Ufuk COŞKUN
Abdullah Öcalan’ın nevruz için tarihi bir metin hazırladığı, Türk ve Kürt halkının silahların bırakılacağı haberini net bir biçimde duymaya hazırlandığı ve heyecanlandığı, hükümet kanadının ise sivil anayasayı gündemden hiç düşürmediği şu son günlerde Selahattin Demirtaş’ın başkanlık sistemi olmayacak (yeni anayasa da olmayacak demektir bu) türünden çıkışları Osmanlı’yı Çanakkale’de kukla olarak gören ifadeleri vs kısacası Türk Kürt ittifakını kesin ve net bir dille karşı çıkması bunu kirli bir pazarlık olarak değerlendirmesi bir hayli manidar. Demirtaş, örgütün tartışmasız tek lideri olan Apo’ya rağmen, silahların bırakılmasını ve ülkede barışın tesis edilmesini kuvvetli bir biçimde destek veren Türk ve Kürt halkına rağmen nasıl böyle konuşabiliyor? Bunun iki nedeni olabilir. İlki iyimser bir tablo. Demirtaş’a bu çok hassas, kırılgan bir o kadar da sancılı geçecek olan sürecin “kötü çocuğu” rolü verilmiş olabilir. Başka bir deyişle Demirtaş bir nevi gaz alıyor. Aynı durum hükümet kanadı için de geçerli. Her iki kesim tabanlarına ortada bir pazarlık olmadığı yönünde keskin mesajlar veriyor. Buna biraz da seçim stratejisi ve oy kaygısı eklenince bu durum bir nebze olsun anlaşılabilir. İkinci tablo ise ABD, İsrail ve bazı Kürt temsilcilerinin Washington’da yapılacak bir konferansta “Abdullah Öcalan’ın hükmünün bitirilecek” dolayısıyla çözüm süreci olmayacak türünden bir güvencenin verilmiş olması. Eğer Demirtaş birilerinin verdiği güvencenin rahatlığıyla bu türden keskin konuşmalar yapıyor ve tarihi ittifakı gölgelemeye çalışıyorsa büyük bir yanlışın içerisinde.
Bakınız bugün mürekkep yalamış ortalama bir Kürt ya da Türk tarihin dönüm noktalarında Kürtlerle Türklerin neler yapabildiklerini ve bundan böyle neler yapabileceklerini aşağı yukarı bilir. Biz bu coğrafyada son 30 yıldır tanışmıyoruz. Malazgirt’ten beri tarihin hangi döneminde oklar bu iki halka hedef göstermişse tek yürek olmasını bilmiş ve tüm tehditleri bertaraf etmişiz. Demirtaş’ın Osmanlı kuklaydı demesine bakmayın o da bilir ki Kürtler, Çanakkale’de Büyük Britanya’nın tüm cazip tekliflerini reddederek Türklerle birlikte vatan topraklarında omuz omuza çarpışmış şehit düşmüşlerdir. Özkardeş’lik böyle bir şey. Bu yüzdendir ki Malazgirt’ten hemen sonra batının birinci gündem maddesi bu tarihi birliktelik olmuştur. Türklerin ve İslam birlikteliğin ortadan kaldırılması bu zihin, duygu ve vicdan ortaklığının bitirilmesi için batı tam 1000 yıldır mesai harcıyor. Ünlü Alman düşünürü Leibniz, Türkleri tarihten tasfiye etme projesinden bahseder örneğin. Goethe ise Türkleri ve ortaklarını yenmek için onları İslamsızlaştırmak ve şuursuzlaştırmak gerekir der. İslam’ı benimsemek için hiçbir tabii neden yoktur diyen Kepler ise 1600’lü yıllarda astrolojiye bile başvurur. Hristiyanların bir gün mutlaka Müslümanları yeneceğinden bahseder 16. yüzyıla Martin Luther’in bu uğurda yaptığı duaları damga vurur. Ama hiçbiri içerideki ihanet şebekesi kadar etkili olmaz. Bunların hiçbiri Avrupa’dan damızlık erkek getirelim de bizimkiler medeniyet öğrensin diyen İngiliz Muhipleri Derneği kurucusu Abdullah Cevdet Paşa ve Fransa’dan yosma ithal edelim diyen Mehmet Emin Paşa kadar etkili olmaz. Jöntürkler, İttihat ve Terakki ve Cumhuriyet kadroları kadar tesirli olmaz..
