Evet bu hat, artık Türk Hava Yolları'nın kapsama alanında. THY, Diyarbakır'dan Erbil'e 11 Nisan Pazar günü ilk uçuşunu gerçekleştirdi.

Mardin ve Diyarbakır milletvekilleri, Galip Ensarioğlu, Ebubekir Bal, Konya milletvekili ve Şırnak'tan sorumlu milletvekilimiz Abdullah Ağralı, Genel Başkan Yardımcımız Mehid Eker'in başkanlığında bir heyet olarak, Erbil'e giden ilk uçaktaydık.

Erbil'de güzel bir gün geçirdik. Gezinin en makbul yanı, heyetimizin Sayın Mesut Barzani tarafından kabul edilmesiydi.

Mesif diye bilinen konutunda bir saat kadar beraber olduk.

Sayın Barzani, Erbil-Diyarbakır uçak seferlerinin başlamasını önemli bir adım olarak gördüğünü ifade etti ve hayırlara vesile olmasını diledi.

Bir ara, sohbet sırasında, seferin kaç saat sürdüğünü sordu. 40-45 dakika diye cevap verilince, memnuniyet ifade eden bir yüz ifadesiyle gülümsedi. Erbil-Diyarbakır arasındaki mesafe artık bu kadar kısa. Oysa karayoluyla gitmek isteseniz, bir günü göze almak zorunda kalırsınız. Yol çok uzak olduğu için değil-sadece 380 km- ama güvenlik nedeniyle çok sayıda arama noktaları var ve bu arama noktalarından geçmek gerçekten zaman alıyor.

Erbil ve Ankara arasındaki, siyaset, ekonomi, kültürel ve sosyal ilişkilerin geleceğine büyük bir ivme kazandıracak, değerli bir adım daha atılmış oldu.

Olumlu sonuçlarını hep beraber göreceğiz.

İlk seferin başlaması, Erbil'de en çok tartışılan konuları ve sorunları da tetiklemiş durumda, onu da söyleyeyim.

KDP ve YNK'nin Ankara'daki bürolarının miadı doldu diye düşünüyor Erbil halkı. Kürt partilerin büro açtığı dönemde, neredeyse tek bir amaç vardı. Dış dünyaya, iki liderin, Mesut Barzani ve Celal Talabani'nin Ankara üzerinden gitmelerini sağlamak.. Bürolar, ayrıca, Kürdistan bölgesinden gelen vatandaşların turizm, sağlık ve Avrupa'nın çeşitli merkezlerine seyahatlerini organize ediyorlardı. Bu seyahatler bugün çok daha yoğun bir şeklide yapılıyor. Dolayısıyla, Ankara'daki bürolar üzerinden bu hizmeti yürütmek giderek zorlaşıyor. Erbil hükümeti bugün yaklaşık 15 kadar ülkede resmi  temsilciliği olan bir hükümet. Ama bizde işler hala bu bürolar üzerinden yürüyor.

Erbil hükümetinin gönlünden geçen, hem siyasi hem ekonomik statüyü içinde barındıran bir model.

Irak Kürdistan Bölgesel Hükümeti ekonomik durgunlukla mücadele ediyor. Bir yandan DAEŞ'le savaş, bir yandan da, petrol fiyatlarındaki hızlı düşüş.. Buna bir de merkezi hükümetle yaşanan sorunları eklediğinizde durumun parlak olmadığını anlayabiliyorsunuz.

Son zamanlarda  güvenlik kaygısıyla yaşanan vize sorunu ise oldukça sıkıntılı sonuçlar üretiyor. Anlatıldığına göre 28 bin tüccar Türkiye'den mal satın aldı, ama malların Erbil'e ulaşması, sahiplerinin vize alamamaları nedeniyle gerçekleşemiyor.

Bana öyle geliyor ki, Diyarbakır-Erbil seferleri, turizme de çok fayda sağlayacak. Kürt turistler son bir kaç yıldır, başta Antalya olmak üzere, Akdeniz kıyılarını tercih etmeye başladılar.

Gidin görün Erbil kalesini.. Kalenin harabe halini de biliyorum, Fransızlar restorasyonu üstlenmiş, yedi bin yıllık tarih canlanmış gibi. Sur için de örnek alınabilir belki ya da faydalanabiliriz..

Velhasılı, Türkiye'yle ilişkilerin, buradaki geleceği önemli oranda belirleyeceğini söylemek zor değil.

Konuştuğumuz hükümet yetkilileri Diyarbakır'dan Erbil'e THY'nin başlattığı seferlerin devrim niteliğinde bir adım olduğunu söylüyorlar. Kara yoluyla gitmek isteseniz bir gününüzü ayırmanız gerekecek olan bu hat şimdi uçakla 45 dakikaya inmiş oldu. Zaman açısından Ankara'dan İstanbul'a gitmek neyse, artık Diyarbakır'dan Erbil'e gitmek de o. Turizm ve ekonomik münasebetlere katkı sağlayacak bir gelişme, ama bence siyasi ve kültürel münasebetler açısından da bir kaç yıl içinde olumlu sonuçlar yaratacak bir tarihi adım..