Vahap COŞKUN
Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “başörtüsüne yasal güvence” tartışması, beklenmedik bir gelişmeye neden oldu. AK Parti, yasal değil anayasal bir güvencenin gerektiğinden bahisle bir anayasa değişikliği hazırlığına girişti ve bu çerçevede Meclis’te grubu bulunan partilerle ve HDP ile de görüştü.
Normal bir siyasi iklimde olunsaydı, bu görüşmenin yadsınacak veya garipsenecek bir tarafı olmazdı. Zira bir anayasa değişikliği partilerin uzlaşmasını gerekli kıldığından, iktidarın muhalefeti ziyaret etmesi, uzlaşma araması ve destek talep etmesi, işin tabiatı olarak kabul edilirdi.
Lâkin AK Parti’nin, çözüm sürecinin sona ermesinden bu yana HDP’yi PKK ile eş tutan bir söylem benimsediği düşünüldüğünde, bu görüşmenin iki parti arasındaki normal bir görüşme gibi değerlendirilmeyeceği belliydi. HDP bir yana; HDP’ye selam vereni bile teröristlikle itham eden AK Parti’nin, bir sabah sanki çok doğalmış gibi gidip HDP’nin kapsını çalmasının siyasetin nabzını yükselteceği aşikârdı. Öyle de oldu.
AK Parti bakımından atılan bu adımın mantığı gayet net: Çünkü HDP’lilerin ve Kürt seçmenlerin oyunu almadan seçim kazanılmayacağı gerçeği her geçen gün kendini daha fazla belli ediyor. AK Parti’nin de Kürt seçmenle arasının açıldığı sır değil. Binaenaleyh Erdoğan ve ekibinin, eninde sonunda bu arayı kapatmak için birtakım hamlelerde bulunacağını düşünmek için siyaset kurdu olmaya gerek yoktu.
Muhalefetteki HDP çatlağı
Bu muhtemel hamlelerin ilki olarak görülebilecek HDP ile görüşmeden, Erdoğan’ın başlıca iki beklentisinin olduğu ifade edilebilir:
İlki, Kürt seçmene yönelik bir açılım yapılacaksa bunun ancak Erdoğan tarafından yapılabileceği kanaatini tekrardan canlandırmak; dün olduğu gibi bugün de risk alabilecek tek aktörün Erdoğan olduğu hissiyatını tahkim etmektir. Haddizatında, tek başına bu atağın -HDP’li seçmenlerin aklını çelmesi zor olsa da- AK Parti’den uzaklaşan muhafazakâr Kürt seçmenlerin bir bölümünün AK Parti’ye yaklaşmasına hizmet edeceği söylenebilir.
İkincisi ise, muhalefetteki HDP çatlağını derinleştirmektir. Altılı Masa’da HDP’ye dair üç tavır göze çarpıyor. Bir; Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Saadet Partisi HDP ile meşru bir siyasi aktör olarak görüşüyor, şimdi ve gelecekte HDP ile konuşmaktan imtina etmeyeceklerini belirtiyor. İki; CHP, HDP ile biraz mütereddit ve biraz mahcup bir ilişki kuruyor. HDP’yi dışlamıyor ama HDP ile görüntü vermekten kaçınıyor. Ve üç; İYİ Parti, HDP ile temasa dahi karşı çıkıyor, HDP ile resmi veya gayri-resmi hiçbir platformda bir araya gelmeyeceğini vurguluyor.
Muhalefetteki bu parçalı yapı, Erdoğan için büyük bir koza dönüşüyor. HDP ile görüşmede olduğu gibi, iktidar ezber bozan bir çıkış yaptığında, muhalefet partileri bir tavır koymak zorunda kalıyorlar ve bu da aralarındaki farkları daha belirgin kılıyor. Partiler arasındaki uyuşmazlıklar ortak bir sözün üretilmesini engelliyor. Muhalefet, bu nedenle, memleketin en hayati sorunu hakkında elle tutulur ve üzerine konuşulabilir bir siyaset üretemiyor. Sürekli kendi tabanını ve diğer partileri gözeten denge hali, Altılı Masa’yı atalete sürüklüyor.
