Oya BAYDAR
Kan kültürüne teslim olmuş bir ülke burası. Bu ülkede kan ve ölüm kutsanıyor. Bu topraklarda tarih boyunca asker sivil bütün muktedirler kanla besleniyor; ölüsevicilikle rütbe, şan şeref ve de seçim kazanılıyor. Bu ülkenin mekteplerinde - medreselerinde, laik eğitiminde - dinî eğitiminde körpecik çocuklara, gencecik beyinlere yüreklere, ölmek ve öldürmek en yüce değer olarak benimsetiliyor. Bu kan ve ölüm kültürü “şehitlik” mitiyle sarmalanıyor, maskeleniyor, dokunulmaz, tartışılmaz kılınıyor.
Sağıyla soluyla, dindarıyla laikiyle, AKP’lisiyle Kemalistiyle, Türküyle Kürdüyle bu konuda “Yok aslında birbirimizden farkımız!” Çünkü, bir avuç (bencileyin) imalât hatası dışında hepimiz aynı tornadan, aynı kültürden geliyoruz. Herkesin kendi kutsadığı şehitleri, yücelttiği kendi savaşı, uğruna ölenin de öldürenin de şerefli sayıldığı davası / davaları var. Herkesin, her kesimin, kanının akmasından acı duymadığı “katli vaciptir” diye düşündüğü düşmanları ve de muktedirlerin, bu sizin savaşınız diyerek cepheye sürdüğü “şehit”leri var. Her türlü iktidarın çarkları şehitlerin kanlarıyla dönüyor.
Şehitlik kutsaması, iktidarların en acımasız savaş silahıdır. Kan kültürü bu kavram ile pekiştirilir, kitlelere dalga dalga yayılır. Oğlu savaşta ölen anne “Vatan sağ olsun, bir oğlum daha var, bir oğlan daha doğuracağım, onlar da vatan uğruna şehit olsunlar” diye bağırtılır yitirdiği oğluna dövünüp ağlarken. Ölmek değer olup kutsanınca öldürmek de kutsal görev olur. Savaş çarkı döner, akan kan vampirleri besler.
Oysa herkes bilir ki, ister “şehit olsun”, ister “ölü ele geçirilsin”, bütün ölümler aynıdır. Ölümde her canlı eşittir ve her ölüm yerine konmaz bir kayıptır.
Sarıkamış’ta Neyi Andınız?
Önce televizyonda gördüm, içim ürperdi: Türkiye Şehitlerine Yürüyor etkinliğiymiş. Kürsüde, dondurucu havada İçişleri Bakanı Şahin konuşuyordu. Öfkeliydi, yüz kasları gerilmiş, yumruğunu sıkmış, birliğimizi beraberliğimizi tehdit eden hainlere, vatanı bölmek isteyenlere lanet okuyor, gözdağı veriyordu. İçimi ürperten bakanın bu bildik tavrı değildi; orada dondurucu soğuğa karşı korunaklı giysiler içinde, başlarında birörnek bayrak simgeli berelerle kadın ve çocuk yaşta gençlerin ön saflara yerleştirildikleri birkaç bin kişilik bir tören vardı: 1915’te, İttihatçıların en önemli adlarından Enver Paşa komutasındaki Sarıkamış harekâtında donarak ölen 90 bin Mehmetçik anısına, katliamın 97. yılında anma töreni yapılıyordu. Katliam diyorum, çünkü orada donarak ölen 90 bin asker, savaşarak değil, düşman mermileriyle değil, Enver’in ve mensubu olduğu kadronun insanı iktidara feda eden zihniyeti, yanlış siyaseti ve ölümcül askerî hataları yüzünden donarak ölmüşlerdi. Bu apaçık bir cinayetti, bir katliamdı. Anılmalıydı kuşkusuz: Bu katliamı şehitlik mitosu altında saklayan devlet zihniyetini, resmi tarih yalanlarını, ölüler üzerinden yükselen muktedirleri lanetlemek için, telin için, yalanlarla savaşmak için anılmalıydı. Sarıkamış’ın bir kahramanlık destanı değil bir kırım olduğunu genç kuşaklara anlatabilmek için anılmalıydı.
İttihatçıların Bayrağı AKP’nin Elinde
Bu tören; MHP’nin, Türkçü milliyetçilerin, Turancılık kalıntılarının örgütlemesi ve TSK desteğiyle daha önceki yıllarda da yapılırdı. Bu yılki tören farklıydı. AKP iktidarının damgasını taşıyan bir devlet töreni görünümündeydi. İçişleri Bakanı devleti temsilen oradaydı. Bakan’ın savaşçı, intikamcı nutkunda dile getirdiği “milli birlik ve beraberliğimiz”in kimlerle pekişeceğini ve kimleri dışladığını, üzerinde “Türk Dünyası” yazılı pankartlardan ve Azerbaycan’dan, Kırgızistan’dan, Çeçenistan’dan, Gürcistan’dan ve de Kuzey Kıbrıs’tan (?) gelen heyetlerden anlamak mümkündü. AKP milletvekilleri, Kars ve Rize Belediye Başkanları oradaydı. Geçmiş yıllarla kıyaslanamayacak kadar örgütlü ve devletli bir gösteriydi. Sıfırın altında 6 derecede, karın üzerinde ellerinde bayraklar ve Atatürk posterleri taşıyarak gelen Türk dünyası katılımcılarının zirveye kadar çıkıp orada şehitlere dualar ettikleri ve İstiklal marşı söyledikleri, sonra da Kızılay tarafından dağıtılan etli pilavları yediklerini haberlerden öğrendik. Bakan Şahin, “Bu yürüyüş hep oldu hep olacak, ilelebet devam edecek. Burada beraberliğimizi ifade ettik” diyerek, “28 Şubat 1000 yıl sürecek” söyleminin yeni bir versiyonunu yarattı. Oradaki beraberlik Enver’in trajik sonlu Turan hayalindeki beraberliğin karikatürüydü, ama bir zihniyetin bazılarında hâlâ ne kadar diri olduğunun da göstergesiydi.
