Yasin AKTAY
İngiltere Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu tarafından hazırlanan Baskı mı, İyileşme mi? Türkiye İçin Karar Zamanı: Milletvekilleri Olumlu İngiliz Rolünü Destekliyor başlıklı 79 sayfalık bir rapor yayınlandı. Türkiye'nin stratejik önemine değinilen raporda DAEŞ'e karşı verilen mücadele, Türkiye'nin mülteci politikası olumlanıyor.
Diğer taraftan genel olarak Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi gerektiği tezine dayanan, olumlu bir dil kullanılan raporda 15 Temmuz Darbe Girişimi konusunda ise oldukça şüpheci bir dil kullanılması dikkat çekici.
Aslında bundan da daha dikkat çekici olan, raporun daha önce kamuoyuna sızan içeriği ile raporun yayınlandıktan sonra ortaya çıkan içeriği arasındaki fark. Rapor yayınlanmadan saatlerce önce El-Cezire'nin hem İngilizce hem Arapça sitelerinde bu raporun yayınlanacağı ve içeriğinde FETÖ'nün darbeyle ilişkisinin vurgulanacağı duyuruldu. Ancak saatler sonra El-Cezire açıklanan içerikle haberi arasında bir uyumsuzluk olduğunu anlamış olacak ki, haberinde bir tadilat yaptı.
Ancak haberin arkaplanına dair ulaşabildiğim kaynaklar, raporun içeriğine dair kanalın yaptığı haberden emin olduğu, hazırlık aşamasına vakıf olarak, raporun içeriğinin sona doğru değiştirilmiş olduğunu ifade ediyor. Tam bu noktada sorulması gereken soru, belki bu değişikliğin nasıl bir lobi faaliyetinin veya bağlantıların bir sonucu olmuş olabildiğidir. Ama doğrusu çok da merak etmiyoruz. Zaten FETÖ ile işbirlikçiliğini değilse salaklığını teyit etmek zorunda olduğumuz Alman İstihbarat Örgütünün tavrına baktıktan sonra İngiliz makamlarının başka bir yaklaşım içinde olduğu haberleri, ne yalan söyleyelim, bize şaşırtıcı gelmişti.
Yine de darbe girişiminin Türkiye'nin demokrasisini hedef aldığı belirtilen raporda İngiltere'nin 15 Temmuz karşısında Türkiye'ye verdiği desteğin yerinde olduğu dile getiriliyor. Biz her ne kadar İngiltere 15 Temmuz konusunda Türkiye'ye ne gibi bir destek vermiş görüp bilmesek de İngilizler destek verdikleri kanaatindeler. Tam yerine denk geldiği için manzarayı koymakta sakınca yok: Lafla peynir gemisi yürümez derler ya, tam o hesap.
FETÖ konusunda ileri sürülen görüşler ise 15 Temmuz karşısında Türkiye'ye destek verdiğini düşünen müttefikimiz İngiltere'nin 15 Temmuz'u gerçek manada anlayamadığının, belki daha doğru bir ifadeyle anlamak istemediğinin kanıtı gibi. Zira raporda darbe girişiminin arkasında Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) olduğuna yönelik Türkiye tarafından dile getirilen iddiaların nitelikli kanıtlarla desteklenemediği belirtiliyor.
Rapora göre Fetullahçı bireylerin bu darbe girişimine katılmış olması darbe girişiminin bu örgüt tarafından yapıldığı anlamına gelmez. Tabi hemen akla takılan temel soru şu olur ister istemez: FETÖ ile bağlantılı kaç “birey” tespiti olayın içinde Gülen veya Gülencilerin olduğuna İngilizleri ikna eder?
İşin ilginç tarafı FETÖ konusunda temkinli ifadeler kaydedildikten sonra İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye'nin FETÖ ile darbe girişimi arasındaki ilişki konusunda bildirdiklerine inandığı ancak FETÖ hakkında yeterli bilgiye sahip olunmadığı da belirtiliyor. Yani bir yandan size inanıyoruz denilirken diğer taraftan ortada kanıt yok deniliyor. Böylece iki tarafın da beklentisini karşılayacak orta yolcu bir dil tutturulmuş olunuyor.
