Orhan MİROĞLU
Orhan Pamuk, benim Diyarbakır Cezaevi yıllarında keşfettiğim ve o gün bugündür, son iki romanı hariç kitaplarını, yazılarını okuduğum, entelektüel birikimine ve romancılığına değer verdiğim bir yazardır.
Pamuk’u, barış ve çatışmaları sona erdirme söz konusu olduğunda, Güney Afrikalı romancı Coetze veya Arjantin’deki askeri darbeyle yüzleşmenin raporunu yazan-Nunca Mas/Bir Daha Asla-Ernesto Sabato veya İsrailli Amos Oz gibi davranabilme şansı yüksek bir yazar olarak görüyordum ve söylediklerini, yazdıklarını merak içinde okuyordum.
Pamuk son zamanlarda birbirinden şaşırtıcı demeçler veriyor. Hani Kürtler’in bir Garry Adams’ı bile yok derler ya.. Benim de hayalim Türkler’in Arjantinli Ernesto Sabato gibi bir romancılarının olmasıydı hani. Barış için elini taşın altına koyan bir romancı. Türkçe’nin Nunca Mas’ını yazacak biri.. Orhan Pamuk, benim potansiyel Ernesto Sabato’mdu, itiraf etmem gerekirse.. Nobel’i aldığında hem çok sevindim, hem daha da umutlandım. Olmadı tabi, ortada hayal kırıklığından başka bir şey yok şimdi..
***
Türkiye İslamcıların eline geçti. Askerler gitti, İslamcılar geldi ve dün her şey kötüydü ama bugün de iyi olan bir şey yok söylemi, açıklamalarının ortak teması haline geldi.
Pamuk, Kahire’de bir edebiyat sohbetine katılmış ve demiş ki “Türkiye’de meydana gelen çok sayıda darbe, roman ve hikâyelerin yazımında yaratıcılığı olumsuz etkiledi. Okuma yazma oranında eksiklikler sebebiyle edebi hayatın gelişimi durdu.”
Bu toplantıya katılmadan önce de bir haber ajansına konuşan Pamuk, İstanbul’da insanların adeta konuşmaktan korktuklarına şahit olduğunu söylemiş. Yani her nedense, Orhan Pamuk, koskoca İstanbul’un, insanların kendi aralarında fısıldaşarak konuştuğu bir şehir olduğuna inandırmak istiyor insanları..
Otoriterleşen bir iktidardan bu kadar şikayet eden bir yazarın, Mısır gibi askerlerin daha dün sokakları kana bulayıp, binlerce kişinin cesetlerine basarak yönetime geldiği bir ülkede ne işi var Allah aşkına?
Hem sonra, Mısırlı okurları, Nobel ödüllü yazarları, ta Mısır’a kadar gelmişken, darbeci Sisi hakkında bir çift laf etmesini istemezler miydi acaba?
İngilizlere, Almanlara habire konuşuyor Pamuk ama Sisi’ye, Esad’a bir tek laf etmiyor, fakat İstanbul’da insanların konuşmaktan korkar hale geldiğine tanıklık yaptığını söyleyebiliyor..
***
Nobel, her yazara bir gerekçeyle verilir. Genel olarak baktığınızda, geçmişle yüzleşme, insanların çektiği acılar, zalim iktidarlara karşı direnişler, yenilgiler ve hayal kırıklıkları gibi temalar üzerinden şekillenir bu gerekçeler.
İmre Kertez’den Mario Vargas’a ve geçen yıl ödülü alan Fransız Patrick Modiano’ya kadar durum bu.
Orhan Pamuk’un Nobel alma gerekçesi bunların hiçbiri değildi, çünkü onun romanlarında bu temaların hiçbiri yok, ama şehrin nostaljisi var.. İstanbul’a sinen nostaljiyi anlatmadaki başarısı nedeniyle Nobel verdiler Orhan Pamuk’a.
Edebi hayatın gelişimini darbeler olumsuz etkiler diyor Orhan Pamuk. Ama dünya edebiyatı ve darbeler arasında böyle bir bağ kurmak ne kadar doğru olabilir?
Latin Amerika kadar darbeler yaşamış, darbelerle yönetilmiş bir coğrafya yoktur. Ama bu, edebi hayatın Latin Amerika ülkelerinde gerilemesine değil, bütün dünya edebiyatını etkileyen küresel çapta bir edebiyat dalgasının doğmasına yol açmıştır.
Son yüz yıl itibariyle, Marguez’i, Borges’yi, Fuantes’i alın, dünya edebiyatından geriye pek az şey kalır.
Başları beladan kurtulamamış, iktidarlarla çatışmaktan da çekinmemiş romancılardır bunlar.
