Mustafa Karaalioğlu
Şimdilerde Katar krizi giderek artan bir etkiyle gündemimizi işgal ediyor ama 16 Nisan’ın hemen sonrasında gündemimiz yeni ve güçlü bir atılım döneminin planlarıydı. Cumhurbaşkanı, en kısası 6 aylık olmak üzere 2017’ye kadar sürecek bir dizi plan için talimatlar verdi ve bunların birer yol haritası haline gelmesi için de çalışmalar başlattı.
Cumhurbaşkanlığı sisteminin kabulünden sonra, sistemin ülkeyle sağlayacağı faydaların görülmesi için hızlı davranmak doğrudur. Özellikle bizim gibi uluslararası sisteme entegrasyon ve bağımlılığı yüksek ülkeler için acil, hızlı ve tempolu yürümek gereklidir. Türkiye’nin özellikle tutturulması şu anda zor görülen 2023 hedeflerine ulaşmak için güçlü planlara ihtiyacı vardır.
Ama aynı zamanda bir demokratik ve hukuki onarıma da ihtiyaç vardır. Sonuncusu 15 Temmuz darbe girişimi olmak üzere sarsıcı, yıkıcı ve bütün kesimleri derinden etkileyen süreçlerden geçtik. Lafı uzatmadan söyleyelim, bu süreçler tabiatı gereği geride hukuktan siyasete, ekonomiden sosyal hayata kadar bütün ünitelerde hasarlar bırakır. Yine lafı uzatmadan söyleyelim, yeni bir sistemin ilk adımları atılırken; yani hep birlikte yola çıkılırken kendisini ülkeye ait hisseden daha çok insanın olması iyi olacaktır.
Onarım ihtiyacının siyasi boyutunu en iyi Cumhurbaşkanı Erdoğan bilir; o bahse girmiyorum
Ancak, meselenin toplumsal ve hukuki boyutu siyasi boyutundan öncelikli ve acildir. Bunu söylerken, Türkiye gerçeğinin birinci maddesinin FETÖ tehlikesi olduğunu akıldan çıkarmamak zorundayız. Üstelik, bu sinsi belanın halen sistemden ve cemiyetten yeterince temizlenmediğini düşünenlerdenim. İnce işçilik, titizlik, dikkat ve enerji ile mücadele şarttır. FETÖ nasıl bir birinci tehdit maddesiyse, 15 Temmuz’un yıldönümü yaklaşırken bu ülkeye yaşattıklarını unutmamak ve hesabını sormak da birinci vazifedir.
***
Bununla birlikte bütün davalarda it izine karışan at izlerini artık ayırmamız gerekiyor. İtirazların yapılacağı OHAL komisyonu gecikmeye devam ediyor ve son olarak komisyonun dosyalara temmuzda bakacağı açıklandı. Ancak, bu meseleyi çözecek ve onarımı temin edecek sadece komisyon değil bizatihi yargıdır.
FETÖ ile mücadele sürerken, FETÖ’nün işine yarayan mağduriyetlerle mücadele de başlamalıdır. Mesela, iddianamesi kabul edilmiş bazı davalarda, tutuksuz yargılanabilecek isimler var ve bunları denetimli serbestlikle yargılamak hukuk usulü açısından pekala mümkündür. Aklıma önce gazeteci tutuklular geliyor. Mesela Ali Bulaç gibi, mesela Ahmet Şık gibi…
Cumhuriyet ve Sözcü davalarındaki bazı isimler için de tutuksuz yargılama yolu düşünülmelidir. Sadece gazeteciler değil, bütün isimsiz mağduriyetler bu başlık altındadır. Şunu unutmayalım… Gazetecilik, demokratik hakların, ifade özgürlüğünün geniş anlamda kullanılması mesleğidir. Bir kamu görevidir ve o yüzden dördüncü kuvvettir. Geniş yorumlama hakkı mesleğe sunulmuş bir imtiyazdır ve şiddet örgütlemediği sürece adli takibat konusu olmamalıdır.
Öte yandan, sözkonusu özellikle FETÖ olduğunda gazetecilik mesleğini suistimal eden birçok ismin varlığı da açıktır. Yaptıkları işin gazetecilik değil ve devleti ele geçirme faaliyeti güden bir örgütçülük olduğunu biliyoruz. Bazıları; hatta asıl suçlu diyebileceğimiz birçok isim ne yazık ki bugün yurtdışında serbestçe geziyor. Sadece, onlar değil işadamları, bürokratlar ve şimdi iltica girişimleriyle ortaya çıkıyor ki diplomatlar ve askerler de…
Atılımla beraber kapsamlı bir demokratik ve hukuki onarıma ihtiyacımız olduğunu ıskalamayalım. Türkiye’yi en çok güçlendirecek olan şey, hukuku ve temel hakları üstün kılan bir ülke olmaktır. Uzun bir yolun başındayız… İçeride yapılacak onarımla birlikte dünyada FETÖ ile mücadele başta olmak üzere, her türlü diplomatik ilişki için de imkan ve kredi üretilmiş olacaktır.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.10.2025
20.10.2025
6.10.2025
4.10.2025
28.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
14.09.2025
1.09.2025
18.08.2025