Serdar KAYA
Muhtar bin Ebi Ubeyd, Taifli Sakif kabilesine mensuptur. 622 doğumludur. Birinci Fitne Dönemi‘nde (656-661) 30′lu yaşlarındadır ve ekseriyetle Ali taraftarı bir yaklaşım içindedir. Muaviye döneminde ise, Hucr bin Adi aleyhinde şahitlik yapmadığı için hapse atılır. [1] 680 yılında Hüseyin’in öldürülmesinden sonra, Abdullah bin Zübeyr’e biat eder. Hatta, 683 yılındaki birinci Mekke kuşatmasında onunla birlikte Şam ordusuna karşı şehri savunur.
Muhtar, Yezid’in ölümünden takriben beş ay sonra, Abdullah bin Zübeyr’den ayrılarakKufe‘ye gider. Kufe’de, Muhtar’ın hayatında yeni bir dönem başlar. Zira, Muhtar, burada Şam’a (ve daha spesifik olarak da, başta Ubeydullah bin Ziyad olmak üzere Hüseyin’in katillerine) karşı Ehl-i Beyt yanlısı bir mücadele başlatır. Aynı anda Tevvabin Hareketi de Kufe’de hazırlık içerisindedir. Ancak, Muhtar onlara katılmaz. Hareketin liderinin bu işin altından kalkamayacağını ve başarısızlığa mahkûm olduğunu söyler. Onlardan müstakil hareket ederek, Muhammed bin Hanefiyye adına taraftar toplamaya başlar.
Muhammed bin Hanefiyye
Muhammed bin Hanefiyye, Hz. Ali’nin, Hanefioğullarına mensup olan karısı Havle binti Cafer’den olan oğludur. Ancak, Muhammed bin Ali değil, (annesinin kabilesine atfen)Muhammed bin Hanefiyye şeklinde anılagelir.
637 doğumludur. Babası ile birlikte Cemel ve Sıffin savaşlarına katılır. Ancak, savaştan ve siyasi mücadeleden pek hoşlanan bir insan değildir. Zira, hem temkinli ve soğukkanlı bir yapısı vardır, hem de ihtilafların kan dökerek çözümlenmesine mesafelidir.
Muaviye’nin ölümünün ardından, (baba bir kardeşi) Hüseyin ile birlikte hareket etmez. Hatta, Hüseyin’in akrabaları ile birlikte Mekke’ye gitmesini doğru bulmaz ve kendi çocuklarını onlarla birlikte göndermez. Medine’de kalır. Dahası, Yezid’e biat eder. Hüseyin’in Kerbela’daki ölümünden sonra ise, Ehl-i Beyt’in önde gelen isimlerinden biri olur.
Harre Savaşı‘ndan önce, Medine’yi terk ederek Mekke’ye gider. Yezid’in ölümünün ardından Mekke’de halifeliğini ilan eden Abdullah bin Zübeyr, Muhammed’i kendisine biata davet eder, ancak o bu davete olumlu cevap vermez. Halifeliğin bir mana ifade etmesi için, müslümanların çoğunun ilgili lider etrafında toplanmış olmasının şart olduğunu düşünmektedir. Mekke kuşatması sona erince, Medine’ye geri döner. O Medine’deyken, Kufe’de Muhtar onun adına hareket etmeye ve onun mehdi olduğunu söyleyerek taraftar toplamaya başlar. (Muhtar’ın faaliyetlerinin Muhammed bin Hanefiyye’nin ne derece bilgisi dahilinde ve yönlendirmesi doğrultusunda olduğu belli değildir.)
Muhtar’ın Kufe’yi fethi
Muhtar, Kufe’deki çalışmalarının ardından, etrafında önemli bir kısmı mevaliden oluşan hatırı sayılır bir kitle oluşturur. [2] Hatta, Tevvabin Hareketi’nin lideri Süleyman bin Surad’ı eleştirerek o çevredeki insanların küçük bir kısmını kendi yanına çekince, dönemin Kufe valisi Abdullah bin Muti onu hapseder. Muhtar, Tevvabin’in 4 Ocak 685 tarihinde Aynülverde Savaşı‘nda bozguna uğramasından sonra hapisten çıkar.
Muhtar’ın hapisten çıkmasından sonraki en büyük başarılarından biri, dönemin en yetenekli kumandanlarından biri olan İbrahim bin Malik El-Eşter’i kendi yanına çekmesi olur. [3] Bu şekilde giderek Kufe’de zemin kazanan Muhtar, nihayet 18 Ekim 685 tarihinde harekete geçer ve önce Kufe’yi, ardından da, Basra dışındaki bütün doğu eyaletlerini ele geçirir. İlgili bölgenin tamamını, (sadece iki sene önce Emevilere karşı Mekke’yi birlikte savunduğu) Abdullah bin Zübeyr’in elinden almıştır. Yine de, ona karşı keskin bir karşıtlığı yoktur. Hatta, (muhtemelen iki ateş arasında kalmamak için) Abdullah bin Zübeyr ile irtibata geçerek, ondan ilgili bölgenin umumi valiliğini ister. Yani, fethettiği bölgeyi ona bağlı olarak yönetmeyi daha doğru bulur. Ancak, Abdullah bin Zübeyr bu teklifi reddeder.
