Yetvart DANZİKYAN
Seçimler yaklaşırken siyaset düzeyinde edilen laflar da sertleşiyor, ağırlaşıyor, nasıl bir siyasi iklim içinde yaşadığımız bir kez daha su yüzüne çıkıyor. Böylece kendi iç meselelerimizle ilgili tutarsızlıklar da nasıl diyelim, kıyıya vuruyor. Neden kıyıya vurma benzetmesi yaptığımı biraz sonra anlayacaksınız zaten.
İsrail meselesi ile başlayalım. ABD Başkanı Trump’ın İsrail’deki ABD elçiliğini Kudüs’e taşıma kararı vardı, hatırlanacaktır. Bu karar doğal olarak tüm dünyada tepki yarattı. Bilhassa da hem Hıristiyan hem de Müslüman dünyasında. Karara tepki gösteren Yahudi dernekleri olduğunu da not düşelim. Kudüs’ün üç dinin kutsal merkezi olduğu ve böylesi siyasi mülahazalara kurban edilmemesi üzerinde ısrarla duruldu.
Ancak Trump tepkilere aldırmadı ve bu kararı hayata geçirmek için geçtiğimiz hafta en önemli adımı attı. Aynı günlerde Filistinliler de 1948’de kendi yurtlarından kovulmalarını her yıl olduğu gibi protestolarla anmak için harekete geçmişlerdi. ABD’nin kararının da etkisiyle protestolara Filistinler tarafından geniş bir katılım oldu ancak bu protestolar bir katliamla sonuçlandı. Gazze’de sınır çizgisine yürüyen Filistinliler İsrail ordusunun açtığı ateş sonucunda çok sayıda kayıp verdiler. Son gelen haberlere göre 62 Filistinli öldü binlercesi de yaralandı. İsrail ordusunun bu gösterilere karşı gerçek mermi kullanması tüm dünyada tepki topladı, topluyor. İsrail ordusunun böylesi bir şiddet kullanması gerçekten de kabul edilemez.
Bu durum karşısında Türkiye’nin de tepkisi sert oldu. Partiler ortak bildiri yayınladılar, İsrail’in Türkiye’deki Büyükelçisi ve konsolosunun ülkeyi bir süreliğine terk etmesi istendi. İsrail de benzer adımlar atıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da İsrail’e sert tepki gösterdi. Hafta başında şunları söyledi: “İsrail devlet terörü estirmektedir. İsrail bir terör devletidir. İsrail’in yaptığı bir soykırımdır. Bu insanlık dramı, soykırımı, hangi taraftan olursa olsun, ister Amerika ister İsrail, lanetliyorum. Bugünün, İslam dünyası olarak Kudüs’ü kaybettiğimiz bir gün olmasına asla izin vermeyeceğiz. Filistinli kardeşlerimizin yanında olmayı kararlılıkla sürdüreceğiz”
Burada gözümüz ister istemez ‘soykırım’ kelimesine takılıyor. İslamcı ve merkez sağ siyasette bu soykırım kelimesi Türkiye için olmamak kaydıyla çok rahat kullanılıyor. İnsanlar elbette ki fikirlerini belirtecekler ancak burada yine de düşünmemiz gereken bir durum ortaya çıkıyor. Erdoğan’ın İslam İşbirliği Teşkilatı’nın kapanış toplantısında söylediği şu sözleri de not düşelim, yeri gelmişken: "İkinci Dünya Savaşı sırasında toplama kamplarında her türlü işkenceye uğrayan insanların çocukları maalesef bugün adeta Nazilere taş çıkartan yöntemlerle masum Filistinlilere saldırıyor”
İsrail ordusunun şu son katliamı elbette ki sert biçimde kınanmalı, eleştirilmelidir. Peki bu bir soykırım mıdır? Belki de Filistinliler açısından öyledir ancak bilhassa şu son vaka için ‘soykırım’ demek biraz güç. Ama burada hükmü veren biz olmayalım, mağdurların sesine kulak verelim. Ancak yine de şu soru orta yerde duracak: Buna soykırım diyeceksek 1915’te olanlara ne diyeceğiz ya da ne gerekçeyle soykırım diyemeyeceğiz?
Acıları, mağduriyetleri karşılaştırmak, ölçmek, kıyaslamak değil niyetim. Bunun altını güçlü biçimde çizmek isterim. Ancak Ermeni halkının kendi başına gelenlere soykırım demesine bu topraklarda şiddetle karşı çıkılıyorken bu kelimenin başka durumlarda rahatça dolaşıma sokulması -en diplomatik ifadeyle- soru işareti yaratmaz mı?
