Oya BAYDAR
Türkiye siyasî çatışmaların, sert cepheleşmenin, eski ortaklar arasında vahşi iktidar kavgalarının, hukuk ve adalet kavramlarını sıfırlayan yargı operasyonlarının havayı da yürekleri de ağırlaştırdığı güç günlerden geçiyor. Yolsuzluk, doğa ve emek talanı, kişi kültü ve keyfilik ayakları üzerinde yükseltilmeye çalışılan “yeni” rejim, ülkenin bir yarısının alkışları, öteki yarısının yuhaları arasında, kıra döke yol alıyor.
Yaşadığımız çalkantılar, tartışmalar, hasımlaşmalar, kopmalar, kamp değiştirmeler böylesine sert siyasal-ideolojik alt üstlük dönemlerinde olağandır. Olağan olmayan; ahlakî, vicdanî, insanî ve de hukukî sınırların böylesine aşılması, etik değerlerin böylesine pervasızca yok olması, insanın bu kadar kötüleşmesidir.
Gözlerimizin önünde utanmazca karartılan, yargıdan binbir ayak oyunuyla kaçırılan, suçlunun değil suçu ortaya çıkartanların cezalandırıldığı, kral çıplak diyenlerin doğrudan-dolaylı her türlü baskıyla susturulduğu 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarının başladığı günlerde, T24’te şöyle yazmıştım:
“........Beni umutsuzluğa sevk eden, şu anda Hükümet’le Cemaat arasındaymış gibi görünen savaşta iki taraftan da fışkıran sorumsuzluk, ilkellik, pislik, komploculuk değildi sadece; bu ülkede yaşayanların tümünün, hepimizin bilmeden, istemeden de olsa kirlenmekte olduğumuzu görmekti.........Her şeyin sallandığı, yıkıldığı, kirlendiği böyle bir ortamda insanların akıl sağlığının, aklıseliminin, temizliğinin korunması olanaksız. Böyle dönemlerde kitleler ya boşluğa düşüp nihilizme kapılır, ya da gözü bağlı yandaşlığa sığınır, yönetenlerin pisliklerine bulaşır.”
Aradan geçen altı ayda yaşadıklarımız, yukardaki satırların hiç de yanlış ve haksız olmadığını gösterdi. Nerede, hangi cephede, hangi siyasette, hangi düşüncede yer alırsak alalım toplumcak kötüleştik, hoyratlaştık. Eskiye göre daha tahammülsüz, kavgacı, saygısız, öfkeli, hırçın ve kindarız. Bu kadar da değil; etik değerlerimizi, ahlakî miheng noktalarını hızla yitiriyoruz. Karakter zaafı, kişilik bozukluğu, vicdansızlık, ayıp, yakışıksız sayılan davranışlar, yalan, dolan, muktedirlere yaltaklanma, kaypaklık, muhbirlik hızla yayılıyor ve özellikle düzenin yeni efendilerinin nezdinde kabul görüyor, yükselme nedeni oluyor.
Pisliğe basanın paçası kirlenir
İnsanlık halidir; dün de vardı bugün de var bu zaaflar ama hiçbir zaman bu boyutlarda olmamıştı, geniş toplumsal kabul görmemiş, suskun kitlelerce hoşgörülmemişti. Bir lağımın içinde debeleniyorsanız, giderek pis kokulara alışırsınız, boğulmamak için çırpındıkça pisliğe bulaşırsınız. Zehirli hava sadece zehri saçanların yakınında olanları değil bütün çevreyi zehirler.
Daha önceki bir yazıda “liderler vicdansızlaştıkça, ilkelleştikçe kitleler vahşileşir, lumpenleşir” demiştim. Yukardan, liderlik konumundan gelen tarz ve üslup kitleleri o tarz ve üsluba yönlendirir. Sadece yandaş olan değil tepki veren muhalif de aynı çatışmacı, saldırgan, lumpen tarza istemeden bilmeden kapılır. Bunun örneklerini her gün görüyoruz. Mesele sadece tarz ve üslup olsaydı, “bu da geçer” diyerek fazla üstünde durmak gerekmezdi. Ama çok daha derin bir ahlaki aşınmayla, etik değer kaybıyla karşı karşıyayız. Dostluk, dayanışma, dava arkadaşını satmama, ilkelere sadakat; iktidara yaltaklanmak uğruna muhbirliğe, yıkıcılığa soyunmama, siyasî yandaşlık uğruna farklı düşüneni karalamama, ayağını kaydırmama kimsenin hayır diyemeyeceği ahlakî-etik değerler değil midir? Öyledir de Voltaire’e atfedilen “Düşüncelerinizden nefret ediyorum (kaynaktaki sözcük Fransızca ‘détester’) ama onları savunabilmeniz için hayatımı vermeye hazırım” sözündeki siyasî-demokratik etik anlayışını hangimiz içimize tam sindirmişizdir?