Marguez Nobel’i aldığında Meksika’da sürgündeydi ve FARC’ı desteklemekle suçlanıyordu.
Darbeler dönemini susarak geçiren edebiyatçılarımız, şimdi de edebiyatın darbeler yüzünden gelişemediğini söylüyorlar.
Türkiye’de edebiyat darbeler yüzünden değil, darbelere karşı edebiyatı savunamamış, cesareti yetmediği için burada veya yurt dışında köşesine çekilmiş ‘şehrin hüzün veren nostaljinde’ kaybolmuş edebiyatçılar yüzünden gelişemedi.
Kenan Evren ve Cemal Gürsel’in yüzünden değil yani!
Edebiyatçılarımız darbeler döneminde hep susmayı tercih ettiler. O yılların edebiyat dergilerine bakın, darbelerin dayandığı ideolojilere methiyeler düzen yazılarla, üstelik Türk edebiyatının en ünlü kalemlerinden çıkmış yazılarla karşılaşırsınız.
Ama nasıl bir garipliktir ki Türkiye’de, edebiyat ve sanat dünyasının bir iktidarı bu kadar keskin, bu kadar ilkesel bir biçimde karşısına aldığı hiçbir dönem de olmadı..
Çünkü hiçbir müeyyidesi, hiçbir riski yok bu davranışın. Tersine bugün edebiyat ve sanat dünyasında, şan şöhret, Erdoğan’a ve bu hükümete alabildiğine yüklenmekten, adeta toslamaktan geçiyor..
Orhan Pamuk’un bir edebiyat adamı olarak daha sahici, daha mağrur davranması beklenir doğrusu.
İktidarı eleştirmesin demek değil bu. Sonuna kadar eleştirsin, hakkıdır.
Ama İstanbul’da insanların konuşmaktan korkar hale geldiğini söylemek hangi vicdana sığar?
***
Bence sorun, Pamuk’un eski ile yeni Türkiye arasındaki farkı bilmemesinde veya anlamamasında değil.
Sorun kendini ‘edebiyat sanat dünyasına hala onlar hakim’ dediği laik-seküler kesimlere affettirmek için gerçeği görmezlikten gelmeyi göze almasında.
Orhan Pamuk bu geçerli trende uymaya ve kendini, bir zamanlar ters düştüğü mahallesine affettirmeye çalışıyor.
Sanat-edebiyat dünyasının bugünkü trendine uyma halidir bu.
Nobel’i aldığı zamanlarda Ermenilere ve Kürtlere yapılanları dünyaya dönüp anlatmak geçerli bir trentti. O trendi hakkıyla kullandı Pamuk, epey faydasını da gördü, zararını da..
Ama şimdi kimse bu trende peş para değer biçmiyor.
Çünkü devletin kendisi, Ermenilere de Kürtlere de zulüm edildiğini kabul ediyor ve bir şeyleri telafi etmeye çalışıyor zaten..
Ama bu hükümete, Erdoğan’a ve Davutoğlu’na oryantalist aydın pozlarında kafa tutmak, batıda itibarlı bir iş..
Para eden trend bu.
Orhan Pamuk, kendisi dahil, edebiyatçıların, romancıların hakkında neredeyse hiçbir şey yazmadığı elli bin insanın hayatına mal olmuş bir iç çatışmayı bitirmek için bu kadar risk alan bir hükümete bir gün iki satır destek mesajı açıklasın, New York’ta ders verdiği üniversitede, onu dinleyecek bir Allahın kulu kalmaz..
Buradaki üniversite öğrencileri ise onu bir Nazım Hikmet Kültür merkezinin açılış konuşması yapmaya bile uygun bulmuyorlar artık.
Çünkü vaktiyle bu iktidarı destekledi diye affetmiyorlar Orhan Pamuk’u.
Ne yapsa ne etse nafile..
Orhan Pamuk’un trajedisi de işte bu.. Başedebilmek bu trajediyle, zor iş gerçekten..
MERAKLISINA: TRT-KURDİ’de, ve saat 11’de Banga Bêdeng bugün Urfa’dan yayınlanıyor. Başta Belediye Başkanı Celalettin Güvenç olmak üzere çok değerli konuklarımız olacak. Kürtlerin Xırbareşk dediği, Türkçe’ye de Göbeklitepe olarak geçen ve insanoğlunun yeryüzündeki serüveninin başlangıç noktası olan Xırbareşk’i konuşacağız.. Urfa’nın yürek yakan stranları ve dengbêjleri de bizimle olacak. Kaçırmayın derim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2016
13.04.2016
11.04.2016
10.04.2016
8.02.2016
6.02.2016
5.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
30.03.2016