Ufuk COŞKUN
Geçen hafta kötü bir Salı günü geçirdik. Önce eşi benzeri görülmemiş elektrik kesintileri ile karşılaştık. Sonra ülkenin en büyük adalet sarayına silah sokan teröristler, Berkin Elvan soruşturmasını yürüten ve soruşturmada son aşamaya gelen savcıyı rehin alarak şehit ettiler. Savcı Selim Kiraz’a Allah’tan rahmet kederli ailesine başsağlığı dilerim. İki üç haftadır TV aracılığıyla çok hassas, kritik bir dönemde olduğumuzu ifade ediyor ve devletin bu hassas dönemde güvenliği en üst seviyeye çekmesi gerektiğinin altını ısrarla çiziyordum. Kuşkusuz bunca hainin, satılmışın içinde işimiz çok zor. Medya organları, yazarı-çizeri, sanatçısı, siyasetçisi, istihbaratçısı, hukukçusu derken dört bir yanımızı kuşatan profesyonel bir örgütlenme ile karşı karşıyayız.
Gladyo düzeni ve içerideki uzantıları bu ülkede 60 yıldır aynı tezgâhı planlıyor. Önce öldür sonra suçu diğerinin üstüne yık sonra bu ölümler üzerinden tarafları kışkırtarak derin bir çatışma ortamı oluştur. Dolayısıyla ülke bir 50 yıl daha onların kontrolü altında kalsın. Yani ülkenin halksız, iradesiz, güçsüz, politikasız, gelecek vizyonu olmayan, zayıf, yarı sömürge bir ülke olması isteniyor. İstiyorlar ki Türkiye’de yerli, yerleşik, özgün, halkın iradesine dayalı, istikametini kendisi belirleyen bir siyaset oluşmasın. İstiyorlar ki Türkiye ekonomisi güçlü, farklılıklarıyla barışık demokratik bir hukuk devleti olmasın. İşte biz 10 yıldır böylesi bizden olmayan kökü dışarıda bir zihniyetle mücadele ediyoruz. Ve bu mücadeleden de vaz geçecek değiliz.
***
Tüm kurumlara sızarak ülkeyi esir almak isteyen derin yapıların yıllardır sahneledikleri bir senaryodur bu. Bu ülkede ne zaman barış rüzgârları esse, ne zaman farklı kesimlerle bir arada sağlam bir irade ortaya konsa, ne zaman kendi iç ve dış politikasını kendisi belirlemeye kalksa ve ne zaman bölgede ben de varım diyerek aktif bir rol oynamaya kalksa içeriden ve dışarıdan organize edilen operasyonlara maruz kalır. Terör eylemleri vasıtasıyla ülkedeki birliği, dirliği, bütünlüğü, huzuru bozarak zaman kazanmaya çalışan bu kesimin emeli bellidir. Rahmetli savcının teröristler tarafından rehin alınarak şehit edildiği bir zamanda sosyal medya aracılığıyla terörle empati kuran hatta teşvik eden ve asla bu elim hadiseyi kınamayan insanları asla unutmayacağız. Adı, unvanı ne olursa olsun bu insanların bu ülkeyle uzaktan yakından bir alakaları olmadığı bilinmelidir. Onlar teröre verdikleri destek sebebiyle kamuoyu vicdanında çoktan mahkûm edildiler bile.
Türkiye, tarihinin en önemli kırılma anlarından birini yaşamakta. Silahların bırakılıp tarihi Türk-Kürt ittifakının tesis edileceği, başkanlık sistemi ve sivil anayasayla birlikte siyasi bir ufkun oluşacağı dolasıyla yeniden ortak akıl, vicdan ve idrak ayarlarına döneceğimiz yeni/ özgün bir döneme geçiş yapıyoruz. Bu yeni dönem ülkede oluşan yeni sosyolojinin tercih ve talepleriyle ve bu talepleri karşılayan AK Parti’nin siyasi basiretiyle oluştu. Bu yüzdendir ki artık düzenledikleri operasyonlar eski Türkiye’de olduğu gibi netice vermiyor. Bilakis halk her teşebbüslerinde bu çirkef zihniyetin gerçek yüzünü bir kez daha görüyor ve onların bu coğrafyaya ait olmadıklarına şahit oluyor. Dolayısıyla böylesi zamanlarda insanlar daha çok birliktelik, huzur, barış ve özgürlük diyor.
7 Haziran seçimlerine az bir zaman kaldı. Bu iki ay çok sıkıntılı geçecek. Hiç ummadığımız zayıf bir anımızda farklı boyutta başka terör olaylarıyla da karşılaşabiliriz. Üst akıl Asala dahil uyuyan bazı terör örgütlerini tekrar devreye sokabilir. Bu bakımdan güvenlik güçleri başta olmak üzere hemen herkese büyük sorumluluklar düşmektedir. Tarihin öyle bir evresindeyiz ki Gladyo ve içerideki ihanet şebekesi son kozlarını oynayacak ve bizi çatıştırmak için hemen her yola başvuracaktır. Bu bakımdan ülkesinden yana taraf olan, barış, huzur ve demokrasi isteyen namuslu insanların bu alçak, sınır tanımayan, namussuz insanlar karşısında saflarını inadına sıklaştırmaları gerekmektedir. Türkiye şu anda bir dünya savaşı yaşamaktadır. Ve topyekûn saldırı altındadır. Bu saldırıları, operasyonları, kurulan hain tuzakları bertaraf etmek için kuvvetli bir dayanışmaya ve birlikteliğe ihtiyacımız var. Ne olursa olsun çatışma ortamı yaratmak isteyenlere fırsat vermemeliyiz. Bu ülkenin ana muhalefet partisi dahil bir kısım siyasi partileri, sivil örgütleri, yazarları, sanatçıları hukukçuları vs böylesi zamanlarda tarafını terörden yana koyuyor ve ülkenin geriletilmesinde aktif rol oynuyorlarsa bilinmelidir kökü dışarıda olan bir yapı tarafından yönlendirilen büyük bir sorunla karşı karşıyayız.
Bu ülkenin kadim medeniyetiyle münasebet kurmaması için başımıza bela edilmiş sorunlu, kurgusal ideolojik bir yapı ile karşı karşıyayız. Ne var ki bu tür zihniyetlerin yeni Türkiye’de bir karşılığı yok. Türkiye tüm kuşatmalara hazırdır. Özgürlüklerine düşkün, ahlak, erdem sahibi aklıselim çekirdek bir kadro oluştu. Kısacası artık ne yapsalar çaresi yok. Yeni Türkiye’yi engelleyemeyecekler…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019