Yasin AKTAY
Her yıl Eylül ayının bugünleri BM Güvenlik Kurulu dolayısıyla New York, diplomasi trafiğinin en yoğun yaşandığı bir tür diplomasi fuarı veya festivali gibi. Her ülke liderinin BM Genel kurulunda yaptığı konuşma o ülkenin dünyaya dair mesajını, konumunu, iddiasını ortaya koyuyor. O yüzden bütün liderler kendi ülkelerinin vizyonunu burada ifade etmek üzere ciddiyetle hazırlanıyorlar. Bir noktadan sonra bu mesajlar bir rutin haline gelmiş olduğu için birkaç gün boyunca arka arkaya onca liderin konuşmasının her birinin ayrı bir müşteri veya dinleyici kitlesi oluyor. Bu izleyici kitlesi büyük ölçüde dünyanın mevcut gündemi veya dengesiyle de alakalıdır.
Aynı zamanda hemen hemen her ülkenin New York'ta küçük veya büyük çaplı bir diasporası bulunduğundan BM'nin bulunduğu yerin etrafında her ülkenin diasporasının burada kendi ülkelerine destek veya protesto için gösterilerde bulunması da bu festivalin rutinlerinden biri haline gelmiş bulunuyor. Devrim günlerinden beri İran'a yönelik kendi halkının diasporasının protestoları hiç eksik olmuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu yıl Genel Kurul toplantısına katılımı dolayısıyla ABD'deki Türkler dört gün boyunca Erdoğan'ın kaldığı otelin etrafından, destek ve sevgi gösterileriyle eksik olmadılar. Otelde bir çok ülkenin başkanını, işadamlarını kabulüyle işleyen diplomasi trafiği Türkiye'nin giderek merkeze oturan önemini de sergilemiş oldu.
15 Temmuz Darbe girişiminden sonraki ilk toplantı olması dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem Genel Kurul'daki hem de bütün temaslardaki birinci gündemi darbe teşebbüsü ve bu teşebbüse karşı Türkiye halkının vermiş olduğu destansı kurtuluş mücadelesiydi. Erdoğan, Genel Kurul konuşmasında da, sonraki bütün konuşmalarda da ısrarla kendi halkıyla gurur duyduğunu ve bu halkın dünyada demokrasiyi hak ederek elde etmiş bir halk olduğunun altını çizdi.
Bu darbe teşebbüsünü organize eden, harekete geçiren terör örgütü liderinin ABD'de olduğunun altını sıkça çizdi ve böylece ABD'nin terörle mücadele konusunda sergilemekte olduğu çelişkiye dikkat çekti. Örgüt Lideri Fetullah Gülen'in ABD'de durması yetmiyor gibi ona bağlı örgütlenmeye ihale edilmiş okullar üzerinden yıllık 300 milyon dolara yakın bir geliri de temin ediyor ABD hükümeti. Bunun bir anlamının da Türkiye'ye karşı “terörün finansmanı” olduğu, bu tablodan net bir biçimde ortaya çıkıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması BM'nin yapısını da radikal bir biçimde eleştiren ve yeniden daha adil, daha demokratik ve katılımcı bir biçimde yapılandırmayı teklif eden manifesto niteliğinde bir konuşmaydı. BM sistemine muhalif bir duruş sergiledi ve dünyayı daha adil ve demokratik olmaya davet ederek dünyanın 5'ten büyük olduğu tezini en yüksek düzeyde tekrar ifade etti.
Cumhurbaşkanı sonraki konuşmalarında da özel temaslarında da bu tezini ifade etti. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Cumhurbaşkanının verdiği mesajları hiç kimse duymazdan gelmiyor, gelemiyor. Birilerine rahatsızlık verdiği ortada, ama rahatsızlık duyanlar bile bu sözleri dinlemekten geri duramıyor. Çünkü kitabın hak yerinden konuşuyor ve hiç kimsenin söylemeye cesaret edemediğini söylüyor.
Böylece Erdoğan dünyanın büyük bir çoğunluğunun rahatsız olduğu bir düzenin çarpıklığını ifade eden tek lider olarak bir dünya lideri olma vasfını her gün yeniden kazanıyor, hak ediyor.
ABD'nin önemli işadamlarından ve Bloomberg CEO'su Michael Bloomberg'in düzenlediği yuvarlak masa toplantısında ABD'nin üst düzey bir çok işadamı ve siyasetçisiyle görüşmesinde kendisine bu söylemleri sorulduğunda verdiği cevaplar, bu konudaki ısrarını ve tezlerindeki kendine güveni de anlamlı bir biçimde ortaya koyuyordu. Bu toplantıda eski efsane Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, örneğin, Erdoğan'a “dünyanın 5'ten büyük olduğu” yönündeki söylemlerini bir diplomasi konusu haline getirmesiyle ilgili düşüncesini sorunca Erdoğan ona yazmış olduğu meşhur Diplomasi kitabını hatırlattı ve “epey kalın bir kitaptı, ama o kitabı yazdığınız esnada BM'nin ve yapısını bu şekilde eleştiren kimse yoktu. Eminim böyle bir şey söyleyen olsaydı o zaman, o kitaba önemli bir bölüm daha eklemek durumunda kalırdınız” diyerek bu konudaki gerekçelerini tekrar izah etti.
Aynı toplantıda Blackstone Başkanı Hamilton E. Jones ilginç bir biçimde bu söylemlerine de işaret ederek “İslam Dünyasının dağınıklığına ve temsil sorununa bakıldığında, siz şu anda fiilen İslam dünyasının ihtiyaç duyduğu sesi temsil ediyorsunuz” dedi.
MERKEZ BANKASININ BAĞIMSIZLIĞI MESELESİ
Büyük yatırımcı Jean Paul Rammitt da Erdoğan'ın Merkez Bankası'na (MB) karşı tutumlarından haberdar olduğunu ve Türkiye'nin bu kadar iyi gelişen bir ekonomi olmasıyla Erdoğan'ın bağımsız olması gereken MB'na yaptığı müdahaleleri bağdaştırmakta güçlük çektiğini ifade edinceErdoğan'dan kelimenin tam anlamıyla bir iktisat ve gerçek hayat dersi alması mukadder oldu.
Erdoğan, normal bir ekonomide, mesela ABD'de makul sayılabilecek, yatırımın da önünü kapatmayacak maksimum faiz oranının ne olabileceğini sorarak katılımcılardan cevabını da ısrarla istedi. Çoğu yüzde 3'te karar kılınca, “bizde faiz oranının yüzde 15 olduğunu düşünsenize, böyle bir ülkede yatırım, istikrar, gelişme olabilir mi?” sorusunu soru.
Doğrusu bu cevap tek başına yeterince ikna ediciydi, ama MB'nın bağımsızlığı konusunda siyasetçinin rolüne ilişkin yine ders niteliğinde bir ifadede bulundu: “Para politikalarının yol açtığı sorunlardan dolayı halk MB başkanını değil siyasetçiyi sorumlu tutup hesabını istiyor. Biz tabii ki yatırım ortamını yok eden, yatırımcıyı canından bezdiren bir faiz politikasına karış bize ne MB'nın işidir bu diyemeyiz. Siyasetçinin işi hayatı her alanda halkın istediği istikamette açmak, işini kolaylaştırmak ve gelişmeye katkıda bulunmaktır. Ayrıca zannetmiyorum ki, sizde de MB bizdekinden daha bağımsızdır.”
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019