Ufuk COŞKUN
Türkiye'de hak ve özgürlükler alanında hala sivil iktidarı geriden takip eden bir siyasi muhalefet ve sivil toplum anlayışına sahibiz. Sivil iktidarın yanlışını da yanlış, doğrusunu da yanlış gören tuhaf bir muhalefet anlayışının üretildiği bir ülkede özgürlüklerin gelişmesi bir hayli zaman alacak gibi. Hükümet kanadından üst düzey bürokratların, akademisyenlerin ve sivil toplum temsilcilerin de bulunduğu bir toplantıda eğitimin temel sorunlarına dönük önerdiğim bir konuya 'devletin bekası' gerekçesiyle karşı çıkanlar ne yazık ki akademisyenler ve sivil toplum temsilcileri olmuştu. Normalde tersi olması gerekirken bürokratlar insan hak ve özgürlükleri alanında daha esnek ve yapıcı bir tutum sergilemişlerdi. Bu tutum sivil iktidarın attığı her özgürlükçü adım karşısında tepki gösteren muhalefet partileri için de geçerlidir. Türkiye'de özgür, vicdanlı ve yenilikçi insanların uzun süredir gösterdikleri çabalarla alışılmadık gelişmeler yaşandı. İnsanların hak ve özgürlüklerini totaliter zihniyete sahip bir takım yapılanmaların ihlalinden korumak adına ciddi çabaların sarf edildiği böylesi önemli bir süreçte muhalefet kanadı hala mevcut eski düzeni korumak ve onu daha da güçlendirme yönünde sağduyudan yoksun bir dil geliştirmektedir.
MUHALEFET NEYE MUHALEFET EDİYOR
Örneğin muhalefetin 12 Eylül referandum sürecinde ortaya koyduğu tavır, gerek 2004 yılında kamu reformu yasa tasarısına gerekse 2012 yılında yerel yönetimler yasa tasarısına gösterilen tepkiler, eğitim alanında yaşanılan seçmeli Kürtçe, resmigeçit törenleri ve kıyafet serbestliği gibi reformlara karşı geliştirilen dirençler ve düzenlenen kampanyalar, Ergenekon yapılanmasına karşı hala ortaya konulamayan net tavır gibi daha birçok alanda sayabileceğimiz örneklerlerle muhalefetin ve sivil toplumun hala ulus devletçi sistemlerin kıskacından kurtulamadığını ve bu anlamda bir türlü geçmişleriyle yüzleşemediklerini görmekteyiz. Mevcut muhalefet anlayışı ne yazık ki halkın arzusuna yanıt veren siyasi tutum ve tavırların ne kadar değerli olduğunun farkında değil. Oysa yeniliklerine ve değişimlerine açık, herkesimden insanı kucaklayan fikir ve projelerin üretildiği bir anlayışa sahip olmaları gerekirdi. Çünkü Türkiye özgürlükçü fikirler ve bu uğurda atılacak cesur adımlarla özgür, demokrat ve kaliteli bir ülke durumuna gelecektir. Muhalefet bu tutumuyla bize bu şansı vermemektedir. İnsan hakları konusunda demokratik dünyayı yakalamış özgür bir ülke için yeni bir muhalefet anlayışına ihtiyacımız olduğu ortadadır. Ancak bunu bugün ne tarihiyle henüz yüzleşemeyen CHP ne de dar bir milliyetçilik kıskacından kendini kurtramamış bir MHP başarabilmekte. Bu ancak evrensel ahlak ve hukuk kriterlerini içselleştirmiş, demokratik ve özgürlükçü bir bakış açısına sahip temel insani değerlerin farkındalığıyla hareket eden yeni bir muhalefet anlayışının üretilmesiyle mümkündür.
