Ufuk COŞKUN
Türkiye’de eğitim 4+4+4 Eğitim Reformu, MEB Teşkilat kanununda yapılan değişiklikler, Milli Güvenlik Bilgisi derslerinin kaldırılması, resmi geçit törenlerinde yapılan düzenlemeler, seçmeli Kürtçe ve Kur’an dersleri, Aleviliğin müfredata girmesi ve son olarak da öğrencilere tanınan kıyafet serbestliği gibi bir takım yeniliklerle uzun süredir ülke gündeminden düşmüyor. Türkiye’de eğitimle sık oynadığına, eğitimin bir yapboza çevrildiğine dair üretilmiş yaygın bir ezber vardır. Oysa bu bir yanılsamadan ibarettir. Zaman zaman teknik birtakım değişiklikler yapılmış olsa da eğitimin yapısal sorunlarına dönük neredeyse seksen yıldır hiç oynanmamış bilakis muhafaza edilmiştir. Eğitimin yapısal sorunlarına dönük ancak son yıllarda birtakım reformlar yapılmaya başlanmıştır. Türkiye otoriter, tektip ve ideolojik eğitimden artık kurtulmak durumundadır. Ve çocukların doğal gelişimine uygun, özgürlükçü ailelere tercih imkânı sunan yeni ve farklı bir eğitim modelleriyle yola devam etmelidir.
Bilindiği gibi klasik/otoriter eğitim anlayışında öğrenme süreçleri hiyerarşik bir yapılanmada, planlı, programlı ve öğretmen kontrollü yapılır. Çocuklar ilgi, yetenek, beceri ve meraklarına göre değil yaşlarına göre sınıflandırılır. Bu tür ortamlarda “çocuklara da gelecek olarak” bakılır. Bu otokratik eğitim anlayışından kalma bir alışkanlıktır. Çünkü çocukları gelecek olarak bakmak onlar üzerinde bir hesabımız olduğunu açık eder. Bu bakımdan onları gelecek olarak bakmak yerine “çocuk” olarak değerlendirmek ve öğrenme süreçlerini ona göre dizayn etmek gerekir. Buda ancak “organik eğitim modeliyle” yani çocukların doğal gelişime zarar vermeyen öğrenme metotlarıyla mümkündür. Bilindiği gibi klasik eğitim anlayışında eğitim standart modellerle üsten alta kumanda edilerek yürütülür. Ken Robinson’un da ifadesiyle “fast food” modeli gibidir. Oysa organik eğitim anlayışında çocuklara Russell’ın da yaklaşımıyla tıpkı bir bahçıvanın bitkisine baktığı gibi bakılır. Yani çocuk içsel bir doğaya sahip olan ve uygun hava, toprak ve ışık sağlandığında takdire değer bir biçim geliştirecek olan bir şey olarak değerlendirir. Bugün nasıl bir bahçıvan ürünü erken ya da geç yetiştirmek uğruna ona birtakım kimyasal ilaçlar aşılıyor ve bu yolla kamu sağlığına zarar veriyorsa aynı şekilde bir çocuğa da doğal gelişimine uygun düşmeyen birtakım militarist uygulamalar, öğrenme modelleri ve farklılıklara önyargılı olarak yetişmesine zemin hazırlayan tektip bir düşünce aşılandığında insanlığa zararlı bireylerin yetişmesine sebep olunur.
Klasik eğitim anlayışı bireylere kendi yetenek ve ilgilerini keşfetme imkânı tanımak yerine belirli kurallar silsilesiyle onları otoriteye itaat etme eğilimi kazandırmaya çalışır. Dolayısıyla öğrenme yaklaşımları, modelleri, sınıf ortamları ve programlar vs. bireyin merakını tetiklemek yerine onları belirli bir kalıba sokmak uğruna tasarlanır. Bu yüzden öğrenci başarılarında ciddi düşüşler sergilenir. ABD’de klasik eğitim uygulamalarını tersyüz eden bir araştırma yapıldı. ABD’den MIT Media Lab’ın kurucusu Prof. Nicholas Negroponte, Etiyopya’da yeni bir proje üzerinde çalıştı. Negroponte ve arkadaşları bu proje için, hayatları boyunca hiç sözcük görmemiş, sokak tabelası ya da ürün paketi okumamış insanlarla dolu iki kasaba seçtiler. Kasabalardaki çocuklar adedince tablet bilgisayarı, kapalı kutular içinde bıraktılar. Tabletlerin yanına ne bir kullanma kılavuzu koydular, ne de açıklama yapması için bir görevli tayin ettiler. Kasabalarda elektrik olmadığı için, güneş enerjisi ile çalışan bu bilgisayarların içine, alt yazılı çizgi filmler, sesli kitaplar, oyunlar ve programlama dilleri içeren yaklaşık 1000 adet İngilizce uygulama önceden yüklendi. Negroponte ve ekibi, hiç kimsenin okumayı bilmediği bu coğrafyada, bilgisayarlar üzerinde yapılan tüm aktiviteleri uzaktan izleyebileceklerdi. Çocukların hangi uygulamaları ne kadar kullanacaklarını, daha da önemlisi kendi kendilerine okumayı öğrenip öğrenemeyeceklerini merak ediyorlardı.