Rapor İngiltere hükümetine tavsiye niteliğinde, belirleyici bir belge değil. Bununla birlikte İngiliz Parlamentosunun Türkiye'de yaşananlara yaklaşımını ifade etmesi bakımından önemli.
Türkiye'de 15 Temmuz'da demokratik rejime yönelik oldukça güçlü bir saldırı gerçekleştirildi. Yüzlerce insan demokratik değerlere ve geleceğine sahip çıkarken darbeci teröristler tarafından öldürülürken binlercesi de yaralandı. Millet Meclisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Özel Harekat Dairesi teröristler tarafından kontrol edilen üslerden havalanan NATO envanterine kayıtlı savaş uçakları tarafından bombalandı.
Eldeki deliller bu darbe girişiminin FETÖ'cü olduğu bilinen askerlerce organize edildiğini, komuta kademesinde FETÖ'nün olduğunu gösteriyor. Elde bunu doğrulayacak çok sayıda delil bulunuyor. Yanı sıra medyaya yansıyan, hükümet tarafından doğrulanmış bazı gelişmeler bile bu girişimin merkezinde FETÖ'nün bulunduğunun anlaşılması için kafi.
Örneğin Sakarya Üniversitesi'nde İlahiyat Fakültesi'nde Öğretim Görevlisi pozisyonunda bulunan FETÖcü bir akademisyen (Adil Öksüz) darbe gecesi darbenin merkez üssü olan Akıncılar Hava Üssünde bulunuyor ve daha sonra ele geçiriliyor. Daha sonra bu kişinin FETÖ'nün Hava Kuvvetlerinden sorumlu kişisi olduğu ortaya çıkıyor. Dahası darbe girişiminin başarısızlığa uğraması sonrasında itirafçı olan çok sayıda subay FETÖ mensubu olduklarını, darbe girişimi için FETÖ yapılanması içerisindeki üstlerinden emir aldıklarını söylüyorlar.
Darbe gecesi devletin televizyon kanalını ele geçirip korsan bildiri okuyan askerlerin yanında onlara yayınlara yön verme, teknik destek sağlama göreviyle bulunan tek sivil, Onur Demircan da FETÖ mensubu. Yani darbe girişiminde bulunan askerler kendilerine destek olsun diye (tesadüf demeliyiz buna raporun diliyle konuşursak eğer) bula bula bir FETÖ mensubunu bulabilmişler. Örnekler çoğaltılabilir.
Dolayısıyla kimsenin bu darbe girişiminde FETÖ'nün merkezi bir pozisyonda olduğundan kuşkusu yok. Ama bu bizim bu darbe girişimini tek başına FETÖ'nün yaptığına inanıyor olduğumuz gibi safça bir duruma da işaret etmez. Türk halkı da Türk hükümeti de bu hain darbe girişiminin bir konsorsiyum tarafından tezgahlandığının farkında. Azmeden, cürmü meşhut olduğu için şüphe yok. Azmettirenler kimler, bu konuda da akıl yürütüyoruz elbette.
Mesela Meclisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni bombalayan, İstanbul'un hava sahasını trafiğe kapayan savaş uçakları yakıt ikmalini nereden kalkan tanker uçaklardan yapmışlar, biliniyor. Darbe girişiminde maşa olanla maşayı tutan eli ayırt edebiliyoruz zaten. Ama bu azmedenin suçüstü olmasının görmezden gelinmesini gerektirmez. Aksi halde suçun üstünü örtmeye çalışanların azmettiren olduklarını düşünmeye başlamamak için bir sebep kalmıyor. Bu sebeple tıpkı Alman istihbarat servisi BND'nin başkanı gibi İngiliz Parlamentosuna rapor hazırlayanların da dikkatli olmasında fayda var.
M16 gibi efsane bir istihbarat kuruluşuna sahip İngiltere Alman istihbaratı gibi gerçekten saf mı, saf olduğuna bizi inandırmaya mı çalışıyor? Öyleyse de neden acaba?
Yazarlar
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019