Taner AKÇAM
Gazetelerin operasyonlarda bir araç olarak kullanılması Türkiye’de yeni değil. 6-7 Eylül 1955 olaylarının, İstanbul Ekspres gazetesinin özel akşam baskısı hazırlanarak uygulamaya konduğunu artık herkes biliyor.
28 Şubat’tan Hrant Dink cinayetine giden süreçte de başta Hürriyet gazetesi olmak üzere medyanın bu yönde özel olarak kullanıldığı anlaşılıyor.
Konunun ayrıntısına girmeden, uluslararası benzeri bir örnekten bahsetmek istiyorum.
Ruanda soykırımı ve medyanın bu soykırım sırasında oynadığı rol. Örnek çap olarak elbette çok büyük ama işlenen suçun mahiyeti ve işleniş tarzı aynı. Sonuçta medya, hedeflenmiş birtakım cinayetler için kamuoyunu hazır hâle getirmek için kullanılıyor. Deyim yerindeyse, operasyonun psikolojik altyapısını oluşturuyor.
Ruanda soykırımında 1994 Nisan- Temmuz ayları arasında 100 gün boyunca toplam 800.000 civarında Tutsi öldürüldü. Dünyanın sadece seyretmekle yetindiği bu kitlesel katliamda medya çok önemli bir görev üstlendi. Halkının ancak yüzde 60’ının okuma yazma bildiği ve ulaşım imkânları sınırlı olan ülkede, eylemin koordinasyonunda radyo özel bir rol oynadı.
Gerek katliamlar öncesi gerek sırasında hem radyo hem de yazılı basın üzerinden Tutsi azınlığa yönelik sistematik bir kampanya yürütüldü. Tutsiler “düşman” ve “hain” olarak ötekileştirildiler. Kamuoyu Tutsilere yönelik cinayet işlemeye hazır hâle getirildi. Hatta radyo üzerinden bazı şahısların isim ve ev adreslerinin yayınlanması yoluna bile gidildi.
1994 sonrasında gazete ve radyo yöneticileri aleyhine bir dizi davalar açıldı. Uluslararası Ruanda Ceza Mahkemesi ve Gacaca olarak bilinen yerel halk mahkemelerinde görülen bu davalarda sanıklar çeşitli cezalara çarptırıldılar.
Bu davalar içinde RTLM radyosunun kurucuları Ferdinand Nahimana, Jean-Bosco Barayagwizave Hassan Ngeze aleyhine açılan dava en çok bilinenidir. Ngeze aynı zamanda Kanguru adlı haftalık bir gazetenin de kurucusudur.
Dava uluslararası düzeyde büyük ilgi uyandırdı. Çünkü Nürnberg duruşmalarından bu yana, kitlesel katliamlarda nefret suçu ilk defa soruşturma konusu yapılıyordu.
Uluslararası Mahkeme, nefret yayan konuşma ve yayın yapmanın, fikir özgürlüğü kapsamında olmadığı ve Uluslararası Hukuk tarafından koruma altına alınmadığı ilkesinden hareket etti.
Ayrıca, hükümetlerin en önemli görevlerinden birisinin, kişi ve gruplara karşı nefreti teşvik eden yayınların yapılmasına engel olmak olduğunun altını çizdi.
Dava 2008 yılında sonuçlandı ve sanıklar değişen ağır hapis cezalarına çarptırıldılar. Suçları ise medya üzerinden nefret suçu işlemek; yaptıkları yayınlar ile insanları cinayet işlemeye teşvik etmek ve ülkede cinayet için uygun ortamın yaratılmasına katkıda bulunmak. Mahkeme, nefret suçunu, “insanlığa karşı işlenmiş suç (crime against humanity)” olarak telakki etti ve cezayı buna göre verdi.
Suçlular şu anda cezalarını çekiyorlar.
Bir diğer önemli dava, Gacaca adı verilen halk mahkemesinde Valerie Bemeriki adlı bir kadın gazeteci aleyhine açılan dava. İsnat edilen suç RTLM radyosu üzerinden nefret suçu yaymak ve insanları cinayet işlemeye teşvik etmek. Valerie Bemeriki mahkemede suçunu kabul etti. Savunması, “Ben sadece verilen emirleri yerine getirdim” idi.
2009 yılında ömür boyu hapse mahkûm oldu.
Türkiye’de başta Hürriyet gazetesi olmak üzere medya özellikle 28 Şubat’tan Hrant Dink cinayetine giden süreçte benzeri bir tarzda kullanıldı.
Kişiler ve çevreler ötekileştirildi; vatan haini ve düşman hâline sokuldular. Gerekli kamuoyu yaratılarak, cinayet dâhil her türlü saldırının yapılması normalleştirildi. Hürriyet ve Özkök olayına bu çerçeveden bakmak gerekir. O da bir başka yazının konusu olsun.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.05.2025
24.03.2025
5.06.2023
1.04.2021
15.07.2020
2.05.2020
25.04.2020
22.04.2020
5.04.2020
28.01.2020