Bilindiği gibi Türkiye'de yıllarca kimsenin ırkına, diline, inancına ve mezhebine bakılmaksızın özgürleşmesi yani insanlaşması bürokratik, elit, darbeci ve yasakçı bir kesim tarafından engellenmiştir. Bugün Kürtler nasıl anadilde eğitim hakkından yoksunlarsa inançları gereği başları örten kızlar da aynı şekilde eğitim ve öğretim haklarından yoksunlar. Aslında bu ülkenin Ermenilerini, Alevilerini, Müslümanlarını, Kürtlerini ve diğer farklılıkları dışlayan, yasak getiren ve yok sayan zihniyet hep aynıydı. Bu bakımdan artık insanlar son yıllarda askeri vesayetin de kırılmasıyla ve topluma yetersiz de olsa bir özgürlük alanı açılmasıyla bu durumun farkına vardılar ve eskiye oranla birbirlerinin hak-hukukunu, inancını, dilini ve mezhebini sorun etmeden sahiplenmeye başladılar. Bugün ülkede özgürlükçü çekirdek sivil bir kadro artık oluşmuş durumdadır. Bugün nerede bir hak ihlali olsa özgürlükçüler hemen tavırlarını ortaya koymaktadır. Örneğin son zamanlarda küstahça yayınlar yapan ve bu tür bir yayın anlayışını kendilerine şiar edinen bir haber sitesi Hilal Kaplan başta olmak üzere bazı aydınlarımızı fişleyerek kamuoyu önünde itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır. Ancak hemen akabinde her kesimden vicdan sahibi insanlar ortak kınama bildirileri ve imza kampanyaları düzenleyerek bu tür haksızlıklara karşı ahlaki bir tavır almaktadırlar. habervaktimdenberiyiz.com ve sessizkalmamakgerek gibi oluşumlar buna birer örnektir.
TOPLUM KORKULARLA YÖNETİLMEZ
Mevcut muhalefet anlayışı ise böyle bir ortamda hala topluma basit, sıradan insan yığınları muamelesi yapmaktadır. Oysa insanlar özgür ve demokratik bir ülkenin saygın vatandaşları olarak bir arada tüm zenginlikleriyle birlikte özgürce yaşamanın özlemini çekmektedirler. İnsanlığımızın en belirgin vasfı olan özgürleşmenin önüne geçebilmek uğruna hala tuhaf korkular icat ediliyor. Düşünenden korkan, inanandan korkan, hukukun ve insan haklarının öneminden bahsedenlerden korkan bir anlayışın yerleşmesi isteniliyor. Oysa insanların büyük bir çoğunluğu artık vatanın kutsallığı uğruna cinayetlerin işlenmediği, çetelerden arınmış, paşaların sadece güvenliklerini sağladığı, bireysel özgürlüklerin yer ettiği, eğitimin daha özgür ve kaliteli olduğu bir ülkede yaşama arzusu gütmektedir. Bu yönüyle toplum bir bakıma muhalefetin de önünde daha sahici bir tutum ve tavır geliştirmektedir. Başka bir deyişle muhalefet, toplumun hala gerisinde bir anlayışa sahiptir.
Sivil iktidar kuşkusuz hak ve özgürlükler konusunda noksansız değil. Özgürlükler alanında daha atılması gereken birçok adım var. Muhalefet iktidarı özgürlükler alanında yetersiz bulacağı ve onu atması gereken cesur adımlar noktasında zorlaması gerekirken aksine mevcut atılan her olumlu adım karşısında da ciddi bir direnç göstermektedir. Bu yüzden Türkiye bu tür bir muhalefet anlayışını hak etmemektedir. Bu bakımdan Türkiye'nin yozlaşmış, standartlaşmış, durağanlaşmış, bireyi sürekli gerileten ideolojilerin ve kavramların ötesinde, insanlık için umutlar besleyen, insanı yeni baştan tanımlayan kavramları ve projeleri üreten şimdiki zamanın da ilerisinde insan lehine faaliyet yürüten yeni bir muhalefete ihtiyacı vardır.
İnsanı 'sevgili vatandaş' gazıyla politik bir aygıt olarak gören, değerlendiren ve istismar eden bir siyasi ve sivil toplum muhalefet anlayışının yerine ülkenin tüm renkleriyle barışık, içinde farklılıkları barındıran dahası yeni bir medeniyet projesi sunan, yapıcı, siyasal iktidarı da yeni anayasa ve özgürlükler konusunda adım atmasına zorlayacak yeni bir muhalefet dili geliştirilmelidir.
* Sivil Düşünce Genel Yayın Yönetmeni ([email protected])
http://yenisafak.com.tr/yorum-haber/insan-merkezli-yeni-bir-muhalefet-gerek-25.12.2012-438325
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019