Yasin AKTAY
Bir tür kıyamettir insan öldüğünde hem kendisi için hem de yakınları için kopan.
O ölümü yaşayanlar için dünyanın geri kalan kısmında ne olup bittiğinin ne önemi var? Kendisinin dünyayla işi bitmiştir artık. Amerika'da Trump kazanmış, bunun ABD'nin yeni dönemde dünyadaki konumunu nasıl etkiler, Ortadoğu politikasına nasıl bir yansıması olur?
AP, Türkiye'yle müzakereleri dondurma kararı almış. Buna Türkiye'nin ekonomisi nasıl cevap verir, Türkiye'nin ekseni bu karar üzerine biraz daha mı kayar? Suriye'de son yaşanan hadiselerin detayları neydi?
En son hangi ülkenin ajanları DEAŞ kılığına girip kime saldırdı? PYD nereden gelip nereye gidiyordu? Arkalarını YPG'ye dayamış olanlar şimdi neredeydi, onlarla bizi buluşturan herhangi bir ortak değer var mıydı? Bu topraklar nasıl olmuş da böyle cinsler de üretebilmişti? Yaşanan kıyamet onları da dayandıkları YPG ile de PKK ile de ve hepsinin de arkalarını asıl dayadıkları AB ülkeleri ve içlerindeki Haçlı ruhu ve varlığı ile de aynı potanın içine mi sokup öğütecek? FETÖ ile nerede nasıl yolları birleşmişti?
Bu kıyametin sonunda hesapları toptan mı görülecek, tek tek mi? İnsanın kendi kıyameti başkalarının kıyametinden kopuk mu yaşanır, herkes kendi kıyametini kendisi tek başına mı yaşar? Bu sorunun bile ne anlamı var, konunun bu noktasında?
9 gündür Şirvan'daki maden ocağında kopmuş küçük çaplı bir kıyamete tanık oluyorum. Bu kıyamet esnasında dünyanın geri kalan kısmında olup bitenlerin ne kadar önemsizleştiğini, ne kadar boş ve anlamsız şeylere dönüştüğünü hissediyorsunuz.
İnsan kendi kıyametini yaşarken en yakınlarının bile bu kıyameti çok az hissettiğine dair bildik bir kanı var. Ancak bu kanının, yakınını toprak altından çok çok küçük bir ihtimalle de olsa canlı çıkarabilme umudunu taşıyarak beklediği esnasında hissedilen kıyameti hiç hesaba katmamış olduğunu görüyorum.
Yakınına canlı ulaşabilme umudunun yavaş yavaş tükenirken başka bir umudun ve derdin insanı ne kadar kilitleyip bıraktığını görüyorsunuz bu esnada: Kendi yakınının cansız da olsa bedenine ulaşabilme umudu… Kendi yakınının ölü bedenine ulaşmak için yaşanan onca zahmet; neticeye ulaşılınca yaşanılan tuhaf sevinç. O sevinci tabii ki hemen ölenin kalanlardan talep ettiği yas takip ediyor. Kadınlar ağıtını yakacak, erkekler sessizce gözyaşlarını dökecek ve toprağa usulünce defnedilecek. Namazı kılınarak, mezarı bilinerek ve bir cenazenin gerektirdiği bütün usul ve adap takip edilerek…
Ölenlerin kalanlar üzerindeki hakkı bu ve usulünce defnedilmemiş her cenazenin ruhunun dünyada kalanlardan bir hak talebinde bulunduğuna dair bir şuur var. Bu hak ödenmediğinde bir şey hep eksik kalır ve bu eksik üzerimizde dolaşan bir lanete dolaşabilir.
Şirvan'da Maden'de sabırlı bekleyiş bu ahval üzere devam ediyor. Olayın 8. gününde toprak altından 8. kişi çıkarılıyor. Geriye 8 kişi kalmış. Yerleri bütün teknolojik imkanlar, arama köpekleri ve olaydan kılpayı kaçabilmiş olanların verdikleri bilgiler doğrultusunda tespit edilmeye çalışılıyor.
Yapılan tespitlerin doğruluğu, 8. kişinin tam da arandığı yerde bulunmasıyla teyit edilmiş oluyor. Kalan 8 kişinin yeri de büyük ihtimalle belirlenmiş oluyor ama heyelan bu, 400 bin metreküp 6-7 palyayı kapatmış durumda. Alabildiğine sarp bir yamaçta inanılmaz zor şartlar altında yaşanıyor herşey.
