Ufuk COŞKUN
Halkına inanan ve çok seven Stalin özel mülkiyetin iptaline ve kolektivist tarım politikalarına direnen sadece Ukrayna bölgesinde tam 8 milyon insanı katletti.
Keza Çin’de de 1958-60 dönemlerinde vahşice katliamların yapıldığını ve yine insanların açlıktan birbirlerinin çocuklarını ve mezarlardaki cesetleri yediklerini rastlamaktayız..Kısacası proleterya devrimi 30 ila 50 milyon Çinlinin ölümüyle sonuçlanmıştı. Derin Düşünce sitesinde sevgili dostum Mehmet Yılmaz’ın bu konuda kaleme aldığı çok sayıda makalesi bulunmaktadır. Buna göre Mao’nun kültürel devrimi esnasında bazı devrimci doktrinleri ispat etmek için insan eti yenildiği görülmektedir. Örneğin Karaciğer gibi üstün nitelikli organlar Komünist Partisi’nin liderlerine ayrılıyordu. Araştırmacı-Yazar Zheng Yi’nin yaptığı çalışmalar neticesinde yamyamlığın komünist liderlerce teşvik edildiği hatta kurumsallaştığı çıktı ortaya.( Sadece Guangxi eyaletinde mideye indirmek için öldürülen insan sayısı 10.000′i geçti. Başka kaynaklar ise 100.000 insanın yenildiğinden bahsediyor.
Sosyalist hükümetlerin sözüm ona işçiler lehine sonuçlanacağı ifade dilen devrimlerinde işçilere o kadar baskı ve zulüm yapıldı ki işçiler kaçmasın diye şehirlerin etrafını duvar ve dikenli telle çevirmek zorunda kaldılar. İşçiler sosyalizmden kurtulmak için camlardan atladılar. Elektrikli tellere takılıp can verdiler. Tüneller kazdılar duvarın altından geçebilmek için. İşçilerin sömürülmesine tepki olarak doğmuş bir ideolojiden ve bu ideolojiyi uygulayan Doğu Alman sosyalistleri başka bir ülkenin ordusunu yardıma çağırıyor. Sömürüye direnen kendi işçilerini ezmek için!. Rus askerleri insanlara gelişigüzel ateş açıyorlar. Ve Doğu Berlin’i bir hapishaneye döndüren o meşhur duvar örülüyor..1956 ekiminde bu kez Macaristan’da 3000 insanın ölümüne, 13.000 yaralanmaya yol açan askerî harekât düzenleniyor. Hemen bütün Marxist-Leninist ülkelerde hak arayan işçileri, sendikacıları, grevcileri öldüren/öldürten hükümetlere rastlıyoruz. İşçilerin refahı için gerçekleştirilen bir başka katliam da 1968 yılında 6500 Rus tankının 450.000 askerle birlikte Çekoslovakya’yı işgal etmesiydi. Sosyalistlerin katliam listesi sayılamayacak kadar uzun. Rusya, Macaristan, Çekoslovakya, Almanya, Macaristan, Çin, Tibet, Kuzey Kore, Kamboçya, Afganistan...
Fakirliği ve totalitarizmi serbest piyasa ekonomisi azaltır
Tarih bize bu acı tecrübeleri önümüze koyarken bugün İhsan Eliaçık gibi sosyalist düşüncelerden etkilenen bir kısım Müslüman, fakirliğin azaltılması, fakirlere yardım etmek, adil, eşitlikçi bir toplum yaratmak, kapitalizm sömürüye yol açıyor, zulmü önlemek vs gerekçelerle serbest piyasa ekonomisine şiddetle karşı çıkmaktadırlar. Ekonominin devlete bırakılmasından ve adil bölüşümden yana tavır koyuyorlar. Tüm olumsuzlukların devlet tarafından ortadan kaldırılacağına inanıyorlar. Bilindiği gibi ekonomistler, ekonomiyi; kumanda ekonomisi ve serbest piyasa ekonomisi olmak üzere ikiye ayırırlar. Ekonomiyle ilgili kararların bağımsız bireyler tarafından verildiği devletin piyasaya müdahale etmediği, rekabetin esas tutulduğu ve sınırlı devlet anlayışına dayalı ekonomik modele serbest piyasa ekonomisi denilmektedir.
