Murat AKSOY
Geçtiğimiz hafta İslam ülkelerinin liderleri İstanbul’da İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantısı için bir araya geldi.
Toplantıdan geriye, Türkiye’nin Mısır’dan dönem başkanlığını devralması bağlamında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Mısır’a teşekkür edişi” ve “açık arttırma ile bağış toplama fiyaskosu ve ödenmemiş aidatlar” tartışması kaldı.
Toplantıya, 51 ülkeden temsilciler katıldı. Bunlardan 33’ü toplantıya kral, emir, cumhurbaşkanı, başbakan ve devlet başkanı düzeyinde katılırken diğer 18 ülke toplantıya bakan düzeyinde katıldı.
Toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam dünyası liderlerine önemli çağrıların bulunduğu bir konuşma yaptı.
Erdoğan’ın İslam ülkelerine “Kur'an ve Hazreti Muhammed'in ışığında birlik olalım” çağrısı yaptığı konuşmada; “İslam coğrafyasında yaşanan sorunların nedeni aramızdaki yabancılara” havale etti ve "Biz konuşmayınca devreye teröristler, fitneciler giriyor. Devreye modern Lawrencelar giriyor” dedi.
İSLAM TEK BAŞINA YETMEZ
Devamla “BM'deki daimi 5 üye arasında İslam ülkesi var mı? Dünya 5'ten büyüktür. Artık 1. Dünya Savaşı koşullarını yaşamıyoruz” tespitini yaptı.
Erdoğan’nın konuşmasının en önemli bölüm şüphesiz: “Önce kendimizi sorgulamalıyız.” cümlesiydi.
Gerçekten de, İslam Dünyası’nın en önemli sorunu Erdoğan’ın ifade ettiği gibi içindeki yabancılar, teröristler, fitneciler hatta modern Lawrencelar değil bizatihi İslam Dünyası’nın kendisidir.
Neden mi?
İİT toplantısına katılan üst düzey yöneticilerin medyaya yansıyan görüntülerine bakınca ne görüyorsunuz?
Kapatılan oteller, uçan saraylar, lüks arabalar, kalabalık korumlar, altın klozetler gibi şatafatlar. Bu şatafatlar, sadece Türkiye’deki ziyaretlerine özgü değil. Gittikleri her yerde benzer manzaraları görmek mümkün.
Ama daha önemlisi bu liderlerin benzer bir şatafatı kendi ülkelerinde de sürdürdükleri.
TARTIŞMA İSLAM DEĞİL SİYASET
Her fırsatta bize İslam’ın, Müslümanlığın faziletlerini anlatanların, kendi ülkelerinde yaşanan insan hakları ihlallerini, yoksulluğu, dışlanmışlığı, seçme ve seçilme hakkının yokluğunu, temel hak ve özgürlüklerin sınırlı olmasını ve daha pek çok olumsuzluğu ortadan kaldırmamalarına ne diyeceğiz?
Her fırsatta İslam’a ve Müslümanlığa mündemiç olduğu yönünde fetva verilen temel hak ve özgürlükleri kendi halkına hak görmeyen yönetim anlayışları, İslam’ın hangi yorumuyla açıklanabilir?
Ya da “İslam”’la açıklanabilir mi?
Açıklanamaz.
Çünkü devlet yönetiminden bahsettiğimiz andan itibaren, yönetenler meşruiyetlerini İslam’dan alsalar da tasarrufları dini/ilahi değil dünyevi/sekülerdir.
Bu yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İslam dünyası liderlerine yönelik yaptığı; “Eğer istersek, eğer arzu edersek, eğer Hazreti Peygamber'in bize çizdiği istikamette ilerler ve kardeş olmanın gereğini yerine getirirsek sorunları kolayca aşabiliriz.” söylemi siyaseten anlamlı değildir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplantı boyunca yansıttığı İslam Dünyası adına konuşma, İslam Dünyası’nın “modern temsilcisi” olma havasıyla, İİT’nın küresel sistemde etkili olabilme şansı yoktur.
BATI’YI SUÇLAMA KOLAYCILIĞI
İslam Dünyası’nın bugün içinde olduğu durumun nedeni Batı değil bizatihi İslam Dünya’nın içinde olduğu yozlaşmadır. Bu yozlaşmanın kaynağı ise Müslüman ülkelerdeki yönetici sınıflar ve onların kurdukları düzenin kendisidir.
İçinde olduğu yozlaşmayı, salt Batı suçlayarak açıklamaya çalışmak işin kolay kısmıdır.
Tarihin bir anında sahip oldukları hak ve imtiyazları, ebedi kılmak için kendi ülkesini halkını yokluğa ve yoksulluğa mahkum eden ülkelerin bunu Batı'yı, BM’i eleştirmesi anlamsızdır.
Dünyanın 5’ten büyük olduğunu söylemek teorik bir gerçeği ifade ediyor
Ama aynı mantıkla; şunlar da doğrudur.
Türkiye Erdoğan’dan büyüktür.
Arabistan, Arabistan Kraliyet ailesinden büyüktür.
Katar, Katar Emirliği’nden büyüktür.
Sonuç olarak kendi halkına örnek olmayan, kendi halkının yok sayan, kendi ülkesini bölen yöneticilerin, dünyaya karşı İslam üzerinden ders vermeleri hamasetten başka bir şey değildir.
Bunun için Erdoğan haklı: Önce kendimizi sorgulamalıyız. İslam Dünyası Batı’yı suçlamadan önce kendine eleştirel bakmalı ve İslam okuması dahil her şey reforme edilmelidir.
MURAT AKSOY | HABERDAR
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018