Ayşe Kaya Akfırat’ın aktardığına göre Emerging Technologies 2012 konferansında Prof. Negroponte, deneyin başında kutular kasabaya bırakılırken, çocukların kutularla bir süre oynayacağını düşündüğünü; oysa daha ilk dört dakika geçmeden, çocuklardan birinin bir bilgisayarı kutudan çıkarıp çalıştırmayı başardığını anlatı. Çocuklar beşinci günün sonunda, günde ortalama 47 uygulama kullanıyor, iki haftanın sonunda İngilizce ABC (alfabe) şarkıları söylüyorlardı. Dahası çocuklar öğretmen gözetiminde öğrenen öğrencilerinden çok daha zengin bir uygulama kümesiyle çalışıyor, en az kendi tabletleri kadar arkadaşların tabletleriyle de ilgileniyorlardı. Aralarından biri, Paint programını açıp İngilizce aslan anlamına gelen”Lion” sözcüğünü yazmıştı. Dahası, Android işletim sistemini hack etmeyi başarmışlardı. Deney süresince tabletlerin masaüstünün değişmemesi için kurulan programı devre dışı bırakmışlar, araştırmacıların aktive etmeyi unuttukları laptop kamerasını ise çalışır hale getirmişlerdi. Deney; meraklarını doğru şekilde tetiklediğimizde çocukların kendi kendilerine öğrenme ve hatta çevrelerindeki yetişkinlere öğretme yetilerinin, tahmin edilenin çok ötesinde olduğunu bizlere göstermiştir.
Dünyada çocukların merakını tetikleyen, geleneksel okul anlayışından tamamen farklı okul türlerine rastlamak mümkün. Örneğin New York’un aşağı batı yakasında “Quest to Learn” yani “Öğrenme Macerası” adında bir devlet okulu var. Bu okulda Negroponte’nin deneyini ve ve önerdiğimiz organik eğitim modelini de olumlayacak farklı uygulamalar var. Her dersin, aktivitenin oyun merkezli tasarlandığı, karnelerde notlar yerine ‘acemi çaylak’, ‘çırak’, ‘kıdemli’ ya da ‘usta’ gibi uzmanlık derecelerinin yer aldığı; öğretmenler ve bilgisayar oyunu tasarımcılarından oluşan bir takımın müfredatı şekillendirildiği bir devlet okulu burası. Öğretmenler sadece kılavuzluk yapıyorlar. Çocuklar ise kendilerini derse aşırı kaptırıyor ve heyecanlarını bastırmakta güçlük çekiyorlar. Çünkü öğretmenler öğrencilerine ödev vermiyorlar, onlarla belli bir misyonu olan maceralara çıkıyorlar. Oyunları uzman bir ekip tarafından hazırlanıyor. Müfredattaki derslerin isimleri kadar, içerikleri de sıra dışı olan bu tür farklı okullar zamanla klasik eğitim kurumlarının pabucunu dama atacak gibi.
Türkiye’de de zamanla farklı modeller oluşabilir. Ancak bunun için evvela eğitim ve okul anlayışımızı gözden geçirmek durumundayız. Ne yazık ki hala Türkiye’de eğitimin sadece devlet tekelinde bir hizmet olarak sunulmasını en iyi yöntem olarak gören ve farklı alternatif okul türlerine şans vermeyen bir algı mevcut. Bu yüzden bizde eğitim alanında farklı sektörler baş gösteremiyor. Örneğin alternatif okul türleri, farklı müfredat sağlayıcıları ve program yapıcılar piyasada etkin değiller. Bırakın bunları MEB’in attığı her yeni adımın karşısında bile ciddi bir direnç sergileyen kesimler var. Bu yüzden eğitim kurumlarında başarımız düşüyor ve öğrenciler yeteneklerini keşfetmeden büyüyorlar ve hayatlarında mutsuz oluyorlar. Diğer taraftan farklı okul türlerini mümkün kılmayacak yasal engeller bulunmaktadır. Ne yazık ki eğitimin büyük ölçüde topluma bırakılmasının/özelleştirilmesinin dolayısıyla serbest eğitim piyasasında rekabet ortamına açılmasının eğitime ne denli zenginlik katacağı daha henüz idrak edilemiyor.
[email protected]
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019