Ufuk COŞKUN
Aynı toprağın, aynı iklimin, aynı kültürün çocukları, elli yıldır ölüm bayraklarıyla donatılan devrimci ideolojilerin, üniforma manyağı kafası kırık meczup ideologların tuzağına düşürüldü. Gençler, terör örgütleri arasında önceden ödenmiş bir bedel karşılığında transfer aracına dönüştürüldü. Kemalist rejim ise sağdan soldan çalıp çırptığı marşlar, kanun, yönetmelik ve yaşam biçimleriyle bu toprağın evlatlarının kimyasını bozdu. Mensubiyet duyguları körelen, zayıf bırakılan, idrak ayarları bozulan Türk gençliği elli yıldır terör örgütlerinin kucağına itildi/itiliyor.
CHP’li vekil geçenlerde sıkılmış yumruklarla sesleniyordu gençlere… Devrimci duygularla tesis edilecek aydınlık günlerin yakın olduğunu söylüyordu. Sıkılmış yumruklarla! Formül, Nazım’ın şiirinde saklı: “Sen yanmasan, ben yanmasam, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” diyor şair. Ya da “Emret ki ölelim, emret! Güneşi zaptedeceğiz, güneşin zaptı yakın!”. Franco’nun bir generali de “Yaşasın ölüm!” diye haykırmıştı.
Oysa lanet aydınlığın ortaya çıkması için “ölün” diyorlardı gençlere! Geleceğinizi, iradenizi, özgürlüğünüzü, idrakinizi, şuurunuzu yakın!
Türk gençliği işte bu nekrofili (ölü/ölüm severlik) virüsüne bulaştırıldı. O yüzdendir ki, 19 yaşında İstanbul’u fetheden tarihin en büyük imparatorunu idol seçmek yerine birer ölüm makinesi olan katil Che Guavera’yı ya da Deniz Gezmiş gibi elinde silahla devrim yapacağına inanan beyni yıkanmış militanların peşinden gitmesi istendi.
“Ve sırası geldi, sırasını bekleyen o neferin… Erkekçe vurulacaktı kalbinden…” gibi marşlarla gençlik ölüme yollandı. Erich Fromm bu durumu; “Kişinin hür ve bağımsız olma hakkının elinden alınması” şeklinde açıklar. Haklı. Devrim palavrasıyla, öfkeli ideolojilerin, terör örgütlerinin tehdidi altında beline silah takılarak kendi ülkelerine düşman birer militan gençlik istendi.
Gençler, kör ideolojilerin tuzağında ölüme hazır hale getirilen birer kurbanlara dönüştürüldü. Kim yaptı bunu? Bu ülkenin üniversitelerinde okuyan bir genç, Afrin’de PKK saflarında savaşacak ve orada ölecek kadar nasıl zehirlenmiş olabilir? Kim zehirledi bu gençleri? Hangi iklimin çocukları bunlar? Hangi eğitim düzeneğinde bu hale geldiler?
Geçenlerde bir üniversitede terör örgütünün sembolleri eşliğinde olay çıkartan terörist gruplara polis müdahale edince CHP, “eğitim hakları engellemez “diyerek tepki gösterdi. Çünkü CHP, gençlik istemiyor. Kendini devrime adamış, ölüme hazır birer kurban istiyor. Eğer meselesi gerçekten eğitim hakkı ise neden başörtülü öğrencilerin haklarını savunmadılar?
Terör örgütleri elli yıldır ABD emperyalizminin hizmetinde ülkemizin gençlerini zehirliyor, ölüme yolluyor, sivil insanları katlediyor. Bir siyasi parti neden bu gençleri destekler ve sahip çıkar? Neden bu ideolojiyi savunur?
Bu ülkede Semih Özakça ve Nuriye Gülmen gibi zihniyete sahip öğretmenler neden parlatılmak istenir? Üniversitede teröristler için kampanya düzenleyen ve gençlerimizi zehirleyen hocalara ve üniversite yönetimlerine neden müsaade edilir? Okullarda bu zihniyete sahip kaç öğretmen olduğunu biliyor muyuz? Bu çocuklarımız için ciddi bir tehlike değil mi? AB’nin nötr cinsiyet projelerinden buna zamanımız kalmıyor mu?
Sıkılmış yumruklarıyla barış, özgürlük gibi kavramların arkasına sığınarak yıllardır gençlerimizi zehirleyen, masum sivil insanları katleden, bu katı, dar, şiddet yanlısı, ABD emperyalizminin uşağı olmuş militanların, eğitim-öğretim ortamlarında ne işi var?
7 Haziran seçimlerinde 18-25 yaş arası AK Parti’ye oy verenlerin oranı %12.5, başkanlık referandumda ise 18-25 yaş arası “hayır” diyenlerin oy oranı %60 idi. Nereye gitti bizim gençliğimiz? Kendi ülkesinin bekası, huzuru, zenginliği ve kalitesi için çırpınan, vizyon sahibi gençliğimiz nerede?
Çünkü bu çocukların önüne tarih diye koyduğunuz şey; inkılap tarihi ve devrimler. Kemalizm ve pozitivizmin çorak zemininde susuz bırakılmış bir gençliğin geldiği/getirildiği nokta siyasilerimizin dikkatini çekmiyor mu?
Ruhsuz mekânlar haline dönüştürülen mekteplerde çölde su arar gibi tarihlerini, şahsiyetlerini, benliklerini arayan gençliğe sahip çıkmazsak terör örgütleri sahip çıkar. FETÖ, DHKP-C, PKK gibi örgütler sahip çıkar. Sıkılı yumruklarla gençleri kendi siyasi emeli doğrultusunda kullanmak isteyen CHP sahip çıkar.
Evet, üniversitelerden terörist öğrencileri ayıklayalım ama evvela, onların beslendiği ideolojiden ve militan hocalardan başlayalım.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019