Serbest piyasa ekonomisi zulümleri, baskıyı, otoriter ve totaliter tutumları tam kaldırmasa da en aza indiren ve bugün henüz bir alternatifi olmayan tek sistemdir. Çünkü piyasa ekonomisi ekonomik gücü topluma bırakırken özel mülkiyetin mahremiyetine de büyük önem vermektedir. Bu bakımdan totalitarizmin önünde ciddi bir engeldir. Yukarıda örneklerini verdiğim sosyalist rejimlerde görüldüğü gibi bu tür rejimler ekonomik gücü tek bir gücün/ partinin eline mahkûm bırakır. Bunun da totalitarizme yol açacağını söylemek sanırım sürpriz olmaz. Üstelik geçmiş tarihsel tecrübeler önümüzde dururken… Oysa Müslümanlar vicdanlı, aklıselim ve özgürlükten yana olurlar.Her şeyin tek elden kumanda edildiği tekelci sistemlerde başta her şey masumane ortaya çıkar örneğin işçilerin durumları, herkesin eşit eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanması vs gibi..Bakıldığında hiçte öyle olmamıştır.Ama bugün Türkiye’de fakir-fukara 20-30 TL’ye varan biletlerle uçak hizmetlerinden fayda sağlayabiliyorsa bu sosyalizmin değil bilakis serbest piyasanın olumlu bir neticesidir.Bilindiği gibi eğitim hala sosyalist sistemlerde olduğu gibi herkesten toplanan vergilerle finanse edilmekte ve sözüm ona eşit bir hizmet olarak sunulmaktadır.Fakat eğitim tekelci bir mantıkla ele alındığı için bugün eğitimde kalite artışı sağlanamadığı gibi tek bir ideoloji toplumun tüm kesimlerine dayatılmakta üstelik eğitim hizmetleri zenginlerin lehine dönen bir faaliyete dönüşmektedir.Nereden bakarsanız bakın her yanı adaletsizliktir bu sistemin..
Fakirliği azaltmanın yolu sosyalist devrimden geçmemektedir bilakis fakirliği çoğaltan bir sitemdir bu. Fakirliği azaltmak için mutlaka devletin sınırlı tutulması ve piyasaya müdahale etmemesi gerekmektedir. Ayrıca din fakirlere yardım etmeyi de tavsiye eder. Hayırlara koşun, hayırda yarışın der. Ayrıca Allah Kur’an-ı Kerim zenginlere İhsan Eliaçık gibi tiksinerek bakmaz. Nahl 71’de “Allah rızık bakımından kiminizi kiminizden üstün kıldı” der. Demek ki zenginlik hep var olan ve var olmaya devam edecek olan bir olgudur. Allah istese herkese eşit miktarda rızık dağıtmaz mıydı?
Neticede kendilerini antikapitalist Müslümanlar olarak takdime eden bu zihniyet yüzünden artık dünya, Müslümanların ürettiği düşünce ve değerlerin etrafında dönmüyor. Ekonomileri zayıf neredeyse 200 yıldır açlık ve sefalet içerisinde bir yaşam sürüyorlar. Günümüzde yaklaşık 6,5 milyar olan dünya nüfusunun neredeyse 1,4 milyarı (yüzde 22’si) “Müslüman” ülkelerde yaşıyor. Bu insanların dünya ekonomisine katkıları ise yüzde 2 ile 4 arasında değişiyor. İhracatta da toplam 10 trilyon dolarlık uluslararası ticaretin sadece yüzde 10’u Müslüman ülkelere ait. Bunun da önemli bir kısmı Suudi Arabistan, İran ve diğer körfez ülkelerinin petrol ihracatları. Bunun yanında teknoloji üretemiyorlar ve siyaset mekanizmaları da bir hayli ilkel ve otoriter. İslam dünyasının bugün düşünce, fikir, teknoloji, sanat, felsefe ve bu çerçevede bir değer üretememesinin en önemli nedenlerinden birisi de özgürlükçü düşüncenin ve demokrasinin yeterince sindirilememesi ve İslamcılık adı verilen kolektivist bir yapının işlevselliğidir.
İhsan Eliaçık’ın Taksim olaylarında ortaya koyduğu saldırgan dile ve tavra bakıldığında derdinin fakirliği azaltmak ve insani değerlere önem vermek olduğu anlaşılmamaktadır. O İslam’ı bir ideolojik aygıt olarak kullanma ve onu bir bayrak gibi sağa sola sallama derdine düşmüştür ki bu samimiyetsiz tavır ençok Müslümanlığa zarar vermektedir. Ben artık İslamcılık devrinin bittiğine inanmaktayım. Bu bakımdan özgürlükçü Müslümanların sosyalist, totaliter ve tekçi sistemlerden uzak daha çok liberal demokrasi, özgürlükler, insan hakları, serbest piyasa ekonomisi ve birey hakları gibi evrensel kavramlar üzerinde ciddi çalışmalar yapmalarını öneriyorum. Eğer samimi iseler ve eğer gerçekten maksatları üzüm yemek ise...
NOT:Sosyalist rejimlerin özellikle işçilere ve güçsüz insanlara yaptıkları zulumler hakkında yazılan makaleleri http://www.derindusunce.org sitesinde bulabilirsiniz.
http://sivildusunce.com/Antikapitalist-Muslumanlar-Insallah-sosyalizm-gelsin-mi.html
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019