Nuray MERT
İlkesel olarak, insanların fikirlerinden dolayı cezalandırılmasına tabii ki karşıyız, lamı cimi yok! Dün, benzer şeyler başkalarının başına gelince, “Gazetecilikten yargılanmıyorlar, hukuki süreci bekleyelim” diyenler için dahi geçerli olmak üzere bu ilkeden uzaklaştığımız sürece her türden cadı avlarının parçaları oluruz. Tüm bunlar iki kere iki dört! Ama son gazeteci tutuklamalarına dair daha fazlası var.
Olayın ilkesel yanına dair söylediklerimiz, tüm gazeteciler için geçerli ama içerinde bazıları daha fazlasını söylemeyi gerektiriyor. Başta Ali Bulaç, Nazlı Ilıcak, Ahmet Turan Alkan! Ali Bulaç, bir zamanlar İslamcıların en sevgili abisi, hocası, rehberi idi. Kemalizm eleştirilerini, seksen sonrası İslamcılığı ondan öğrenenler, yönettiği dergilerde yayımladıkları yazılarla bu çevrede unvan alanlar, sonradan bakan, müşavir, danışman, kısacası “büyük adam” oldu. O, bu işlerden uzak durdu, “Kendine yer bulamadı da ondan dışarda kaldı” diyenler oldu, ama nasıl oldu da bu iktidarda hevesli olan hemen herkes, hatta Erdoğan’a hakaretler savuranlar kendine yer buldu da o bulamadı, izahı zor. Cemaat gazetesinde yazmaya başladığında Cemaat ile iktidar arasında sorun yoktu, tam tersine can ciğer kuzu sarması idiler. Dahası, Bulaç, cemaat gazetesinde yazdığı dönemde, İran ve Suriye konularında gazetesi ile ters düşmekten kaçınmadı, barışçıl çözüm doğrultusunda yazılar yazdı. Gülen ile ne kadar yakınlık kurdu, neden onun görüşlerine yakınlaştı bilemem, ama darbe işlerine aklı yatacak, içinde bulunacak insan olmadığını hepimiz biliyoruz. Ters kelepçe takılması, tutuklanması, ayıptır, günahtır, zulumdür.
Nazlı Ilıcak, 28 Şubat döneminin kahramanlarından biridir, bu uğurda sosyal çevresinden dışlandı. Fazilet Partisi’nde milletvekili iken, Meclis’e ilk başörtülü milletvekilinin girmesi esnasında ona cesaretle eşlik eden isimdir. Şimdilerde bu olayı dahi “cemaatin bir provokasyonu” olarak yorumlayanlara yazıklar olsun! O adım demokrasi açısından bir kilometre taşıdır, nitekim o taş üzerinden atlayıp milletvekili olundu. Zamanında, KADER’in, Meclis’e daha fazla kadın milletvekili girmesi için başlattığı kampanyaya ilişkin olarak, “daha fazla kadın milletvekili isteyenler, bunu sadece bazı kadınlar için istiyor, öyle değilse başörtülü kadınların milletvekilliğini de savunmalılar” diyerek itiraz etmiştim. Bu fikri destekleyen kadınların, başörtüsü ile resim çektirip dikkat çekmesi için kampanya düzenlemek fikrini ileri sürdüm, Yeni Şafak gazetesi önerimi olumlu karşıladı, ama başı açık kadınlar olarak, hatırladığım kadarıyla bu kampanyaya destek veren sadece beş kişi bulunabildi, bunlardan biri Nazlı Ilıcak’tı. O zamanlar iyi tanışmaz, hatta pek anlaşamaz idik, ama cesaretli duruşu bende saygı uyandırmıştı. Fikir ayrılıklarımız Soğuk Savaş dönemine kadar gider. NTV’de yaptığımız siyaset programında hep ters fikirde idik, iktidarı inatla savunurdu. Yine de bu esnada dost olduk ve dostluğumuz her şeye rağmen devam etti. Fikirlerinde inatçı olduğu doğru, Gülen grubu içinde bu böyle idi, ama bir darbe teşekkülünün içinde yer alacak insan olmadığını hepimiz biliyoruz. Şimdi, zamanında yazarı olduğu gazetede tutukluluk fotoğrafları teşhir havasında veriliyor. Kim ne derse desin, utanç verici işler bunlar.
Ahmet Turan Alkan, benim için her zaman fazla sağcı, fazla milliyetçi idi, onunla da, benzer düşüncelerde olanlarla da zamanında çok tartıştık, dövüştük. Ama hep beyefendi ve çıkar peşinde koşmaktan uzak bir yazar olarak kaldı, muhafazakâr çevrede hep saygı duyulan bir fikir adamı olarak görüldü. Bir dönem iktidarın yanındaydı, sonra Gülen grubuna yakın durdu, onların gazetelerinde yazdı, ama kimseyi kazığa oturtmaktan söz etmedi, zaten öyle biri değildi, eleştirilerinin seviyesi karanlık sulara düşmedi. Hepimiz, darbecilik yapacak, darbe heveslisi olacak biri olmadığını biliyoruz.
Katiyyen, “iktidar bari zamanında kendine yakın duran isimleri sakınsın, öbürleri ile uğraşsın, ne olursa olsun dostluklar da düşmanlıklar da baki kalsın” demiyorum. Dahası, siyasette yolların ayrılması doğaldır, fikir ayrılığı olduğu noktada dostluklar bozulabilir, ama bir zamanlar birlikte hak mücadelesi yapılan insanlara bu denli aşırı ithamlar yapılması, siyasetin, fikir ayrılığının ötesinde, bir insanlık zaafı. Bana kalırsa, bu ülkede fikir ayrılıklarının düşmanlık, kin, intikam boyutlarına varması zaten büyük felaket, bu yetmiyormuş gibi haklı mücadelelere destek vermiş insanların aniden düşmanlaştırılması toplumsal yozlaşma işareti. Böyle koşullar, iktidar meftunu oportünistler ile fanatik intikamcıların ön aldığı/alacağı ortamlardır. Öfke içinde çıkılan yolda, yanınızda bulacaklarınız bu tehlikeli yoldaşlar olur, yol da nereye varır bilinmez.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.11.2025
7.11.2025
19.10.2025
4.10.2025
15.04.2025
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
11.11.2024
14.06.2024