Oya BAYDAR
Derin devletin sesi, iktidarın oyda hafif kararlarda ağır ortağı Devlet Bahçeli Bey'in öncekilerin üzerine tüy diken son beyanında doğruluk payı var. "HDP'yi bir daha açılmamak üzere kapatmak namus görevidir" buyurduktan sonra, Anayasa Mahkemesi buyruğa anında uymayıp işi biraz savsaklayınca, "Anayasa Mahkemesi'ni kapatmak da artık ertelenemez bir görev olmuştur" diyerek çıtayı yükseltti. Bu çıta da ne çıtaymış! Yüksele yüksele arşa vardı da hâlâ yükselmeyi sürdürüyor.
Bahçeli'nin emri kimi siyaset erbabına biraz ağır geldi ki AKP'den bile, biz hukuk devletiyiz, gibisinden mırıltılar duyuldu. Oysa Bahçeli dolaylı yoldan da olsa bir gerçeğe vurgu yapıyordu: Fiilen mülga (kaldırılmış, yok edilmiş) anayasanın mahkemesine ne gerek var!
Besbelli, bir hukukçu tarafından değil de derinlerde biryerlerde, belki de MHP karargâhında çalakalem yazılmış bir müsveddeyi olduğu gibi kabul edip karara bağlamayı hukukçu kimliklerine yedirememiş olan (belki de, şu günlerde AB'ye, ABD'ye, ele güne koz vermeyelim, biraz savsaklayın, talimatı almış bulunan) Anayasa Mahkemesi üyeleri, "namus görevleri"ni hemen yerine getirmeyince kurum kapatılma tehdidiyle karşı karşıya kaldı.
Bu ülkede 146. Maddeden insanlar asılmıştı
Siyasî tarihimizin en acı, en karanlık sayfalarında yazılıdır. Eski Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 146. Maddesinin ihlali idamlık suçtu. Menderes, Polatkan, Zorlu o maddeden asıldı, sonra sıra üç fidanımıza geldi: Deniz, Hüseyin, Yusuf. Sonra 12 Eylül faşist darbesi döneminde idam edilenler… Neyse ki idam cezası kaldırıldı da bu insanlık suçundan ve ayıbından kurtulduk.
Anayasayı ihlâl suçunu yürürlükteki TCK'nın 309. maddesi düzenliyor. İdamın yerini müebbet hapis cezası almış. Bahçeli'nin, son beyanlarıyla anayasayı ihlâl suçu işlediğini söylediğimde, hukukçu arkadaşlarım bunun siyasî suç sayılabilse de hukukî anlamda suç teşkil etmediğini, ifade özgürlüğüne girdiğini söylediler. Güvenemedim, biraz anayasa hukuku metinlerine, güvendiğim anayasacıların yazılarına baktım. Evet, hukuk diye bir kavram ve kurumun gerçekten var olduğu, düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılabildiği bir ülkede Devlet Bey'in yağıp gürlemeleri anayasayı tağyir ve ihlal sayılmıyor.
İyi de, konuşan mahalle kahvesinde tavla oynarken fikir beyanında bulunan Mehmet Efendi veya aynı mealde sözler sarf eden bizim köşebaşındaki enginarcı Seyfettin değil, iktidarın en muktedirlerinden biri.
Şimdi Anayasanın 138. maddesine bakalım: "Hakimler bağımsızdırlar. Hiçbir organ, makam, kurum, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz."
Ne güzel değil mi? Ama dinleyen ve uyan kim bu maddeye? Bırakın anayasanın bütününü bu madde herhalde kendi kendimizle dalga geçip biraz gülelim diye konmuş oraya. Peki başta AKP reisi Cumhurbaşkanı ve ortağı bu maddeyi her gün, her ağızlarını açtıklarında ihlal etmiyorlar mı?
Geçelim; konumuza dönelim. Anayasa varsa, o anayasanın en önemli dayanak ve güvencesi Anayasa Mahkemesi'dir. Bahçeli'nin, "HDP'nin kapatılması namus görevidir" veya "Anayasa Mahkemesi'nin kapatılması artık ertelenemez bir görev olmuştur" talimatı suç değil ifade özgürlüğüne giriyorsa, o zaman ben de ifade özgürlüğümü kullanırım. Kamuya, savcılıklara, Anayasa Mahkemesi'ne şöyle seslenirim:
MHP'nin kapatılması ertelenemez bir görev olmuştur
İfade özgürlüğüyse bu tür sözler, şöyle gerekçelendiririm talebimi: Mafyalarla, çetelerle iltisaklı olduğu şüphe götürmeyecek şekilde açık olduğundan, kadroları orada burada şiddet eylemlerine başvurduğundan, sözcüleri milletin içine nifak tohumları serpip birliğimize, bütünlüğümüze kast ettiğinden, vb.,vb…
Aman haa… bu tür sözler ifade özgürlüğüyse eğer, dedim. Eğer değil de suçsa, duymamış, okumamış olun. Başımı belaya sokmak istemem. Ama etkisiz ve yetkisiz sade vatandaş Oya olarak, Bahçeli için suç değilse benim için hiç suç olmaz, diye düşünüyorum. Çünkü benim yaptırım gücüm yok, söylediğimle kalırım. Ama büyüklerimiz öyle değil ki! Onların sözleri emir sayılır.
Anayasa Mahkemesi'nin onurlu hakimlerine sesleniyorum
Amacım kışkırtmak değil, ama sormak istiyorum: x Anayasa'nın ve kurumunuzun yok sayılmasına daha ne kadar tahammül edeceksiniz? Yetti gayri! diyerek, sadece kendi onurunuzu değil ülkenin, hepimizin hakkını, hukukunu, onurunu korumak üzere bir adım atmayacak, güçlü bir çıkış yapmayacak mısınız?
En azından, mesela dün Meclis'te, iktidar Meclis'i tanımadığını, Anayasayı yok saydığını, bir kez daha büyük bir pervasızlıkla, korkunç bir cüretkârlıkla ilan etti. Meclis'e bir kez daha darbe yapıldı. TCK'nın 309. Maddesine ve Anayasaya göre Meclis'e darbe ağır suçtur. Göreviniz Anayasayı savunmak, darbeyi engellemektir. Bu yüzden varsınız. Millet iradesine dayanan demokratik rejimi korumak sizin başlıca göreviniz. Susacak mısınız, darbenin suç ortağı olacak mısınız? Cesaretli, onurlu bir adım atın.
Atacağınız adımın hakka, hukuka, adalete susamış çoğunluktan büyük destek alacağına güvenin. Bir kurumun, hele de Anayasa Mahkemesi'nin cesaretli, onurlu, sorumlu bir adım atması sandığınızdan, sandığımızdan çok daha büyük etki yaratacaktır. Kim tarafından atanmış olursanız olun, hangi inançtan, hangi ideolojiden, hangi kimlikten olursanız olun, kararlarınızda ve duruşunuzda hukuka ve adalete göre davrandığınızda çok şey değişecektir
Sizlerin böyle bir adım atması, Meclis darbesi karşısındaki tepkileri, iktidar milletvekillerine "Oh, oh, ne güzel getirdik sizi Meclis'e!" düzeyinde kalan muhalefeti de utandırır, cesaretlendirir belki .
Bu son olay muhalefetin önüne büyük bir fırsat koyuyor. Hiçbir konuda yan yana gelemiyorsanız bile Meclis darbesine karşı tek yumruk olun. Lafla yetinmeyin. Toplum güven verin. Meclis'in, el kaldır el indir şovundan ibaret olmadığını fiilen gösterin. Rejim değişmiş, otoritarizm aşılmış, totalitarizme bir küçük adım kalmıştır. Eski muhalefet yöntemleri artık geçerli değildir. Akıl öğretmek bana düşmez; isterseniz ve cesaret ederseniz en etkili muhalefet yöntemlerini bulabilirsiniz; ülkeyi ve demokrasiyi kurtarabilirsiniz.
Şimdi kimilerinin, "Saftrik kadın! İmam evinden aş, ölü gözünden yaş mı bekliyorsun!" dediklerini duyar gibiyim. Ama ben evinde yoksullar için aş olan imamların, gözlerinde insanlığın acıları için yaşla ölenlerin varlığına inanıyorum. İnsandan, ülkemden, vicdandan umudumu kesmemeye çalışıyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024