Orhan MİROĞLU
Dicle Anter'in şimdiye kadar merak etmediği bir soru bu. Dicle'ye yukarıdaki soruyu mahkeme huzurunda sormak isterdim ama fark etmez, duruşmaya gelirse eğer, vereceği cevabı iyi düşünmesi ve babasının devam eden davasına hiç değilse bu saatten sonra sunabileceği katkıları korkmadan mahkemeye sunabilmesi için daha erken soruyorum:
- Yeşil, MİT'e verdiği ifadede 'MUSA ANTER'i Diyarbakır'a getirtmek için PKK'nin kafa adamını kullandım ve bundan oğlunun haberi var, korktuğu için susuyor diyor. Mehmet Eymür'de bu bilgiyi doğruluyor. Eymür, Yeşil'i MİT'e alıp yurt dışı operasyonlarda kullanan MİT görevlisidir. Bu bilgi belki doğru belki, değildir. Ama ilk açıklandığında, ben suç duyurusunda bulundum. Dicle sustu, bu konunun araştırılmasını talep eden bir müracaatı yok dosyada, neden ?
Dicle babasını Diyarbakır'a kimin getirttiğini neden bugüne kadar hiç merak etmedi?
- Yoksa, PKK'den hiç şüphe duymuyor ve babasının PKK'yle hiç sorun yaşamadığını mı düşünüyor?
- Dicle'ye halka deklere edilmiş bir bildiri ve babasına PKK'nin yazdığı iki mektubu hatırlatmak istiyorum. İlki Musa Anter'i ajan, devletin adamı ilan eden ve halka 'bilgi' veren bir metin, oldukça uzun, ben sadece girişten bir kaç satırı yazıyorum:
"Sömürgeci Türk devletinin işbirlikçi ajanı, Zivinge ağası Musa Anter'in Kürdistan toprakları üzerindeki malvarlığına, ERNK adına 7.10.1989 tarihinden itibaren el konulmuştur. Bu mal varlığının alım satım ve biçim hakkı Kürdistan halkının olup, bu haktan yararlanmak isteyenler ERNK temsilciliklerine başvurmak zorundadırlar."
- Yukarıdaki bildiri ve tebliğden önce, PKK Musa ağabeyden 3 milyon para istedi. Anter, o parayı vermek istemedi ama isteseydi bile bu kadar yüksek miktarda bir parayı vermesi mümkün değildi. Para ödenmeyince ikinci bir mektup yazdılar ona ve hain ilan ettiler. Ben, Musa Anter'in entelektüel kimliğini, yaşadığı trajik ve hazin yaşam hikayesiyle iç içe anlatan bir kitabı yazarken Rahşan Anter'le buluştum ve kitabı zenginleştiren albüm ve kapak resmi dahil bu iki haraç mektubunun da fotokopilerini ondan aldım. Ama asıllarının nerede olduğunu bilmiyorum. Rahşan söylemek istemedi ben de ısrar etmedim. Soruyorum bu mektupların orijinalleri kimdedir? Bu mektupların, şimdiye kadar mahkemeye teslim edilmemesinin sebebi nedir?
-Yeşil, bir PKK/MK üyesini kullanan Anter'i Diyarbakır'a getirtme ve sonra da JİTEM'in kucağına itme hikayesinden oğlunun haberdar olduğunu olaydan yaklaşık üç yıl sonra alınan ifadesinde söylüyor. Mehmet Eymür, Yeşil'in daha ziyade Anter'in oğlunun üstünde durduğunu ifade ediyor.
Dicle'ye sormak isterim, sen gerçekten iddia edildiği gibi, babanı Diyarbakır'a çağıran, üst düzey PKK'linin kim olduğunu biliyorsun da, korktuğun için mi susuyorsun?
- Bu sırrı bilmenin bir gün hayatına mal olabileceğini düşündüğün için mi, adım adım PKK'ye yanaştın ve ablanın katkılarıyla yazılmış ve benim imzamı taşıyan, babanın hayatını ve mücadelesini şu yeryüzünde savunan tek kitap olan bir kitabı bile, PKK'yi suçladığı ve babana yazılan tehdit mektuplarına yer verdiği için mi, gittin Ezgi Başaran'a kitabı ve beni karalayan bir röportaj verdin? İnsan babasının hayatını yücelten bir kitabı nasıl itibarsızlaştırır, hem de yazarıyla beraber?
- Yaşar Kaya, ölmeden önce, bana bir mektup yazdı, o mektupta Kaya, annen rahmetli Hale Anter'e MİT'ten bir yetkilinin geldiğini ve katilin kimliğini söylediğini ifade ediyor. Annen rahmetli Hale Anter, bu malumatı seninle paylaştı mı, yoksa bu sırrıyla beraber mi hayata veda etti?
- Baban Musa Anter, JİTEM ve PKK işbirliği sonucu öldürüldü. Annen Hale Anter'e giden MİT yetkilisinin de ifade ettiği gibi, MİT'in bu cinayetle bir ilgisi yoktu. Ama katil veya katilleri de MİT biliyordu. Ama bildiği bu gerçeği bu zamana kadar gizledi. Mesela, Eymür'ün de hatırlattığı gibi, "PKK içindeki bu kafa adamı" Yeşil'i sorgulayanlar, Yeşil'e sorma gereği bile duymadı. Yine de babanı anlatan ama çok kötü anlatan Ercan Gün'ün kitabında, bu kişinin dönemin Diyarbakır bölge sorumlusu, Ebu kod adlı kişi olduğu yazılıyor, ne diyorsun babanı Diyarbakır'a getiren kişi bu olabilir mi Dicle?
- Gördüğün gibi, ben dönemin iki devlet kurumunun da JİTEM VE MİT bu cinayette günahı ve hatası ve ihmali olduğunu yıllardır yazıp duruyorum. JİTEM günahkar, infazı JİTEM yaptı, ama MİT ise bana göre önleyebileceği bir cinayetin önüne geçip önlemek istemediği için, hem hatalı hem suçludur diyorum, PKK'nin oynadığı rolü ise bir defa olsun sen tarif et ve karşı çık be Dicle! Baban JİTEM veya MİT'e değil, PKK'ye güvendi ve bu güven hayatına mal oldu.
- Mehmet Eymür, mahkemeye çağrıldı ve ifade verdi. O ifadeyi PKK medyası, ulusalcı medyayla beraber çarpıttı ve sanki Eymür, benim için MİT elemanı ifadesi kullanmış gibi verdi. Seni de bu kampanyaya destek verdin. Oysa çok iyi biliyorsun ki ben babana hazırlanan bir suikastin içinde buldum kendimi. O gece babanı evime davet etmeseydim ne bileyim ben, başka bir arkadaşımız davet etseydi, benim yaşadıklarımı o da aynen yaşayacaktı.
Babanı eve getirmek için otele gittiğimi, o dönemde sık sık gidip vakit geçirdiğim kahvehanedeki insanlar biliyorlar, çünkü onları da Musa Abi geliyor, akşam eve bekliyorum dedim, hala hayattalar ve gelip mahkemeye tanıklık yapacaklar.
Senden isteğim şudur: Cesur ol, ister JİTEM, ister PKK ve ister MİT olsun, kimin bu cinayette rolü varsa, gel beraber araştıralım ve bu cinayet neye mal olursa olsun aydınlansın artık, aydınlanmasına da çok az bir şey kaldı, onu da söyleyeyim..
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2016
13.04.2016
11.04.2016
10.04.2016
8.02.2016
6.02.2016
5.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
30.03.2016