Ufuk COŞKUN
Türkiye günlerdir 'dershaneler' meselesini tartışıyor. Daha henüz tüm aileleri, çocukları ve eğitim camiasını tatmin eden bir çözüm yolu çıkmadı. Böyle giderse çıkması da mümkün gözükmüyor çünkü kimsenin meseleye eğitim perspektifli bakmaya ve eğitimin sahici sorunlarını ve çözüm önerilerini tartışmaya niyeti yok. Diğer taraftan dershaneler üzerinden ortamın gerginleştirilmeye çalışıldığı da bir gerçek. Mesele gittikçe farklı mecralara doğru çekilmeye çalışılıyor. AK Parti'nin dershaneler üzerinden cemaate bir darbe indirmek istediği yönünde ilginç bir algı üretilmeye çalışılıyor. Daha da kötüsü meselenin, örneğini son Gezi olaylarında gördüğümüz türden AK Parti'yi yıpratma yönünde bir operasyona doğru evrilme ihtimali de söz konusu. Oysa süreci eğitimin temel sorunlarını konuşmaya ve çözüm üretmeye dönük çok şey konuşabileceğimiz bir fırsata dönüştürebiliriz.
Ben AK Parti'nin iddia edildiği gibi bu projeyle cemaati tasfiye etmek ve ortadan kaldırmak gibi despotça bir girişim sergilediğini düşünmüyorum. Kaldı ki bu proje 2003 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik'e ait bir projedir. Ayrıca benim de katıldığım 10 Kalkınma Planı Eğitim Kalitesinin Arttırılması Komisyonu'nda; özel sektörün eğitim kurumları açmasının özendirilmesi, eğitimde özel sektör teşviki gibi öneriler yer almaktadır. Netice itibariyle bu proje birazda zorunluluğun getirdiği ve hayatın gelip bize dayattığı bir şeydir. Çünkü bugün eğitim artık 1924 yılında yürürlüğe sokulan kanun ve yönetmeliklerle günün ihtiyaçlarını karşılamaktan bir hayli uzaktır.
DERSHANELERİ CHP EĞİTİM SİSTEMİ DOĞURMUŞTUR
Eğitimdeki bu tekçi yapının temelini de ne yazık ki CHP atmıştır. Türkiye'de kamu okullarında başarının sürekli düşmesinde de etkin olan bir eğitim anlayışıdır bu. Denilebilir ki bugün dershanecilik sektörün doğmasında CHP'nin kurguladığı eğitim sisteminin büyük payı bulunmaktadır. Dolayısıyla eğitimle ilgili yaşanılan tüm sorunların faturasını AK Parti'ye kesmek bu anlamda haksızlıktır. Kaldı ki AK Parti bu militarist eğitim yapısını yaptığı köklü reformlarla mümkün olduğunca kırmaya çalışmaktadır. Daha birçok eksiklikler olmasına rağmen örneğin Andımız'ın ve Milli Güvenlik Bilgisi ders kitabının kaldırılması, MEB Teşkilat Kanunu'nda yapılan değişiklikler, seçmeli dersler, anadilde eğitimin önünü açan uygulamalar, kamuda başörtüsü serbestliği, Aleviliğin müfredata girmesi gibi alanlarda ciddi reformlar yapmıştır. Bu bakımdan proje, öncelikle bu köklü reformlarının devamını getirecek özellikte bir projedir. Bir bakıma eğitimi 19. yüzyıl zihin dünyasından günümüz dünyasına çekme çabasıdır.
EĞİTİMDE ÖZEL SEKTÖR TEŞVİKİ ÖNEMLİ
Belki de eğitimde liberalleşme meselesini en fazla tartışacağımız bir dönemden geçmekteyiz. Bu şu demektir. Siyaset tartışmaları bir yana tarafsız bir bakış açısıyla eğitimin sahici sorunlarını temas etmek ve özgürlükçü çözüm önerileri üretmektir. Eğer meseleye duru bir zihinle yakından bakacak olursak pek öyle içinden çıkılmaz bir durum söz konusu değildir. AK Parti'nin eğitimde özel sektör teşviki anlaşılabilir durum. Bunu sırf cemaate karşı bir hamle olarak görme yanılgısına düşülmemeli. Eğitimin yapısal sorunlarını yazımın başında ifade etmiştim. Bu projenin doğmasında etkili olan bir diğer zorunluluk da eğitimin iktisadi boyutuyla alakalıdır. Bilindiği gibi MEB verilerine göre 2013 yılı bakanlık bütçesi 47 milyar 496 milyon 378 bin 650 TL'dir. Bu rakamın yüzde % 70'e varan dilimi personele giderlerine ayrılmıştır. Bu rakam da vergi mükelleflerinden tedarik edilmektedir ve ne yazık ki 62 bin okulun tüm ihtiyaçlarını gidermeye yetmemektedir. Bunu test etmek için en yakın devlet okuluna gitmeniz yeterlidir. Bu bakımdan özellikle sendika yetkililerinin devlet daha çok versin demesi de yaraya merhem olmamaktadır. Okulların masrafları giderilememektedir bu durum da kalitesizliği beraberinde getirmektedir. Bu yüzden eğitimde sağlık alanında olduğu gibi özel sektörden hizmet alımı yoluna gidilmek istenmektedir. Bununla da kamu okulların yükünün hafifletilmesi ve kalitesinin arttırılması hedeflenmektedir. Sayın Nabi Avcı'nın bir TV programında satır arasında söylediği bir cümle aslında eğitim sorununu özetleyen ve çözüme de işaret eden bir cümleydi. Ne yazık ki bu tartışmalar arasında kimsenin dikkatini çekmedi. Sayın Bakan 'Biz zamanla eğitimin yerel yönetimlere devrini ve eğitimin topluma bırakılmasını düşünüyoruz' demişti. Aslında tartışılması gereken husus tam da burasıdır. Eğitimin topluma bırakılması?
EĞİTİM TOPLUMA BIRAKILMALI
Bugün Hollanda'da eğitimin genel amacı bir cümleyle şöyledir: Çocukların hayatlarını bağımsız bir şekilde idame ettirebilmeleri için gerekli olan bilgi ve becerileri kazandırmaktır. Birçok demokratik ülkede de bu minvaldedir. Eğer bizler eğitimi devletin tek elden çekip çevirdiği okullardan başka bir yerde verilemeyeceğine dair önyargılarımızı kırabilirsek, eğitim sorununu daha düzeyli bir tartışma seviyesine çekebiliriz. Örneğin bilginin bu kadar kolay ulaşılabilir olduğu ve mevcut kamu okullarının çocukların gerisine düştüğü bir çağda neden bizde de demokratik ülkelerde olduğu gibi Montessori, Summerhill, Albany, Homeschool ya da daha orijinal okul modelleri yok? Neden alternatif eğitim modelleri üzerine kafa yormuyoruz. Oysa tam da böylesi bir dönemde bunları konuşabilmeliyiz.
http://yenisafak.mobi/yorum-haber/cozum-egitim-topluma-birakilmalidir-4.12.2013%20-589341
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019