Vahap COŞKUN
5 Haziran sabah Duhok-Amedi’de TSK ve PKK arasındaki çatışmaların sivil yerleşim alanlarını tehdit etmesi üzerine bölgeye bir Peşmerge grubu gönderildi. PKK tarafından bu gruba bir saldırı yapıldı. Saldırıda 5 Peşmerge hayatını yitirdi, 7 Peşmerge de yaralandı. Bölgede gerilimi had safhaya çıkartan bu olaya yönelik tepkiler dinmemişken, 8 Haziran’da bir saldırı haberi daha geldi. Zaho’da bir Peşmerge, PKK’lilerin açtığı ateşin kurbanı oldu.
Yaşananalar, maalesef, bir ilk değil. Geçtiğimiz yıl da buna benzer haberler kamuoyunun gündemine düşmüştü. Mesela PKK’nin geçiş hatlarına döşediği mayınlar birçok Peşmerge’yi canından etmişti. Akre, Sidekan, Duhok ve Zaho’da gerçekleştirdiği saldırılar birçok ölüme ve yaralanmaya sebebiyet vermişti.
Son olay suyu çok ısındırdı. Bu çapta bir saldırının spontane bir şekilde gerçekleşmesi ya da o bölgede bulunan güçlerin kendi inisiyatifine dayanması olasılığı düşük. Peşmerge’nin, PKK’nin etkin olduğu alanlara yaklaşılması halinde vurulmasını öngören merkezi bir kararın olması ihtimali ise daha yüksek. PKK kaynakları “Uyarı ateşi açtık” iddiasında bulunuyorlar ama kullanılan ağır silahlar saldırının uyarı amacıyla yapıldığına işaret etmiyor.
KÜRDİSTAN’IN İÇİNE DALMAK
Kürdistan Bölgesi Yönetimi’ne (KBY) karşı faaliyetlerinin artmasında, PKK’nin KDP’yi rakip olarak kodlamasının ve iktidar iddiasının payı var. Fakat asıl tayin edici faktörün, Türkiye’nin son dönemlerde PKK’ye karşı izlediği mücadele stratejisinin olduğunu söylemek mümkün.
Sınırları içindeki PKK varlığını asgariye indirdikten sonra Türkiye, PKK’nin Kürdistan ve Irak’taki kamplarına odaklandı. Yoğun operasyonların neticesinde PKK, stratejik önem atfettiği sınır boylarındaki alanların önemli bir kısmını boşaltmak mecburiyetinde kaldı. 2020’de Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi’nin yayınladığı bir haritada, eskiden PKK’nin büyük kamplarının bulunduğu Sidekan, Kanireş, Haftanin, Batufa, Metina, Sine, Avaşin, Basyan ve Hakurk'ta kontrolün artık Türkiye’ye geçtiği ilan ediliyordu.
Stratejik sahaları terk edince hareket alanı daralan PKK, çareyi Kürdistan’ın içlerine, köylerine dalmakta buldu. PKK’nin bu yönelimi KBY’yi iki açıdan rahatsız etti: Biri, Türkiye ile PKK arasındaki savaşın kendi topraklarına yayılmasıydı. Diğeri ise PKK’nin herhangi bir sebeple girdiği yerden çıkmama ve orada yerleşme siyasetiydi. KYB bunu kendi geleceği için bir tehlike olarak değerlendirdiğinden ilişkiler gerildi ve Peşmerge ile PKK daha sık karşı karşıya gelmeye başladı.
KÜRDİSTAN KARŞITLARIYLA İŞBİRLİĞİ
Kürdistan’daki PKK varlığı üç noktada büyük tahribat yaratıyor.
İlki, KBY’nin otoritesini tanımıyor. KBY, anayasal bir yönetim; hukuken tanınan hudutları içinde her yere gitme ve halkın taleplerini karşılama, bu anayasal yönetimin hem hakkı hem de vazifesi. Lakin PKK, bölgesel kargaşadan istifade ile bir şekilde eline geçirdiği yerlerde, KBY’nin bu egemenlik hakkına saygı duymuyor. Mesela meşru Peşmerge güçlerine bu bölgelere yaklaşmaması ve girmemesini söyleme hakkını kendinde bulabiliyor. Ya da köylüleri vergilendirmeye tabi tutup onlara kendi totaliter düzenini dayatabiliyor.