Bir Türk kardeşleri olarak Demirtaş’a ve Demirtaş gibi düşünenlere söylemek isterim ki biz bugün işte bu dışarıdan ve içeriden tertiplenen ayar bozuculara karşın sizlerle medeniyet seviyesinde yeniden bir ittifak kurmak ve bir arada olmak istiyoruz. Bu ifadeleriniz buraya ait değil bize çok yabancı cümleler kuruyorsunuz. Batı halden anlamaz. Yanlış yapıyorsunuz. Bizi yıllardır birbirimizden uzaklaştırdılar. Ellerimiz barış için, ittifak için ne zaman bir araya gelse saat ayarlı bombalar patlattılar. Her bomba her kurşun her ölen can bizim ayarımızı bozmak içindi. Lakin biz birbirimizden uzaklaşamayız. Aynı zamanda öğretmen olan ortaokul ve lise dönemi boyunca tek bir vakit namazını geçirmeyen, herkese yardıma koşan hatta yazın sıcak günlerde tarlada çalışırken bile tek bir orucunu yemeyen Cemil Bayık’ın geldiği nokta ve gündeminde barışın olmaması ne hazin öyle değil mi? Bizi ideolojilerle dövdüler, vicdan ve idrak ayarımızı bozdular. Tarih boyunca bir arada olan güçlü olan bu iki kadim halkın eline silah verdiler konuşmasınlar diye. Şuursuzlaşsınlar, yürekleri katılaşsın diye aramıza katı, tekçi, sert ideolojilerini yerleştirdiler. Milliyetçilik gibi bir virüsü aramıza saldılar. Şimdi daha evvel birbirlerini hiç görmemiş iki insan gibi davranıyoruz. Yıllardır savaş hali yaşadık. Savaşı ne zaman kessek başımızı kestiler savaşın diye, darbeler yaptılar. Tek parti bizi 20 yıl boyunca dövdü. Son 50 yıldır da birbirimizin gözlerini kör ettiler bizi çatıştırdılar. Çanakkale’de, Yemen’de, Diyarbakır’da Balkanlarda kısacası dünyanın her yanında birlikte omuz omuza savaşan ve şehit düşen dedelerimizin kemiklerini sızlattık. Haçlı ittifakının oyuna gelmeyin derim. Çünkü onlar 1000 yıldır bu coğrafyanın kadim medeniyetinin peşindeler. Din adamlarıyla, istihbaratçılarıyla, bilim adamlarıyla siyasetçileriyle, sanatçılarıyla, şirketleriyle… İçeriden kendilerine gönüllü hizmet eden satılmış hainleriyle. Tek bir amaçları var Türk’le Kürdün ayarını bozmak ve onlarda bir medeniyet tasavvuru geliştirmemek. Her şey ortada değil mi?
İlk kez bir hükümet bu tuzağı görerek başta siz Kürtlerle ve tüm farklılıklarımızla birlikte bir olmayı, diri olmayı tek yumruk olmayı teklif etti. Ama siz onlara deli diyorsunuz. Bu delilik değil bu batının Ortadoğu’daki acımasız pazar sistemini gelin birlikte bozalım teklifidir aynı zamanda. Gelin tarihte olduğu gibi yine ayaklarımızın üzerinde duralım bu coğrafyanın yitik hafızasını canlandıralım teklifidir bu. Sayın Demirtaş eğer gerçekten bir güvence alarak bu sert ve bizden olmayan cümleleri sarf ediyorsanız bilin ki bu güvence bu topraklara ait bir güvence değil. Bizi bizden alan bir zihniyetin sinsi planları bunlar. Gelin bu tuzağı boşa çıkartın. Kürt halkı ve Türk halkı barışa susamış iki halktır. Biz 90 yıllık barışa, kardeşliğe hasret çeken iki halkız. Gelin işi yokuşa sürmeyin. Bu ülkede birlikte tekrar neler yapabileceğimizi dünya aleme gösterelim. Yoksa ne tarih ne de Kürt ve Türk halkı sizi affedecek!
http://www.sivildusunce.com/yazilar/309-yanlis-yapiyorsun-demirtas-gelin-bu-oyunu-bozun.html
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019