Ufuk COŞKUN
Bakanlık, SBS’yi kaldırarak yerine öğrenci başarısını anlık bir performansa dayalı olarak değil, geniş bir zaman dilimine yayan bir formül geliştirdiklerini açıkladı.
Modelin amaçları arasında; “Öğrenci, öğretmen ve okul ilişkisini güçlendirmek. Ülke çapında müfredatın eşzamanlı uygulanmasını sağlamak. Okul dışı eğitim kurumlarına yönelik ihtiyacı azaltmak ve öğrencilerin okula devamsızlığını en aza indirmek” gibi bazı maddeler yer almakta. Bilindiği gibi klasik eğitim anlayışında gerek eğitim politikaları ve gerekse ölçme değerlendirme metotları merkeziyetçi bir anlayışla dizayn edilir. Bireysel farklılıklar ve zekâ türleri dikkate alınmadan merkeziyetçi bir yapılanmada, denetimlerle ve moral bozucu rakamlarla belirlenen birtakım başarı ölçümleriyle bir eğitim sistemi inşa edilir. Devlet başlı başına eğitimin finansörü, denetleyicisi, müfredat sağlayıcısı, program belirleyicisi ve aynı zamanda ölçme değerlendirme standartlarını belirleyendir. Bu yüzden klasik eğitim kurumları, çocuklar ve ebeveynler için pek renkli ortamlar değildir. Çünkü bu tür sistemlerde farklı okul, müfredat ve esnek eğitim modellerine şans verilmez. Bu bakımdan yeni sınav sisteminin zayıf ve güçlü yanları üzerinden giden tartışmalara klasik eğitim anlayışının sorgulanması, farklı alternatif eğitim anlayışları ve çözüm önerileri de dâhil edilmelidir.
Klasik eğitim anlayışı bireylere kendi yetenek ve ilgilerini keşfetme imkânı tanımak yerine belirli kurallar silsilesiyle onları otoriteye itaat etme eğilimi kazandırmaya çalışır. Dolayısıyla öğrenme yaklaşımları, modelleri, sınıf ortamları ve programlar vs. bireyin merakını tetiklemek yerine onları belirli bir kalıba sokmak uğruna tasarlanır. 1940’larda İngiliz yazar ve eleştirmen Herbert Read, zorunlu klasik eğitim anlayışına ‘psikolojik’ itirazını şu ifadelerle belirtmiştir: “Doğal olarak insanoğlu çok çeşitlilik gösterir ve bütün bu farklı kişilikleri bir kalıba sokmak hem baskı gerektirir hem de ziyadesiyle zordur. Değişik türde eğitim veren okullar olmalı ve değişik müfredatlar işlemelidir.” Çoğu ebeveyn için çocuklarının eğitimlerini tamamlamaları çok önemlidir. Bu sayede çocukların ileride dolgun maaşlı seçkin birer meslek sahibi olacaklarını umut ederler. Bu anlaşılabilir durum, ne var ki eğitime yönelik yanlış bir bakış açısını da beraberinde getirmektedir. Bugün büyük çoğunluğun “eğitim”den anladığı da budur. Buna ilaveten en iyi eğitimi devletin tek elden çekip çevirdiği okullardan başka bir yerde verilemeyeceğine dair yaygın bir kanaat de hâkimdir. Ne yazık ki eğitimin birincil hedefi olan özgürlük ve erdemin öğrenilmesinin göz ardı edildiği yanlış bir eğitim algısı üretilmiştir. Bugün okul ve öğretmen kavramlarının insanların zihninde çağrıştırdığı tek bir kelime vardır; o da “öğretmek”tir. Eğitimci Vinoba Bhave, Hindistan’da konuşulan kırk dil içinde İngilizcedeki “öğretmek” kelimesine karşılık gelen herhangi bir sözcük bulunmadığını ifade eder. Çünkü Bhave; Hindistan eğitim yaklaşımına göre “Bizler ancak öğrenebiliriz, başkalarının öğrenmesine yardımcı olabiliriz ancak öğretemeyiz.” der. Çünkü öğretmek, aynı zamanda öğretmenin/eğitimcinin profesyonel kibrini de açığa vurmaktadır. Bu kibirden arınmaksızın eğitimin gerçek doğasını anlayamayız. Bu bakımdan öğrenme süreçlerinde en büyük gereklilik, öğretmen ve öğrencinin çalışma arkadaşı durumuna gelmesi ve öğrenciler için her şeyden önemli olanın özgürlük değerlerinin yükseltilmesidir. Filozof John Locke, bir öğretmenin en büyük işinin öğrencisine iyi alışkanlıklar, erdem ve bilgelik prensipleri aşılamak olduğunu ifade eder. Kuşkusuz bilim, felsefe, sanat, edebiyat ve spor alanlarında da bireyin öğrenme faaliyetleri eğitimin içinde yer alır. Ne var ki bunu merkeziyetçi/tek elden yürütülen en önemlisi de katı kurallara bağlı zorunlu klasik öğrenme yöntemleriyle yapmak mecburiyetinde değiliz.
Klasik eğitim anlayışı ne yazık ki çocukların başarılı olmaları üzerine kurgulanmıştır, “iyi insanlar” olmaları üzerine değil. Bu yüzden sınavlar eğitimin merkezini oluşturmaktadır. Oysa serbest piyasada her tür talebe göre farklı okulların gelişmesine imkân tanınmış olunsa hem çocukların yetenekleri fevkalade belirecek ve özgüven kazanacaklar hem de eğitimin maliyeti düşecek ve kalitesi de artacaktır. Eğitimin yerelleşmesi, alternatif okul ve ölçme değerlendirme örneklerinin de önünü açacak eğitimin özelleştirilmesi konularında düşünmemiz gerekmektedir. Dünyada çocukların merakını tetikleyen, geleneksel okul anlayışından tamamen farklı okul türlerine rastlamak mümkün. Örneğin New York’un aşağı batı yakasında “Quest to Learn” yani “Öğrenme Macerası” adında bir okul var. Ayşe Kaya Akfırat’ın aktardığına göre bu okulda her dersin, aktivitenin oyun merkezli tasarlandığı, karnelerde notlar yerine “acemi çaylak”, “çırak”, “kıdemli” ya da ‘usta’ gibi uzmanlık derecelerinin yer aldığı; öğretmenler ve bilgisayar oyunu tasarımcılarından oluşan bir takımın müfredatı şekillendirildiği bir okul burası. Dijital dünyanın dijital çocukları, bizim yetiştiğimizden çok farklı bir sınıf ortamında; teknolojinin, simülasyonların, kod yazıp yazılım üretmenin tam kalbinde, yepyeni ve çok eğlenceli bir eğitim sürecinden geçiyorlar. Öğretmenler öğrencilerine ödev vermiyorlar, onlarla belli bir misyonu olan maceralara çıkıyorlar. Quest to Learn’ün hedefi, öğrenmeyi çekici kılmak değil; karşı konulmaz bir hale getirmek.
Bugün mevcut yapılarıyla okullar çocukların dünyasından bir hayli uzakta ve çocukları geriden takip eder hale geldiler. Çocuklar dijital dünyada bilgiye ulaşmada sorun yaşamıyorlar. Onlar için yapılacak en önemli yenilik, öğrenme güdülerini kamçılamak yani meraklarını tetiklemektir. En önemlisi de erdem sahibi sorumlu birer özgür insan olmalarının yolunu açmaktır. Bu bakımdan artık eğitimde “yeni” olarak; serbest piyasada her tür talebe göre farklı okulların açılmasını anlamak istiyoruz.
Zaman
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları

































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019