Kerbela’nın intikamı
Muhtar’ın bundan sonraki ilk büyük adımı, Hüseyin’in intikamını alma adına Ubeydullah bin Ziyad üzerine bir ordu göndermek olur. Ubeydullah, kısa bir süre önce ele geçirdiği Musul tarafındadır. Yezid bin Enes komutasındaki ordu, Temmuz ayında yola çıkar ve Ubeydullah’a erişemese de, onun gönderdiği orduya karşı net bir zafer kazanır. [4] Ancak, arkadan yeni bir birlik gelmektedir. Kufeliler, bu yeni birliğe mukavemet edebileceklerinden emin olamadıklarından, çatışmaya girmek yerine, geri dönmeyi tercih ederler. [5]
Ordu Kufe’ye geri döndükten sonra, Muhtar, Ubeydullah’ın üzerine bu sefer İbrahim bin Malik El-Eşter komutasında daha geniş bir ordu gönderir. Ancak, ordu yola çıktıktan hemen sonra, Kufe’nin Arap eşrafı isyan eder. (22 Temmuz 686) İsyanın sebebi, Muhtar’ın mevaliye eşit davranmaya başlamasının ardından Kufe eşrafının şehirdeki statüsünün sarsılmış olmasıdır. [6]
Bu gelişme üzerine, Muhtar derhal İbrahim’e haber ulaştırır ve İbrahim, ordusuyla birlikte Kufe’ye geri döner. Şehir yeniden kontrol altına alınır. Bu noktada, Muhtar, Hüseyin’in (çoğu Kufe eşrafı içinde bulunan) katillerinden intikam almak için bunun doğru bir zaman olduğunu düşünür. Bu amaçla, Kerbela’da katliama iştirak ettiği bilinen ne kadar insan varsa, hepsini öldürtüp evlerini yıktırmaya başlar. İlgili kişilerin tek tek evlerine gidilir. Kaçanların ise, peşlerine adamlar salınır. Yakalananlar, kimi zaman (el ve ayaklarının kesilip kan kaybından ölüme terk edilmeleri gibi) korkunç şekillerde öldürülürler. Öldürülenlerin çoğunun cesetleri yakılır. Canlarını kurtarabilenler, Kufe’nin takriben 450 kilometre güneydoğusundaki Basra’ya sığınırlar. [7]
Bu olayların hemen ardından, İbrahim bin Malik El-Eşter, yarım kalan sefer yoluna yeniden çıkar. 5 Ağustos 686 tarihinde Musul yakınlarında Ubeydullah bin Ziyad’ın ordusu ile karşılaşır. Kendisininkinden çok daha büyük olan bu orduyu mağlup eder. [8] Dahası, bu savaşta, hem Ubeydullah bin Ziyad hem de Husayn bin Nümeyr öldürülür. Ubeydullah’ın kafası, savaş sonunda kesilen diğer 70 kafa ile birlikte Kufe’ye, Muhtar’a gönderilir ve şehirde teşhir edilir. [9]
Kufe ve Musul’da yaşanan bu iki olay, Kerbela’nın intikamına yönelik ilk (ve belki de son) başarılı adımlar olur.
–––––-
[SONRAKİ YAZI: Muhtar'ın sonu]
–––––-
[1] Muhtar’ın Ehl-i Beyt yanlısı tavrına dair bir diğer önemli ayrıntı ise, 680 yılında Hüseyin’i temsilen Kufe’ye gelen Müslim bin Akil’in Ubeydullah tarafından öldürülmesine tepki göstermesidir. Muhtar, bu tepkisi nedeniyle Kufe Valisi Ubeydullah bin Ziyad tarafından hapsedilir. Muhtar, dönemin Harameyn valisi olan eniştesi Abdullah bin Ömer sayesinde hapisten kurtulur. (Vali Abdullah bin Ömer, konuyu Yezid’e yazarak ondan ricacı olur. Onun ricası üzerine Yezid, Ubeydullah’a bir mektup gönderir. Muhtar, bu şekilde serbest kalır.)