Kötücülleşmemize, hoyratlaşmamıza, en temel değerleri yitirmemize birkaç örnek: Önceki gün, AKP’ye değil Erdoğan’a bağlı sıkı yandaş bir gazetedeki bir köşe yazısında, Erdoğan çizgisine tam biat etmemiş Ciner yayın grubundan başlayıp Ahmet Hakan’a, Cüneyt Özdemir’e, Enver Aysever’e, tabii ki onların çalıştığı Doğan grubuna, hatta Kanal 7’ye yönelik öylesine bir muhbirlik, sopa ve hedef gösterme vardı ki anlatmak istediğimin açık kanıtı gibiydi. Abdullah Gül cumhurbaşkanıyken önünde el pençe duranların, Hayrünnisa Gül’ü hanımefendi diye yere göre koymayanların, yükselen değer Tayyip Erdoğan’a yandaşlık uğruna Gülleri yıpratma yarışına girdiklerini de ibretle, onlar adına utanarak izliyoruz.
Bu kadar hoyrat, kötücül, etik yoksunu değildik biz
Çürüme tepeden başlayarak yayıldıkça, “ne pahasına olursa olsun iktidar” anlayışı hakim oldukça, değer ve ahlak aşınması bütün topluma bulaşıyor. Sahtekârlığa, hukuksuzluğa, yolsuzluğa, talana yalana alıştırılan kitleler bunları kanıksıyor. Önemli din hocaları rüşvetin bazı durumlarda günah sayılmayacağı, dinen mubah olduğu yolunda fetvalar verebiliyor. Tayyip Erdoğan ve çevresine uzanan delilli kanıtlı 25 Aralık yolsuzluk soruşturması dün takipsizlikle sonuçlandırılırken toplum bunu hazmebiliyor. Siyasal İslâmla (altını çiziyorum: İslâmla, Müslümanlıkla değil Türkiye usulü siyasal İslâmla) kucaklaşan neoliberal ahlaksızlık dalga dalga toplumu istila ediyor.
Bugün, bu dalgaların etkisine en fazla kapılmış görünen, iktidarı ama asıl Tayyip Erdoğan’ın şahsını ve çizgisini bağnazlıkla savunan bir kesim var. İsteyen istediği kişiyi, fikri savunur, bu düşünce ve ifade özgürlüğü alanına girer. Ne var ki, kendi taraflarının karşısındaki herkesi, her kesimi (hatta aynı hareketten ve kökten gelen ama gelinen noktaya itirazları olan dava arkadaşlarını bile) hunharca çiğneyerek, harcayarak, hakaret ederek, aşağılayarak ve jurnalleyerek yapanların önemli bölümü dün etik değerlere bağlıydılar, temizdiler, demokrattılar, barışçı ve özgürlükçüydüler. Bugün yazdıkları söyledikleri geçmişte onlara gösterilse, bu ne biçim ilkesizlik, ahlaksızlık, vicdansızlık diye itiraz ederlerdi. Hatta Sayın Cumhurbaşkanı, onun en fazla güvenine mazhar yakın mesai arkadaşları, sahibinin sesinin bile ötesinde ses çıkaran yandaşları da bugün yaşadıklarımız o günlerde kendilerine aktarılsaydı aynı ahlakî, vicdanî, siyasî tepkileri verirlerdi.
Peki ne oldu? Dramatik şekilde soralım: Ne oldu bize?
Çatışmacı, cepheleştirici siyaset ortamında, hazırlıklı olmadığımız sert bir değişim sürecine girerken, iktidardan başlayıp muhalefete yayılan hoyrat dil, hepimizi, herkesi, özellikle de şu sıralarda hastalıklı bir psikolojik havaya girmiş kesimleri etkiledi. İktidar /saltanat savaşında etik unutuldu. Böyledir; kendimin ve çevremin deneyimlerinden de biliyorum, gözükapalı siyasal-ideolojik yandaşlık insanın ahlâkını, ilkelerini, vicdanını bir üst otoriteye ipotek etmesine vardırır. Hele de itaat-biat kütüründen gelenlerde bu eğilim daha derindir. Yandaş olunan özne etik değerlere ne kadar uzaksa, siz de o kadar uzaklaşırsınız.
İktidarlar, makamlar, partiler, bugünler geçer ama toplumsal etik aşınması, ahlâki değerlerin unutulması, kötücülleşme, insanı yitirme kolay kolay geçmez, telafi edilemez. Yarın dönüp de arkamıza baktığımızda, eğer mayamız iyiyse, değerlerimizi yitirdiğimizi, kendimize bile saygısızlık ettiğimizi, yanlış yaptığımızı, masumiyetimizi kaybettiğimizi görürüz ve hayıflanırız. İyisi mi bugünden kendimizle hesaplaşalım, önce kendimizden başlayarak hoyratlaşmaya, kirlenmeye, çirkinleşmeye karşı duralım.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları


























































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024