Mustafa Karaalioğlu
Bilindiği gibi ve son örnekte de görüldüğü gibi Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda İsrail aleyhine bütün kararlar yüksek bir oy oranıyla (bazen 170’lerin üzerinde) kabul ediliyor. Filistin’in de bu kurulda öteden beri büyük bir sempatisi bulunuyor. Hatırlayalım, 2012’de Filistin “üye olmayan gözlemci ülke” statüsü kazanmış ve BM’deki bu oylamada 138 ülke destek vermişti. Devamında, 2015 Eylül ayında da BM’de diğer ülkelerin bayraklarının yanına Filistin bayrağı asılmıştı. Tam üyelik içinse Güvenlik Konseyi’nin onayı gerekiyor ve orada da ABD vetosu var…
Özetle, Filistin’in BM’deki desteği her durumda İsrail’den daha fazladır ve on yıllardır yapılan bütün oylamalarda bu kural değişmemiştir.
***
Ne var ki sonuçta işleri yolunda giden hep İsrail oluyor. İşgal eden, işgal altındaki topraklarda nüfuz genişleten, gelişen ve uluslararası alanda bütün bu hukuksuzluklardan dolayı anlamlı müeyyideyle karşılaşmayan bir ülke olarak BM kararlarını umursamıyor. Bugüne kadar hiçbirini umursamadı ve son karar da buna dahildir.
Elbette, ABD’nin açık ve güçlü desteği İsrail’in yolunu açmaktadır. Sadece veto desteği değil, ekonomik, siyasi ve askeri desteklerle bu ülkeyi orantısız olarak güçlendiren ABD yönetimleri olmuştur. Bununla birlikte İsrail ne yaptığını bilen ve planlayan, sınırları tanımama politikasını ustalıkla uygulayan bir ülke oldu. Hükümetler değişti; bazen şahinler bazen güvercinler iktidara geldi ama genel plan hiç değişmedi.
Buna mukabil Filistin, son derece haklı bulunmasına ve çoğu kez sempati şampiyonu olmasına rağmen diplomasi sahasında yalnız ve güçsüz kaldı. Karizmatik lider merhum Yaser Arafat’ın gücüne rağmen bu talihsizlik değişmedi; Mahmut Abbas döneminde gerileme devam etti. Bundan dolayı Filistin’i müzakerelerde güçlendirmek için uluslararası bir çalışma ekibi kurulmalı ve süreç aktif olarak takip edilmelidir. Mesela, Filistin yönetimi son BM kararını hak ettiği enerjiyle ve güçle takip edecek durumda olmadığına göre, ona destek için böyle bir çalışma grubunun mutlak surette devreye girmesi lazımdır. Neredeyse bütün dünyanın (ABD’nin bile) 1967 sınırlarını esas alan iki devletli çözüm istediği bir ortamda böyle bir girişimin etki gücü yüksek olacaktır. Eğer, yük Ramallah’ın omuzlarında kalmaya devam ederse bugün dünden daha kötü olacaktır.
Nitekim, sözüm gelişi değil; bugün dünden yani, ABD’nin Kudüs’ü başkent olarak tanıdığı 6 Aralık’tan daha kötüdür.
BM kararının mürekkebi kurumadan şimdi daha ötesine geçiliyor. Üstelik yine bu konuda birçok alınmış BM kararına rağmen İsrail yönetimi yeni yerleşim birimleri inşası ilan etmiş bulunuyor. İsrail İskan Bakanı önceki gün, Doğu Kudüs’te (yani İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Filistin’in başkenti olarak tanıdığı yerde) 300 bin yeni konut inşa edeceklerini açıkladı. Yani Tel Aviv yönetimi işgal altında bulunan ve bir çözüm olduğunda Filistin’e devredilecek yerlerde yeni bir şehir kurmayı planlıyor.
Bu ne kadar mümkün?
Mümkün çünkü İsrail yönetimi 2011’den beri yerleşim birimleri politikası izliyor ve cılız tepkilere aldırmadan 6 yıl içinde yaklaşık 550 bin Yahudi yerleşimciyi işgal altındaki topraklara yerleştirmeyi başarmış bulunuyor. Ülke içinde küçük bir ülke kurdular. Ne yazık ve ne hazin ki kimse de bunu engelleyemedi. Şimdi ise bütün bu girişimden daha büyük bir hamleye hazırlanıyorlar.
***
Hasılı… Dünya, İİT ya da Arap Ligi veyahut da tek tek ülkeler Filistin’le, Kudüs’le ilgilenmeye niyetliyse bunu her zaman, her olayda ve süreklilik isteyen bir takiple yapmak zorundadır. Gerisi, yürekleri soğutmak için anlam ifade etse de netice vermiyor. Çünkü hayat bu talihsiz topraklarda tahminlerin ötesinde hızlı ve acımasız akıyor.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları




































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
20.12.2025
13.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
27.11.2025
24.11.2025
22.11.2025
17.11.2025
15.11.2025