Sanem ALTAN
Aslına bakarsanız bir bayram sabahı için fazla sessiz denebilecek bir kadroyduk kahvaltıda, Leyla ile ben, sadece ikimiz başbaşa…
Leyla bayram olduğu için waffle hazırlamıştı bize çilekli ve muzlu…
7 yaşında olmasına rağmen yemek yapmaya oldukça meraklı, bayramın coşkulu masalarına oranla sessiz mi acaba bizim masamız diye içimden geçmesine rağmen, bayram bayram gibi başlamıştı gerçekten Leyla sayesinde…
Nutella, çilek, muz ve Leyla’nın rüyaları.
***
Uzun zamandır bir bayramı içimde bu denli derin hissetmemiştim doğrusu, olduğumuz gibi, çabasız bir mutluluk vardı masamızda.
Bülent Arınç da henüz atağa geçmemiş, kahkahanın da bizi günahkar yaptığını söylememiş, kahkahalar atıyorduk…
Ben attığımız kahkahaları esas alarak sosyal medyada dostlarıma bir bayram mesajı yolladım:
“Kahkaha gerçek dindir, gerisi olsa olsa metafiziktir.”
Osho’nun, meşhur Hintli gurunun sözleri bunlar…
Bunun ardından öğleye doğru Arınç kahkahaya ceza koyunca, kahkahamızla dünyayı
yönlendirebileceğimizi neden kahkahayı sevmediklerini anladım doğrusu.
Kahkaha hele kadın kahkahaları bazıların ürkeceği dünyayı
değiştirebilecek kadar güçlü çünkü…
***
Ama sonra ana kız ikimiz de hızlıca bayramı unutup günün akışına bıraktık kendimizi…
Ben bir film seyretmek istedim.
Yaz öğleden sonralarının huzurlu gölgesine bırakarak kendimi Yahudi asıllı İtalyan ressam Mondigliani’nin hayatını seçtim seyretmek için…
Film bittiğinde tek başıma o kadar içerden bir yerden ağlıyordum ki korkup bir arkadaşımı aradım, en azından telefonun ucunda biri olsun istedim sanırım.
O beni sessizce beni dinlerken ben uzun uzun ağladım Mondigliani’ye, ona tutkuyla aşık Jeanne’e ve birbirlerine delice düşman ama bir o kadar da birbirlerine hayranlık duyan Picasso’yla ilişkilerine…
***
Bir bayram günü için beni böylesine delip geçen bir başka film seçemezdim sanırım.
Film, Jeanne’nin “aşkın ne olduğunu biliyor musunuz?
Gerçek aşkın…
Hiç kendinizi cehennemin sonsuzluğuna mahkum ettiğiniz güçlü bir aşk yaşadınız mı?
Ben yaşadım…” sözleriyle başlıyor.
Ve ardından , Mondigliani Picasso’nun olduğu restauranta geliyor ve Picasso’ya diyor ki “söyle Picasso, aşkı nasıl bir küpe çevirirsin?”
İşte o an, o ilk iki kare bana çok iyi bir film seçtiğimi Mike Davis’in Mondigliani’yi çok iyi anlattığını hemen hissettirdi doğrusu…
***
Film, “hayatımı umursamıyorum” diyen, yaratıcılığa giden tek yolun hayata meydan okumak olduğunu düşünen, resimlerinin satılmasını umursamayan ve zamanın zengin ressamlarının aksine beş parasız yaşayan, sosyetenin övgülerine rağmen onların ruhsuzluğunu yüzlerine en uygunsuz şekilde vurmaktan geri durmayan fütursuz ressam Mondigliani’nin hayatını anlatıyor…
Bir hayatı umursamayan, onu yaşamaya cesareti olan bir ressamla, kendi hayatını bir başkası için umursamayan ve ölmeye cesareti olan Jeanne’nin aşkını…
Mondiglianin ölümünün ardından, 2 gün sonra, 15 aylık kızını geride bırakıp karnında 9 aylık bebeğiyle intihar eden Jeanne, Mondiglianin tüm resimlerindeki iri gözlü kadın.
***
Çok ağladım.
Yaşamaya ve ölmeye cesareti olanları düşündüm uzun uzun…
Ölmekten nasıl korktuğumuzu…
Kimseyi hatta kendimizi bile ölümü göze alacak kadar sevmediğimizi…
Ölmeye cesaretimiz olmadığı için yaşamaya da olmadığını ve koca hayatları nasıl ıskaladığımızı…
Çok ağladım…
Bir hayatı hayat yapan şey, onu kaybedebilme gücünüzün olup olmadığı…
Ne kadar vazgeçebilirsen hayatından, hayat o kadar önünde eğiliyor…
Ölmekten korkmadığın kadar yaşayabiliyorsun ancak…
Ölmekten korkmazsan yaşamaktan da korkmuyorsun…
***
Modigliani ile Jeanne’nın bütün macerası “vazgeçmek” ve “ölesiye bağlanmak” üzerine.
Modigliani sanata, Jeanne Modigliani’ye ölesiye bağlılar, onun dışındaki her şeyden, hayat da dahil vazgeçiyorlar.
Bu tutkuyu ve muhteşem vazgeçişi etkilenmeden seyretmek mümkün değil.
***
İşte hayat böyle de yaşanabiliyor.
Tutkuyla ve vazgeçerek.
Modigliani’nin hayatını izlerken neden Picasso’nun onun için “o bir tanrı, Mondigliani, bir yaşam biçimi’” dediğini anlıyorsunuz.
O bir yaşam biçimi gerçekten.
Son zerresine kadar tutku ve keder dolu bir yaşam biçimi.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
28.02.2016
26.02.2016
21.02.2016
17.02.2016
10.02.2016
5.02.2016
31.01.2016
29.01.2016
27.01.2016