Hiçbir yönetim, hukuken egemenliği altındaki topraklarda bu tür bir muameleye tabi tutulmak istemez. Bazen koşullar mecbur kıldığından veya başka sebeplerden ötürü böylesi bir duruma bir süre tahammül edebilir. Ama ilelebet buna göz yummaz, kendi otoritesini sarsan pozisyonun kalıcı bir hale dönüşmesine müsaade etmez. Bu nedenle PKK’nin KBY’nin iradesini hiçe sayan tavrının, taraflar arasında tansiyonu yükseltmesi kaçınılmaz.
İkincisi, Irak ve Kürdistan’da KBY’yi doğrudan ilgilendiren mevzularda, PKK’nin KBY karşıtı güçlerle işbirliğine gitmesidir. Şengal, bunun açık bir örneğidir. Şengal Anlaşması’nın hayata geçirilmesine ve bu anlaşmaya dayanarak imar edilecek bölgede KBY’nin bir otorite tesis etmesine taş koyanların başında PKK’nin geldiğine şüphe yok. PKK bir taraftan kendisine bağlı gruplarla özerklik ilan ederek, diğer taraftan da gerektiğinde Haşdi Şabi ile dirsek temasına girerek, KBY’yi Şengal’in dışında tutmaya çalışıyor. Nüfuzunu kırmaya matuf bu ortaklıklar, KBY’nin de sinir uçlarına dokunuyor.
Üçüncüsü, PKK’nin Türkiye ile olan savaşını Kürdistan’ın derinliklerine taşımasıdır. Bu, Türkiye’nin Kürdistan’daki etki alanını her geçen gün artıyor. PKK sınırdan uzaklaşıp güneye çekildikçe, Türkiye’yi peşinden Kürdistan’ın içine sürüklüyor. Kamp ve üs sayısını çoğaltan Türkiye de bölgedeki gücünü tahkim ediyor. Kendi toprakları üzerinde cereyan eden savaş KBY’yi birçok yönden baskı altına alıyor; insani, iktisadi ve siyasi kayıplara neden oluyor.
ANAYASAL STATÜYÜ HEDEF ALMAK
PKK, yapıp ettiklerini KBY’ye karşı değil de KDP’ye karşıymış gibi lanse ediyor. Lakin bu, KDP ile PKK arasında bir sorun değil; olan biteni böyle okumak tabloyu görmeyi engeller. Çünkü PKK eylemleriyle yalnızca KDP’yi değil bütün bir KBY’ni zora sokuyor. PKK’nin siyaseti Kürdistan’ın tamamının üzerine ağır bir yük bindiriyor, KBY’nin gücünü azaltıyor. Bunun, Kürtlerin yeryüzündeki hukuki tanınırlığı olan tek yapısının varlığını ve geleceğini tehlikeye attığına şüphe yok.
Ezcümle, söz konusu olan KBY’nin anayasal statüsüdür; PKK’nin takip ettiği yanlış yol, bu statünün altını oyuyor. Son saldırılarından ötürü PKK’ye gösterilen büyük tepkinin nedeni bu; PKK’nin anayasal kurumları tehdit etmesi.
Ateşi harlamamak için daima çok dikkatli konuşan Mesud Barzani, bu kez dilini sertleştirdi ve yapılanın hesabının mutlaka sorulacağını söyledi. KBY, bugüne kadar PKK’ye karşı bir mücadele veya çatışma kararı almadı, bunda en büyük amil Barzani’nin “Kürt’ün Kürt’e karşı savaşını haram kıldık” anlayışıydı.
PKK, Kürtler arası bir çatışmaya yol açmamak için gösterilen bu hassasiyetin kıymetini bilmeli. Aksi takdirde, eğer PKK tıpkı hendeklerde olduğu gibi yapılan eleştiri ve uyarıları göz ardı ederse bölgede hava Kürtler aleyhine daha da bozulabilir. PKK, KBY’nin meşru nizamına riayet edip geri adım atmalı, yoksa hararet düşmez.
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.07.2025
22.07.2025
15.07.2025
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025