Verda ÖZER
Bu hafta Brüksel’de gerçekleşen NATO zirvesi epey tantanalı geçti. Artık iyice gördük ki ne NATO aynı NATO ne dünya aynı dünya.
ABD-Avrupa yarığı
Düşünün ki NATO’nun öncü ülkesi ABD’nin Başkanı, daha zirve başlamadan Twitter üzerinden başladı İttifak’a saldırmaya. Zaten 2 yıldır sürekli “NATO’ya daha çok savunma bütçesi ayırın” diye eleştirdiği AB ülkelerini iyice köşeye sıkıştırdı. Hatta zirvenin sabahı kahvaltı yaptığı NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’e, “Almanya Rusya’nın esiri oldu!” diye şikâyet etmeye kadar işi vardırdı.
Bundan kastı, Almanya’nın enerjisinin yüzde 70’ini Rusya’dan karşılıyor olması. Oysaki Trump’ın kendisi Putin’le “şaibeli” ilişkileri nedeniyle mercek altında. Ayın 16’sında da Rusya lideriyle baş başa görüşecek. Anlaşılan o ki derdi Avrupa’nın Rusya’yla arasını açmak; Rusya’nın etinden, sütünden, yününden sadece kendisi yararlanmak.
***
Avrupalı liderler de artık iyice rahatsız. Avrupa Konseyi Başkanı Tusk’ın zirveden önce, “Sevgili Amerika, müttefiklerinin değerini bil. Sonuçta o kadar da fazla müttefikin yok. Lütfen bunu özellikle Putin’le bir araya geldiğinde hatırla”
demesi de bundan.
Gerçi Transatlantik İttifakı’ndaki bu yarık hiç de taze değil. Hatırlayın: 11 Eylül saldırıları sonrasında dönemin ABD Başkanı George W. Bush, Irak işgalinde NATO’yu yanında bulamamıştı. Özellikle Fransa ve Almanya, bu işgale karşı çıktılar. Bush da bunun üzerine ona katılan 49 ülkeyle birlikte “Gönüllüler Koalisyonu”nu kurmuştu. Bunun üzerine dönemin ABD Savunma Bakanı Rumsfeld de, “eski ve yeni Avrupa” ayrımını yapmıştı. Buna göre ABD’nin Irak politikasını destekleyen Avrupa ülkeleri, “yeni Avrupa”ydı!
Değişen ittifaklar
Kıssadan hisse; ABD ve Avrupa arasında zaten bir süredir beliren ama Trump geldiğinden beri iyice açılan uçurum, bu zirveyle artık iyiden iyiye gün yüzüne
çıktı.
Ne var ki NATO’nun eriyor olması, sadece bu “Batı birliği”nin bozulmasından kaynaklı değil. 2. sebep de ittifakların değişmiş olması. Bugün sadece belli hedefler için kurulan geçici ortaklıklar hakim. Meşhur Polonyalı sosyolog Zygmunt Bauman bunlara “sıvı koalisyonlar” diyordu.
Şöyle ki: NATO, 1949’da Soğuk Savaş döneminde Sovyet Bloku’na karşı kuruldu. Ama bugün tehdit tek bir devlet ya da belli bir coğrafi bölge değil. NATO ülkelerinin kendi içlerinde farklı güvenlik kaygıları var. Kimi için tehdit Rusya iken, kimi için göçmenler. Böyle olunca da farklı tehditler etrafında farklı ülkeler kümelenip geçici koalisyonlar kuruyorlar. Bugün aslında rakip olan ABD ve Rusya’nın bir yandan koordinasyon içinde olması da bunun bir sonucu.
***
Dahası, bugün zaten ortada “gönüllü” ülke yok! Artık ABD kendisi bile Irak ve Suriye’de savaşmıyor. Zira Batı’nın ağzı Afganistan ve Irak savaşlarından fena yandı. O yüzden askeri yükü tamamen YPG gibi “taşeron güçler”e yıkmış durumdalar.
NATO’nun yaşadığı bu değişim bizim için ise bir bakıma avantaj. Çünkü farklı ülkelerle farklı tehditler etrafında iş birliği yapmamıza kapı aralıyor. Hem de Rusya ile ortaklığımız -her ne kadar çelişkili gibi görünse de- bu şartlarda elimizi güçlendiriyor.
***
Bush’un Ulusal Güvenlik Danışmanı James Jones, 2005’te şöyle demişti:
“NATO Soğuk Savaş sonrasında arafta kaldı. Afganistan müdahalesi de NATO’nun hâlâ bir anlamı olduğunu ispat etmek için bir fırsattı.” Bu zirve de iyice açığa çıkardı: Bu nafile anlam arayışları artık geride kaldı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
28.11.2019
22.10.2019
20.06.2019
8.06.2019
5.06.2019
1.06.2019
29.05.2019
26.05.2019