AKP’nin İçişleri Bakanı; İttihatçı, Turancı Enver’lerin bayrağını Türkçü ulusalcıların elinden almış; 90 bin memleket çocuğunun 97. yıl önce donmuş bedenleri üstüne basarak zirveye dikmişti.
Kanla boyanmış Bayrağı Hatırladınız mı?
İnsanın yüreğinin yarıldığı, bu kadar olmaz diye feryat ettiği anlar vardır. Bunlardan birini Kırşehirli lise öğrencileri (10’u kız 20 öğrenci) kanlarıyla boyadıkları bayrak resmini, taht misali yaldızlı koltuğunda oturan dönemin Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’a merasimle sunduklarında yaşamıştım.
Psikolojik harekatın tüm hızıyla sürdüğü, “vatanı bölmek isteyenlere karşı savaşan kahraman ordumuzu” manen olduğu kadar yardım kampanyalarıyla, çeklerle de desteklemek için sermayeden medyaya herkesin birbiriyle yarıştığı günlerdi. Bir yandan Kürtlere, bir yandan iktidarda tutunrmaya çalışan AKP’ye karşı sistemli ve örgütlü bir saldırı sürdürülüyordu. 21 Ekim 2007’de Dağlıca baskını olmuş, Mehmetçikler yine ölüme gönderilmişti. Şehitlerin ardından timsah gözyaşları dereler gibi akıtılıyordu. İşte tam o günlerde pırıl pırıl yürekleri ve kafaları ideolojik çarpıtmalarla, milliyetçi yalanlarla bulandırılmış, gençliğin heyecanı ve saflığı istismar edilerek galayana getirilmiş bu çocuklar, kendi kanlarından bir bayrak boyamış ve hepimizin ezbere bildiği o klişe cümleyle “ Yüzbinlerce şehit kanıyla sulanmış vatanımızı bir avuç çapulcunun bölmek istemesine izin veremezdik....Kalem tutan eller artık silah tutmalıdır” diyerek Büyükanıt’a sunmuşlardı. Büyükanıt’ın cevabı ise, (Dağlıca baskınının, başında bulunduğu kurumun mensupları tarafından taammüden veya kazaen işlenmiş bir cinayet olduğunu bile bile) “Gerçekten şehitlerimiz kutsal amaç uğruna, yaşadığımız ülkenin birliği bütünlüğü için şehit olmuşlardır” diyerek çocukları tebrik etmek olmuştu. Bir yıl sonra 3 Ekim 2008’ de, 17 askerin göz göre göre ölüme gönderildiği ve yine “şehitlerimiz” diyerek ört bas edilen, daha da şaibeli Aktütün baskını geldi. Bu defa kandan bayrak yapmak sırası Gaziantep Üniversitesi Bilişim Kulübündeydi. Rektörün, dekanların, Üniversite yöneticilerinin destek sağladığı ve Dursun Çiçek’le (Evet, Balyoz sanığı, ıslak imza Dursun Çiçek) ilişki kurmalarına yardımcı oldukları gençler bu defa kanlarıyla yaptıkları bayrağı Dursun Çiçek kanalıyla, yine büyük övgüler alarak, gururla İlker Başbuğ’a ilettiler; şehitlik mertebesine ulaşmanın en büyük istekleri olduğunu da belirterek.
Bu gelişmelerde toplum, askerler ve siviller, dönemin iktidar partisi AKP ve muhalefettekiler cinayetleri “şehitlik” kültü ardına saklayanların yanında saf tuttular, zavallı gençleri teşvik ettiler, onurlandırdılar. Hiçbir yetkili çıkıp da “Siz ne yapıyorsunuz çocuklar, kan ve ölüm kutsanacak, imrenilecek bir şey değildir, elleriniz silah değil kalem tutmalıdır” demedi. Diyemezdi çünkü herkes aynı kan kültürünün ve “şehit” edebiyatının ürünü ve kurbanıydı.
Sarıkamış faciasını anma töreni, savaşçılığın ve şehadet kültürünün devletlûlarca nasıl diri tutulmaya çalışıldığını bir kez daha gösterdi. Daha da önemlisi, son zamanlarda sorulmaya başlanan AKP devletleşiyor mu? sorusuna da cevap demesek de bir ipucu getirdi: 90 bini aşkın ölünün yattığı Soğanlı Dağları’nın zirvesine 97 yıl sonra dikilen bayrak İttihatçıların düşürdükleri bayraktı; devletin yeni sahiplerinin ellerinde yerini buldu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024