MHP’den medet ummak
Bahse konu ziyaret, muhalefetteki iki mühim zafiyeti de ortaya çıkardı. Zaaflardan ilki, iktidarın mimarisi ile alakalıdır. İki yönlü bir zaaf bu: Muhalefet bir yandan iktidarın tabanını ikna etme kapasitesini küçümsüyor. AK Parti ve MHP’nin zikzaklarına, dün kara çaldıklarını bugün aklamalarına dikkat çekerek, taraftarlarının iktidara sırt çevirmelerini umuyor. Ve bunu da bilhassa Kürt meselesinde yapıyor.
Oysa iktidar, en kritik konularda 180 derecelik bir dönüş yaptığında bile bunu kendi tabanına anlatmakta büyük bir maharet gösteriyor. Seçmenlerinin büyük bir kısmına, bir politika değişikliğinin gerektiğini ve aralarında kökten bir fark olsa da, geçmişte de şimdi de doğru yaptığını kabul ettirebiliyor. Mesela HDP’yi dışlamayı da HDP ile konuşmayı da seçmenlerine anlatabiliyor. Fakat muhalefetin böyle bir becerisi yok; bu beceri noksanlığı da muhalefetin sahip olması gereken politik esnekliği dumura uğratıyor.
Muhalefet, diğer yandan AK Parti ile MHP arasındaki bağın mahiyetini de pek kavrayamıyor. Neredeyse Cumhur İttifakı kurulduğundan beri MHP’nin bir bahane bulup köprüleri atmasını bekliyor. Son görüşmeden sonra da birçok muhalif mahfil, MHP’nin AK Parti’ye sert bir ayar vermesine umut bağladı. Hattâ bunun dozunu kaçırıp, MHP’nin Cumhur İttifakı’ndan ayrılacağını, erken seçim tarihini belirleyeceğini söyleyenler de oldu.
Ancak günün sonunda tüm umutları, her zaman olduğu gibi, boşa çıktı. Zaten işin böyle neticeleneceğine de şüphe yoktu. Çünkü serinkanlılığını az buçuk koruyan herkes, seçime az bir süre kala Bahçeli’nin ittifaktan kopmak gibi bir intihar eylemine girişmeyeceğini ve AK Parti HDP ile görüştü diye MHP’nin bütün iktidar nimetlerini elinin tersiyle itmeyeceğini biliyordu. Hülâsâ MHP’den medet ummanın, siyaseten bir mânâsı yoktu. Dolayısıyla muhalefetin, MHP’nin ne yapacağını düşünmekten ziyade kendisinin ne yapacağı üzerinde kafa yormasında fayda var.
İktidarın sınırlarında dolaşan muhalefet
Muhalefetin ikinci zaafı ise, iktidarın çizdiği sınırlar dâhilinde siyaset izlemesidir. AK Parti ve MHP, uzunca bir süredir HDP’yi şeytanlaştırdılar ve HDP’ye dokunanın yanacağı hissiyatını veren bir iklim yarattılar. Muhalefet, iktidarın bu kurgusuna itiraz etmedi; aksine bu kurgu içinde hareket etti ve iktidarın arzusuna uygun olarak HDP ile bir siyasi ilişki kurmadı.
Akabinde iktidar bu siyasetin kendine zarar verdiğini görüp HDP ile masaya oturunca, muhalefet ayazda kaldı. Başka türlüsü de olmazdı zaten; çünkü siyasetinizin ufkunu iktidarın münasip gördüğü çerçeve belirlerse eğer, her daim ters köşeye yatmanız kaçınılmaz.
Muhalefetin başına gelen de bu!
Umarım muhalefet, bu tecrübeden lâzım gelen dersi çıkarır; oyun kurucu bir siyaset inşa etmediği müddetçe hep iktidarın kurduğu oyunun içinde kalmaya mahkûm olduğunu anlar.
Perspektif, 11 Kasım 2022
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları












































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2025
3.09.2025
27.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
14.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
22.07.2025
15.07.2025