[2] Arap olmayan, ancak Arap müslümanların himayesinde bulunan müslümanlara mevali denir. Mevali, mevla kelimesinin çoğuludur ve (bu bağlamda) köleler anlamına gelir. Kufe’deki mevali, daha çok Farslı olan (ve dolayısıyla da Farsça konuşan) kimselerden oluşur. Bu kimseler, 636 yılında gerçekleşen ve müslümanların Sasani Devleti’ne karşı ilk büyük zaferleri olan Kadisiye Savaşı‘ndan sonra müslüman olmuşlardır. Ancak, Arap yöneticiler ve halk, mevaliyi kendileri ile eşit görmez ve sınıflı bir toplum yapısı ortaya çıkarırlar. Hatta, müslüman oldukları halde kimi dönemlerde mevaliden cizye dahi alınır. Emevilerin müslümanların değil Arapların iktidarı olduğu yönünde bir algı doğuran bu gibi ayrımcılıklar, zaman içinde, geniş bir tabana sahip olan bir muhalefet ortaya çıkarır. Bu muhalefet, 750 yılında Abbasilerin Emevi iktidarını yıkmalarına yardımcı olan faktörlerden biri olur.
[3] İbrahim bin Malik El-Eşter, Dördüncü Halife Hz. Ali’nin kumandanlarından olan, yine onun iktidarı döneminde Mısır valiliğine atanan ve bu görevdeyken (muhtemelen Muaviye tarafından) zehirletilen Malik bin Haris‘in oğludur. İbrahim, gayet zeki bir insan ve yetenekli bir kumandan olarak tanınmaktadır. Bu nedenle, Muhtar, onu kendi saflarına dahil etmek ister ve ona bu yönde bir çağrıda bulunur. Ancak, İbrahim bu teklife sıcak bakmaz. Bir süre sonra, Muhtar, ona Muhammed bin Hanefiyye’den geldiğini söylediği bir mektup iletir. Mektup, İbrahim’den Muhtar’a tabi olmasını istemektedir. İbrahim, Muhammed bin Hanefiyye’ye olan saygısı gereği “Hayır” diyemez. Ancak, mektubun gerçekten ondan geldiğinden de emin değildir. Zira, kendisi daha önce Muhammed ile bizzat yazışmışsa da, onun kendisine “Mehdi” olarak atıfta bulunduğuna ilk kez bu mektupta şahit olmuştur. Bu şüphesini, ilgili mektubu getirenlere iletir. Orada bulunanların çoğunun mektubu Muhammed bin Hanefiyye’nin yazdığına şahit olduklarını söylemesi üzerine, İbrahim, Muhtar’a tabi olur.
[4] Zaferin ardından esir alınan 300 kişi ile ilgili anlatı, bu savaş özelindeki en ilginç detaylardan biridir. Savaşa hasta olarak giden komutan Yezid bin Enes, savaşın sonunda artık ölüm döşeğindedir ve konuşacak hali dahi kalmamıştır. Ona esirleri ne yapacakları sorulduğunda, Yezid, zorla konuşarak, “Öldürün” der. Esirler öldürülmeye başlanır. Yezid’in sesini çıkaracak hali kalmadığında, bu sefer, “Devam edin” dercesine eliyle işaret etmeye başlar. Buna da hali kalmadığında, kaşlarıyla işarete devam eder. Yezid, bu şekilde ölür. Esirlerin de tamamı öldürülür.
[5] Komutan Yezid bin Enes’in ölümü de bu noktada etkilidir. Kufeliler, boyutunu kestiremedikleri bir riske girmek yerine, zafer kazanmış olarak geri çekilmeyi ve bu şekilde karşı taraf üzerindeki güçlü imajlarını ve psikolojik üstünlüklerini korumayı tercih ederler.
[6] Mevalinin içinde bulunduğu (yukarıdaki dipnotta yer alan) şartların Muhtar idaresinde değişmiş olması, ilgili Arap eşrafın isyanının öncelikli nedenidir. İlgili kişiler, “Düne kadar emrimizde olan bu insanlar, şimdi sözümüzü dinlemez oldular” derler ve eski statülerinin daha fazla tehlike altına girmesini istemezler. Bu çerçevede, mevalinin kendilerinden farklı olduğu (örneğin, Arapça konuşmadığı) yönündeki ayrımcı ifadelere rastlamak da zor değildir.
[7] Basra, Abdullah bin Zübeyr’in kontrolündedir. Abdullah, Kufe’deki gelişmelerin ardından, kardeşi Mus’ab bin Zübeyr’i Basra’ya vali atamıştır.
[8] Dicle’nin kollarından biri olan Hazir Nehri yanında gerçekleştiği için, bu savaşa Hazir Savaşı şeklinde atıfta bulunulur.
[9] Aynı kafalar, sonra bir de Mekke’de teşhir edilecektir.
–––––-
Fotoğraf: İslam’ın ilk asrında inşa edilmiş olan Kufe Camii‘nin bugünkü hali (zeninfosys.net)
Yazı arşivi: İslam’ın İlk Asrı konulu diğer yazılar
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları












































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2019
17.06.2018
6.04.2015
23.03.2015
16.03.2015
20.01.2015
15.01.2015
17.11.2014
1.10.2014
12.08.2014