Sezin ÖNEY
Dünyanın en uzun süren iç savaşı sona eriyor; Kolombiya’nın 52 yıldır süren çatışması, 23 Haziran’da imzalanan anlaşma ile noktalandı. İmza törenine, Küba’nın başkenti Havana’da, Kolombiya devletini temsilen, Devlet Başkanı Juan Manuel Santos ve silahlı örgüt FARC’ı (Fuerzas Armadas Revolucionarias de Colombia –Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri) temsilen komutan Timochenko lakaplı Rodrigo Londoño Echeverri ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon katıldı.
İmzalanan anlaşmanın tam adı, “Cese al fuego y de hostilidades bilateral y Definitivo y Dejación de Armas”, yani “Ateşkes ve Karşılıklı Husumetin Sona Erdirilmesi ve Silahların Bırakılması”.
Bu anlaşmadan sonra, eğer ki Santos’un hedeflediği tarih tutturabilirse, 20 Temmuz’da nihai barış anlaşması imzalanacak. Bu tarih, Kolombiya’nın İspanya’dan bağımsızlığını kazandığı gün; yani sembolik olarak, Kolombiya, kendi 29 Ekim’inde, “barışı” resmen ilan edebilir.
Aslında, Kolombiya’da, ateşkes ve silah bırakma paktının da imzalanmasıyla, barışın koşulları zaten tamamen oluşturuldu. Ama son bir imzayla, barış bir nevi “taçlandırılacak” ve yasal zırha büründürülecek. Diğer bir deyişle, artık barışı bozmak isteyen bir siyasetçi de iktidara gelse, kendi keyfine göre oyunun kurallarını değiştiremez olacak.
Kolombiya’nın çatışma sorunu çok netameli. 220 bin kurbanı olan, yaklaşık 6-7 milyon kişiyi yerinden etmiş, dünyanın en büyük uyuşturucu (kokain) ticaretler merkezlerinden birinin oluşmasına neden olmuş kirli bir savaştan bahsediyoruz. Hep, Ortadoğu coğrafyası ve Türkiye’nin zor koşullarından söz edilir fakat, açıkçası, Kolombiya’ya bakınca, buradaki meseleler “bebek işi” gibi kalıyor. Her şeyden önce, Kolombiya’da, dört yıl önce başlayan barış sürecine olan destek çok düşüktü; halkın ancak yüzde 30 kadarı, çözümü destekliyordu.
Bugünse, farklı kamuoyu araştırma şirketlerinin çalışmalarına göre, “çözüm sürecine destek” referandumu olsa, Kolombiyalıların, ortalama yüzde 60 kadarı, “evet, barış anlaşmasına rızamı veriyorum” diyecek.
Kolombiya nasıl yaptı? Türkiye neden yapamadı?
Türkiye, yaklaşık bir yıldır savaşın yakıcılığını artan biçimde yaşıyor. Bu süreçte, şimdiye kadar olmamış boyutta bir askeri operasyon şiddeti yaşandı; il ve ilçe merkezleri ağır silahların kullanımı ile neredeyse tamamen yıkıldı, Türk Silahlı Kuvvetleri ilk kez bu boyutta ülke içinde uçaktan bombardıman gerçekleşti ve gerçekleştiriyor.
Türkiye’de, çözüm süreci için “Gerekirse, baldıran zehrini içeriz” deniyordu. Bunun yerine, iktidar şerbeti, baldırandan daha tatlı geldi. İktidar siyaseti, “biz kendi işimize bakalım, baldıran zehrini de analar, babalar, çocuklar, ateşin düştüğü yerdekiler içsin” dedi.
Kolombiya’daysa bir deyim var; “tragarse el sapo”, yani “kurbağayı yutmak”. Zor bir işi becermek anlamında kullanılıyor; “politika, kurbağı yutma sanatıdır” da deniyor. İşte, Kolombiya’da iktidardaki siyasetin yaptığı, kurbağayı yutup, risk alıp, barışı, ilkeleri ön plana çıkarmak oldu. Diğer bir deyişle, Juan Manuel Santos yönetimi ve diğer önemli siyasi aktörler, “biz koltuğumuzu kaybedebiliriz; fakat gelecek nesiller için elimizi taşın altına koymalı, onlara geleceği kazandırmalıyız” psikolojisi ile hareket ettiler.
Santos, silahlı örgüt FARC’ın komutanlarından Timochenko ile aynı masaya oturup el sıkışmakta beis görmedi. Müzakerelerin başından beri, Timochenko ve müzakerelere katılan diğer FARC komutanları, kamuflaj üniformalarını çıkarıp, sivil giysilere büründü. Ve Devlet Başkanı Santos da, FARC üyeleri ile aynı beyaz gömlekleri giyip, kendi onlarla eşitleyerek, büyük bir politik cesaret sergiledi.
Varılan ateşkes anlaşmasına göre, FARC’ın silahları betona gömülmeyecek. Kolombiya’nın başkenti Bogotá, Küba’nın başkenti Havana ve Birleşmiş Milletlerin New York’taki merkezinde, bu silahlardan üç barış anıtı yapılacak.
Kurbağayı asıl yutacak olan ve kurbağaların boğazlarında kalacakları ise, siyasi çıkar için halkın çatışmaya yönelik kırgınlıklarını kullanmaya çalışan, savaşı savunan Kolombiyalı politikacılar olacak. Ne ilginçtir ki, bu kişilerin ülkedeki yolsuzluklar ve silah-kokain ticareti, mafya ile de bağları var.
SEZİN ÖNEY | HABERDAR
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.10.2025
28.09.2025
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024