gece yarısı 03.00 sularında gerçekleşti.

Hemen ifade edelim ki, bu karar bir hafta ertelenmiş karar.

Kaynaklarım, AYM’nin bu kararı bir hafta alabileceğini ancak alamadığını aktardılar. Dündar ve Gül’ün şikayeti, AYM Genel Kurulu’na sevk edilmeden önce AYM Raportörü’nün “hak ihlali var” yönündeki raporuna rağmen, bu kararı alamadı. Nedeni ise dosyayı AYM Genel Kurulu’na sevk ederek alınacak “özgürlükçü” kararı daha geniş ve çok oy ile güçlü bir meşruiyetle savunmak. Yani bu kararın ertelenme nedeni, alınacak özgürlükçü karar karşısında daha güçlü bir meşruiyet arama arayışıydı.

Sonuçta Dündar ve Gül hakkında, Genel Kurul’a katılan 15 üyeden 3’e karşı 12 oyla “hak ihlali var” kararı çıktı.

Can Dündar’la tüm ilişkim önce okur-yazarlık sonra meslektaşlık düzeyinde oldu. 1996 yılında İstanbul’da çeşitli cezaevlerinde yaşanan açlık grevini bitirmek için arabulucu olduğu dönemlerde köşe yazdığı Yeni Yüzyıl gazetesinde yazdığı pek çok yazıyı ağlayarak okuduğumu hatırlıyorum.

Son olarak Tuluhan Tekelioğlu’nıın hazırladığı “Persona Non Grata” belgeselinde Dündar ile Gezi süreci sonrası işini kaybetmiş gazeteciler olarak yer aldım.

ERTELENMİŞ BULUŞMA HAFTAYA

Ancak itiraf etmem gerekiyor ki, Erdem Gül ile olan yakınlığım çok daha derin ve değerli benim için. Bu belki ikimizin geldiği sınıfsal ortaklıktan kaynaklanıyor. Meslektaş olmanın ötesinde birlikte çalışma şansı bulduğum, Ankara ziyaretlerinde mutlaka Kızılay’da çay içtiğimiz değer verdiğim bir insan. Geçtiğimi yıl son görüşmemizde ABD’ye gideceğimi söylediğimde, “bir dahaki gelişinde şu akşam rakısını içelim” demişti.

Olmadı, içemedik.

Ben ABD’ye gittim, Erdem gazeteciliği, casusluk sayan bir anlayış tarafından tutuklandı.

Şimdi mutluyum, çünkü gerçekleştiremediğimiz, o akşam rakısını önümüzdeki hafta Ankara’ya gittiğimde içeceğiz Erdem’le.

Bekleriz.

MURAT AKSOY / HABERDAR 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar