Sanem ALTAN
Geçtiğimiz Pazar günü Murat Belge’nin anlatıcılığını üstlendiği Boğaz ve yalılar turuna katıldım.
Üsküdar’dan Anadolu Kavağı’na, Anadolu Kavağı’ndan Kabataş’a Boğaz’ın iki yanından süzülerek İstanbul’un içine gizlenmiş o tarihinden geçtim…
Bakıp da görmediğimiz, görüp de bilmediğimiz ne çok şey var şehrin kıyılarında, inanamazsınız…
Arnavutköy’ün ve Kuzguncuk’un döneminin daha fakir orta halli semtleri olduğunu biliyor muydunuz?
Toprak pahalı olduğu için evler bitişik nizammış.
Ya da Büyükdere’nin şehrin yağmuru ilk ve en çok alan bölgesi olduğu için bütün büyük su havzalarının orada olduğunu…
Ya da Hacıosman Bayırı’nda çevresi 40 metre, 7 köklü eşine rastlanmayacak bir çınarın 70’li yıllarda bahçıvanlık okulu kurmak için kesildiğini…
Şirketi Hayriye kaptanlarının yalılarda yaşayan hanımlarla aşk yaşadığında ki sıklıkla yaşarlarmış, vapurları yalıların önünden neredeyse bir bardak çay uzatılsa alabilecek kadar yakın geçirdiğini…
Ya da şimdinin en pahalı evlerinin olduğu Bebek semtinin havası temiz değil diye hiç rağbet edilmeyen bir semt olduğunu…
Gerçekten de tarihi hiçbir dokusu yalısı camisi kilisesi türbesi olmayan bir semttir Bebek…
Boğaz Turu, gördüğüm en iyi organizasyon değildi doğrusu.... Çok sıcak bir günde 6,5 saat gölgesi olmayan bir teknede olmak Murat Belge’nin anlattığı pek çok şeyi gölgeleme riski taşısa da ben duyduğum her hikayeye bayıldım.
Murat Belge’nin bilgisi, meselelere yaklaşımı, incelikli mizahı geziyi gerçekten de unutulmaz bir gezi yapıyor her katılan için.
İstinye ve Yeniköy sırtları için onca yapılan siteyi ve askeri bölgeleri kasdederek para kuvvetleriyle kara kuvvetlerinin savaş alanı demesi, beni gerçekten çok güldürdü…
Yalıların önünden geçtikçe hep aynı konuşmalar oluyor o teknelerde, bunda da oldu, ‘kimler yaşıyor buralarda acaba.’
Ben de hep aynı şeyi merak ediyorum doğrusu çünkü yalılar ‘yaşamıyor.’
Sayısız Boğaz turu yaptım, hiçbirinde evinin önünde, denizin kıyısında oturan mutlu bir aile görmedim…
Ve hep merak ettim ‘niye yalı sahipleri deniz kıyısında oturmaz?’
Tek tek her yalıyı, daha önce kimlerin oturduğunu, şimdi kimlerin yaşadığını insan bilmek istiyor gezerken ama ben yine de niye ‘yaşamadıklarını’ daha fazla merak ediyorum.
Bir de harika bir dialog duydum gelen misafirler arasında geçen.
Bir beyefendi diyordu ki yanındaki iki hanıma Murat Belge’yi göstererek, ‘medyayı Murat Belge hoca gibi adamlar sanmayın, medya cahil, o yüzden hoca medyadan değildir ona göre.’
Kimbilir konuşmanın başı nasıldı ama duyduğum cümle bana yetti doğrusu. Yaramı kanattı.
Gerçekten de bizim medya, eskilerin anlatımıyla Babıali, büyük ve bulanık bir nehir gibi, kendi girdapları, anaforları ve pislikleriyle yıllardan beri akıp duruyor...
Hiç temizlenme ve yenilenme ihtiyacı duymadan üstelik…
Çünkü herkesin, hepimizin gözü sadece kendi ‘ihtişamımızın’ o bulanık nehre yansıyan yalancı aksine takılı…
Sadece kendimizi seyrettiğimiz için nehrin sonu nereye akıyor, bizden önce bu nehirden kimler geçmiş, geçenlerin sonları ne olmuş merak bile etmiyoruz…
Cahillik bu meraksızlıktan geliyor işte…
İnsanın geçtiği yoldan, kendinden önce kimler geçmiş, neler yaşamış diye merak etmemesi yaptığı işi aslında hiç sevmediğini düşündürür bana hep.
İste o yüzden gazeteciler yani biz yaptığı işi sevmeyen ama o işten dolayı kendini mühim bulan insanlar grubu gibiyiz…
Yaptığı işi sevmek başka bir şey çünkü.
Murat Belge’nin İstanbul’u, bu şehrin hikayelerini, geçmişini, sırlarını sevdiğini hissediyorsunuz mesela.
Onun sevgisi, onu dinleyenleri de etkiliyor.
Ben İstanbul’u çok severim.
Murat Belge’yle yaptığımız o turdan sonra İstanbul’un sevilmeyi ne kadar hak ettiğini bir kere daha gördüm.
Ne kadar derin ve renkli bir geçmişi olduğunu bir kez daha fark ettim.
Bu şehre bir kez daha tutuldum.
Gazeteciler mi?
İstanbul varken, onları bir daha düşünmedim…
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
28.02.2016
26.02.2016
21.02.2016
17.02.2016
10.02.2016
5.02.2016
31.01.2016
29.01.2016
27.01.2016