Hükümet birkaç yıl öncesine kadar şu noktada idi, mealen: 1915’e soykırım diyen de olur, bunu reddeden ve bunun yalan olduğunu söyleyen de olur. Bunların hepsi ifade özgürlüğüdür. Yakın zamana kadar tavır böyle idi.
Şimdi bu tavırdan bile geri dönme eğilimi seziliyor. Bu yıl 24 Nisan anmaları güçlükle yapılabildi, ‘soykırım’ pankartları taşıyanlar yıllardan sonra ilk kez gözaltına alındı, öyle öğreniyoruz ki Emniyete götürülürken de ırkçı ayrımcı söylemlere maruz kalmışlar. Bu hafta Agos’ta yer verdiğimiz gelişme de gözlerden kaçmamalı. HDP milletvekili Garo Paylan hakkında ‘Türklüğe hakaret’i düzenleyen 301. maddeden fezleke hazırlandı ve TBMM’ye gönderildi. Paylan’ın Ermeni soykırımından bahseden sözlerine dair bir ihbarın savcılık tarafından işleme konduğunu ve Adalet Bakanı’nın da izin vermesiyle hakkında 301. maddeden işlem yapıldığını görüyoruz. Ki o 301. madde geçtiğimiz yıllarda büyük tartışmalar yaratmış, birçok gazeteci ve aydın o soruşturmalar nedeniyle milliyetçi çevrelerin hedefi haline gelmişti, bunun üzerine o maddeden yapılacak soruşturmalar bakanın iznine bağlanmıştı. O dönemi hepimiz sıkıntıyla hatırlıyoruz.
Özetle iktidar bu konuda bir yeni bir evreye girmiş gibi gözüküyor. Hal böyle iken yine de sormamız gerekir. Ermeniler 1915’te savaş koşulları yüzünden mi ölmüşlerdir?
Gelelim CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye. İnce’nin bir rüzgar estirdiği görülüyor. Ancak İnce’nin böylesi konularda hayli sevimsiz konuşmaları da mevcuttu. Zamanında “Atatürk olmasaydı adınız Dimitri olurdu, Yorgo olurdu” sözleri hayli tepki toplamıştı. Bu kez de Erdoğan’ın CHP’ye yönelik “Çöplüktür” sözlerine yanıt vermek üzere şunları söyledi: “Testinin içinde ne varsa, ağzından o dökülür. Bir şey daha söyleyeyim. Bu cumhuriyeti Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1922'de pislikleri denize dökerek kurdu. Demek bazen deniz dalgalarla pislikleri geri götürebiliyor.”
1922’de denize dökülenler arasında sivil halktan kadın çoluk çocuk o kadar fazla insan vardı ve o günlerde öyle büyük trajediler yaşandı ki. Literatür ne yazık ki zengindir. Son olarak bu konuda Aras Yayıncılık’tan geçtiğimiz günlerde çıkan Richard Hovannisian’ın editörlüğünü yaptığı “İzmir” kitabına bakılabilir. Bilhassa da Robina Peroomian’ın “Ermeni İzmir’in sonu: Bir Sözlü Tarih Perspektifi” makalesine. Makaleden kısa bir bölümü aktarmama izin verin: “Görüşülen herkes Avrupalı ve Amerikalı donanma birliklerinin verdikleri tepkiyi bütün canlılığıyla hatırlıyor. Sesleri, boşa çıkan umutlarını, bu acı ironiyi, şaşkınlık ve öfkelerini yansıtıyordu. Hayk Mısırlıyan, denizin yüzeyindeki cesetler arasından metrelerce yüzmeyi başararak Amerikan gemisine ulaşmışsa da üzerine hortumla su fışkırtarak gemiye çıkmasını önlemişlerdi. Edward Papazyan da tanık olduğu benzer bir sahneyi tasvir ediyordu. Onnik Eminyan ise Ermenilerin ‘karap’ dediği İzmir’in güzel sahil şeridinin nasıl bir mezbahaya dönüştüğünü hatırlıyordu. Avrupalılar kurbanların arasında kayıtsızca dolaşıyor ve kanlı görüntüleri filme alıyorlardı. (…) Acı dolu günlerin ardından Amerikan Yakındoğu Yardım Kuruluşu ciplerle ekmek ve su dağıtırken kurbanların nasıl yakardığını Malvine Hancıyan şöyle anlatıyor: ‘Ekmek istemiyoruz. Bize yardım edin. Bizi bu cehennemden kurtarın” (sayfa 222)
İnce’nin bu meselelere biraz daha kafa yormasında fayda var.
(Not: Bu yazı 18 Nisan’da Agos’ta yayınlanan yazımın genişletilmiş versiyonudur.)
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.01.2020
26.10.2020
12.10.2020
14.09.2020
1.09.2020
17.08.2020
20.07.2020
8.06.2020
11.05.2020
13.04.2020