Mustafa Karaalioğlu
Bununla sadece, ağır işsizlik, kur riski, daralma ve belirsizlik yaratan ekonomik krizi kasdetmiyorum. Gayet tabii, şimdiki gibi ekonomik krize mahkum olmak ve güven ortamının kaybolması diğer bütün meselelerin önüne geçer, Ama aynı zamanda ekonominin yolunda gittiği zamanlarda dikkat çekmeyen problemleri de görünür hale getirir. Yaşanmakta olan budur. Ekonomiyle birlikte dış politika, hukuk, eğitim, kültür de kriz içinde bulunuyor. İlaveten bir de dışarıdan parlak ve verimli görünen ama kapağı hafif aralandığında işin aslının öyle olmadığı anlaşılan gerçekler vardır.
Çünkü ülke bileşik kaplar gibidir. Kronik bir mesele varsa- ki birden fazla var- aslında onları kronikleştiren birçok başka meselenin varlığı da kaçınılmazdır. Türkiye, bu hale açık ve bariz bir örnektir. Ana konularından birisinde muvaffak olamayan bir ülke başka ana konularda da işini yapamaz.
Standartlar düştüğünde ve kriz aşılamadığında yeni durum kabullenmeye başlanır. Düşük beklenti ülkeyi teslim alır. Ekonomi kötü giderek alışkanlık yaratır, TL yeterince geriledikten sonra bir aşamada değer kaybetmiyorsa, buna da şükür deme eğilimi gelişir. 2023 hedefleri unutulur, günü kurtarmak telaşı galip gelir. Parıltı, heyecan, büyük iddialar konuşulmaz olur, sıradanlıklar başarı öyküsü haline gelir.
Yargı ve hukuk da öyledir… Seviye düşmesin, bir parça adalet bile yüzleri güldürür. Koca koca ihlallerin, devasa yargı felaketlerinin izini sürmek amaçsızlaşır. Kötü yargı sistemi, adaletsiz hukuk düzeni ve aza rıza gösteren kalabalıklar ülkesi olur çıkarsınız.
İkisinin arasındaki ilişki de açık değil mi? Bir hukuk devletinde asla akla gelmeyecek yanlışlar, hatalar, karakuşi hükümler varken, ne yerli ne yabancı sermaye oraya para yatırır mı? Dünya, sıfır hatta eksi faizle para dolaştırırken o ülke için pahalı borçlanmaktan başka çare var mıdır? Yoktur ve malum o ülkenin adı Türkiye’dir. Ne kadar yüksek sesle büyük sloganlar atsanız da dünyanın en pahalı borçlanan ülkeleri liginde olduğunuz gerçeği değişmez. O ligdeki ülkelerin adını yazmayalım da daha fazla moral bozmayalım!
Ekonomisi ve hukuku (ve eğitimi) kronik kriz halinde olan bir ülkenin dış politikası için uzun nutuklar atmak işe yaramaz, Yahut o politikayı anlamaya çalışmak için uzun analize de hacet yoktur. Suyu bileşik kaba dolduralım; hukukta, eğitimde ve ekonomide hangi seviyeye çıkarsa diplomaside de oradadır. Aksi mümkün değildir.
Kötü yönetim asla bir şans veya şanssızlık değildir. Liyakatsizlik ve ehliyetsizlik varsa mukadderdir. Liyakatsizlik vardır ve sadece bir yerde değil, her alanda vardır. Ehliyetsiz kadrolar her kurumu kuşatmıştır.
Bütün bunlardan daha kaygı verici ne olabilir? Şu olabilir. Geleceği kaybetmek… Günü kurtarmak mümkündür ki öyle oluyor. Günü yaşayan daha kötüsü olmasın diye mevcut hale alışabilir ki alışıyor. Toplumun hafızası kısa sürede zayıflayabilir ki zayıflıyor. Bütün bunlara rağmen Türkiye’nin asıl ve önemli meselesi bugün yaşadıkları değil, gelecekten kaybettikleridir.
Kötü yönetimin ve yanlış tercihlerin fırsat maliyeti büyüktür. Bir yerimizde sayarken başını alıp giden dünyayla aradaki açılan farkın maliyeti yüksektir. İşler usulünce yapılacak olsa kazanılacak olanı, kötü yönetim yüzünden kaybetmenin faturası günü kurtarmış gibi yapmakla ödenmez. Derdimizin büyüğü bugünün yanlışlarının gelecekte ortaya çıkaracağı dertlerdir.
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
21.07.2025
17.07.2025
14.07.2025
13.07.2025
26.06.2025
23.06.2025
21.06.2025
8.06.2025