Toprak altındaki her birinin onlarca bekleyen yakını var. Birinin tam 300 yakını. Bir başkasının 135 yakını olay mahallinde, işi gücü bırakmış, gelmiş, sabırla bekliyorlar. Cenazeyi almadan eve gedemeyiz, gitsek eve giremeyiz diyorlar. Gayet anlaşılır geliyor herkese bu durum.
Bu arada bekleyenler arama çalışmalarını bütün detaylarıyla izliyor, her makinanın hareketinde, arama faaliyetindeki en ufak bir durgunlukta bir anlam aramaya, bulmaya çalışıyorlar. Bu ortam dedikoduya en iletken ortamı sağlıyor. Bu iletken ortamı istismar etmeye gelen parti temsilcileri, olaydan kendine göre rantlar devşirmeye gelen simsarlar sahneden hiç eksik olmuyor. Ama ilk günkü havadan eser kalmıyor bir süre sonra.
İNSANİ YARDIM VE SİYASETİN AKTÖRLERİ
Olayın duyulduğu anda Özbekistan'da bulunan Cumhurbaşkanımıza refakat eden Enerji Bakanı sayın Berat Albayrak, o mesafeden hemen duruma el koyuyor ve döner dönmez olay mahalline geçiyor. Bütün arama kurtarma çalışmalarını koordine etmenin yanısıra, sürece mağdur yakınlarını katarken sergilediği olağanüstü iletişim inceliği, ustalığı ve insani duyarlılığı büyük takdir topluyor. Hiçbir yakının hiçbir sorusunu ve itirazını boş geçmiyor, herkese sabırla tek tek cevap veriyor.
Aynı şeyi ertesi gün yerine gelen Sağlık Bakanı Recep Akdağ da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da yapıyor, ailelerle tek tek ilgileniyor, faaliyetlerle ilgili eleştiri ve önerileri tek tek not alıp onları sürece dahil ediyorlar.
Bir sonraki gün olay yerine gelen Başbakan yardımcısı Veysi Kaynak zaten arama ve kurtarma çalışmalarını olaydan sadece bir saat sonra ekipmanıyla olay mahalline ulaşıp baştan beri yürüten AFAD'tan sorumlu ve çalışmalarla ilgili AFAD başkanı Halis Bilden ile sürekli irtibat halinde. Dünyada nerede garip gureba için hayır hasenat işi varsa,Veysi Kaynak orayla ilgili. Vakıflardan da sorumlu olması dolayısıyla insani yardım ve hayır faaliyetleri tamamen onun şahsıyla bütünleşmiş durumda.
Şirvan'da bir yandan arama kurtarma çalışmalarını organize ederken, bir yanında aynı faaliyetlerde ülkemizin diğer yüz akı kurumu Kızılay'ın başındaki Dr. Kerem Kınık bilmem hangi ülkedeki bazı insani durumlarını kendisine aktarıyordu. Bir yandan da Myanmar'da kötüleşen durumlara nasıl müdahil olunacağı ve Suriye'de yaşanan son gelişmelerin ortaya çıkardığı açlık karşısında nasıl yardım ulaştırılacağı işini organize etmeye çalışıyordu. İnsani siyasetin lideri olan Türkiye'de bu siyasetin aktörlerini 9 gündür Maden kazası mahallinde işbaşında izliyorum ve her hareketlerindeki inceliğe ve derinliğe büyük bir hayranlıkla şahit oluyorum.
AFAD, Kızılay, UMKE, hakikaten Türkiye'nin insani siyasetinin kahraman aktörleri.
Özellikle AFAD başkanı Halis Bilden olaydan hemen sonra, sadece birkaç saat içinde afet mahalline ulaşıp son saate kadar hiç ayrılmadı, gece demedi, gündüz demedi, ailelerle birlikte olup üzüldü, ağladı, en sert eleştirilerini bile sabırla dinledi.
Aynı şekilde Siirt valisi sayın Mustafa Tutulmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan yardımcısı Orhan Yeğin, Siirt AK Parti il başkanı Özgür Çalapkulu, Siirt AFAD il müdürü Cahit Akkoyun, Kızılay Başkanı Yener Tanık ve daha bir çok isimsiz kahraman bu süreç içinde Türkiye'nin, insani yardım ve siyasette neden dünyanın ilk sırasında yer aldığına dair etkileyici bir örnek sundular.
Hepsinden Allah razı olsun. Ölenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019