Mustafa Karaalioğlu
128 milyar dolar rezervini çarçur eden bir devlet, kasa eksiye düşünce ne yapar? Turizm Bakanlığı’nın yaptığını… Vatandaşını, turistin sağlığı için etiketler; sonra da bunu ilan eder.
Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı ve THY’nin de logosunu koyduğu video kolay unutulmaz bir yanlıştır. Türk eliyle Türkiye’ye saygısızlıktır. Böyle işler, turist kazanmak değil tam tersine turizmi anlamamak, bilmemek ve Türk turizminin sahipsiz olduğunu gösteriyor. Tatile gelecek Avrupalılara sağlık vadetmek adına bula bula “Siz eğlenin, ben aşı oldum” deyip kendi vatandaşını yaftayla reklam etmek ne demektir? Bu mudur Türkiye’nin bütün turizm avantajı? Para kalmadı, rezerv tükendi, gerileye gerileye buraya kadar mı geldik? Döviz rezervi bittikten sonra itibar rezervine de gerek yok mu, diye düşünüyorlar yoksa…
Keyfi idareyi anladık, hızlı ve seri karar alma hevesini kabul ettik. Ama hiç mi birisi bütün bu kampanyaların, olup bitenlerin, verilen sözlerin en nihayet ülke adına; Türkiye markası adına, Türkiye’nin itibar kaybı adına sonuçlar üreteceğini düşünmez. Hiç mi birisi “Biz ne yapıyoruz arkadaş?” demez. Kurumlar çöktü, tecrübe dışlandı, ortak akıl bir kenara itildi de bu videoyu hazırlatma talimatı verenlerin, hazırlayanların, yayına gönderenlerin hepsinin birden mi aklı tutuldu? “O kadar da değil”, diye düşünen bir kişi de çıkmadı mı yol üzerinde? Bir ülke adına iş yapmak sorumluluğundan bu kadar mı uzaklaştılar? Üç gün önce Dışişleri Bakanı, “Turistin gördüğü herkesi aşılayacağız” dediğinde kıyamet kopmuştu, insanların gururu incinmiş ve hassasiyet yansımıştı. Onu da mı duyan eden olmadı? Tabloya bakınca, videolara, demeçlere, davetlere yansımayan ama perde arkasında turist toplamak için dünyaya, Avrupa’ya verilebilecek sözleri düşünmek bile insanın içini daraltıyor.
Şu cümleler The Economist dergisinden: “Ülkeye gelen turistler el üstünde tutuluyor ve onlar denizin, sokakların keyfini çıkarıyor. Ancak aynısını yapan Türklere ise asgari ücretin üzerinde ceza kesiliyor.” Aynı yazıda, Kazakistan’dan tatile gelen bir turist de “Türk komşularım evlere kapanırken yüzmeye gidemem. Bunu onlara yapamam, adaletsizlik olur” diyor. Devamında da malum, dövize aşırı ihtiyacı ve TL’nin değer kaybı nedeniyle Türkiye’nin turiste olan ihtiyacı anlatılıyor. Bu avantajlar yetmemiş olacak ki Turizm Bakanlığı bir de, tepkilerden sonra kaldırmak zorunda kaldığı malum videoyu yayınladı.
Türkiye gayet tabii ki turizm gelirleri için çaba gösterecek. Özellikle, rekabet içinde olduğu İspanya ve Yunanistan’ın Avrupa Birliği seyahat avantajına karşı yeni teknikler üretecek. Buna kimsenin sözü yok… Zaten, aylarca ihmal edilen kapanma takviminin, eğitim, iç ticaret gibi son derece hassas konulara göre değil turizme göre ayarlanması da bu çabanın eseridir. Ama ne Türkiye ne de herhangi bir ülke böyle işleri ne pahasına olursa olsun diye yapmaz. Otel reklamı gibi ülke tanıtımı yapılamaz.
Bir ülkenin vatandaşları devletinin yaptığı, yapacağı işleri endişeyle izlememeli. Her zaman mükemmel veya ideal olmasa bile devletin icraatında ortalama bir kalite ve hesap kitap olduğunu duygusunu kaybetmeli. Özellikle, turizm gibi tecrübeli olduğumuz konularda bile işleri ele yüze bulaştırılacağı kaygısını taşımamalı. Bugün gelinen nokta kamu idaresi endişe veriyor. Bir yanda güçlü, itibarlı, dediği dedik ülke edebiyatı yaparken öte yanda turizm pazarını bu seviyeden açmak nutuk ile gerçek arasında mesafeyi kapanmaz şekilde açıyor.
Bilmem devlet katında olup bitenden kaygılanan, dertlenen, ders alan var mıdır?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025