Yetvart DANZİKYAN
“Bendine sığmayan”, “aktif”” ama işin esası emperyal niyetler içeren bir İslamcılık-milliyetçilik dolu dizgin gidiyor. Bunun ne kadarı hesaplı kitaplı, ne kadarı günün gelişmelerine göre rastgele atılmış adımlar olduğu, tartışılabilir. Ancak görünen manzara Türkiye’nin “kriz çözen” ya da buna niyetli bir pozisyondan ziyade “kriz körükleyen” bir pozisyonda olduğu.Çok az geri gidelim. Kürt meselesinde “bastırma/tedip/tenkil” politikası benimsendiğinden beri zaten Suriye’deki Kürt bölgelerini dağıtmak için fırsat kollanmaktaydı. Bu hamleye girişildi ancak maksat tam da hasıl olmadı. Rusya “Saha o kadar da boş değil” dedi ve Türkiye bölgede varlığını korumakla birlikte Rusya’nın hamiliğini kabullenmek zorunda kaldı. Sınırlı alanlarda ortak devriye, temelde bu anlama geliyor. Ancak bu pozisyon da hayli kırılgan. Geçtiğimiz hafta Rus-Türk ortak devriyesine yönelik saldırı, burada işlerin tereyağından kıl çeker gibi olmayacağını gösterdi. Peşine Libya hamlesi geldi, bilindiği gibi. Yunanistan ve Mısır’ın Akdeniz’deki deniz ve enerji kaynakları sahasına karşı bir hamle olarak düşünülen Libya’daki Saraj Hükümeti ile yapılan ortaklık, hızla oraya asker sevketmeye, iç savaşın bir tarafı olmaya doğru evrildi. Orada da Türkiye Rusya’ya toslasa da dengeler daha karmaşık. Mısır da burada devreye girme niyetini belli etti ve Akdeniz’de ısınmaya başlayan gerilim Türkiye ile Fransa’yı da NATO çerçevesinde karşı karşıya getirdi. Yani burada da Türkiye kendini sonu gelmez bir karmaşanının tarafı haline getirmek ve “Batı” ile, olabilecek her yerde kontrollü bir gerilimi yükseltmek niyetinde.
Tablo böyle iken atılan Ayasofya’yı camiye çevirme hamlesini de diplomasi diliyle dikkatle “not etmek” gerekiyor herhalde. Evet bu adım elbette Türkiye’de diri tutulmaya çalışılan İslamcı-milliyetçi akımın/tabanın gönlünü hoş tutacak, bir ihtimal (o da bir ihtimal) seçmeni sınırlı da olsa konsolide edecektir ancak adımın muhtemel sonuçlarına bakıldığında belli ki Akdeniz’de daha sert bir restleşmeye doğru gidilen Yunanistan’a karşı bir hamle niteliği taşıdığı da açıktır.
Sadece bu da değil elbette. Tüm bu “aktif politika” hesaplarında Batı’ya karşı da bir hamle, koz niteliği taşıyor bu adım. Artık harcanmış bir fişek olduğu için buna ne kadar koz denebilir tartışılır tabii. Ancak öyle görünüyor ki rejim, Yunanistan-AB-ABD eksenine “Kendisiyle iyi geçinilmesi gereken bir devlet” mesajı göndermek istiyor. Saydığımız eksen ise ABD’nin Trump savrukluğu nedeniyle net bir tutum alamaz halde.
Emperyal politikalar böyledir zaten. Güç dengelerinde bir çatlak, dengesizlik arar ve bulduğu her çatlağı genişletmeye, kendine alan açmaya çalışır.
Türkiye’nin Ermenistan-Azerbaycan gerilimine böyle bodoslama dalmasını da bu çerçevede okuyabiliriz. Bilindiği gibi Ermenistan ve Azerbaycan 12 Temmuz’dan bu yana sınır gerilimi daha doğrusu çatışması yaşıyor. Çatışmaların ilk kez Karabağ bölgesi dışında yaşanması hayli dikkate değer. Ermenistan gerilimin Azerbaycan’ın topçu ateşiyle başladığını söylüyor. Azerbaycan ise ilk saldırıyı Ermenistan’ın başlattığı iddiasında.
Ermenistan’daki analistler ise Tavush bölgesinin Ermenistan’ın askeri açıdan en zayıf bölgesi olduğuna dikkat çekerek Ermenistan'ın buradan saldırı başlatmasının mantıksız olduğunu söylüyor. Keza Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev'in Haziran ayı başlarında söylediği “Karabağ müzakerelerini yürütmenin artık gereksiz olduğu” yönündeki sözlerine de dikkat çekiyorlar.
Bilindiği gibi Ermenistan Dışişleri Bakanı Zohrab Mnastkayan ile (eski) Azerbaycan Dışişleri Bakanı Memedyarov pandemi günlerinde dahi video konferans yöntemiyle müzakereleri sürdürüyordu. Çatışmaların tam ortasında Aliyev’in kamuoyu önünde Memedyarov’un itibarını düşürmesini ve Memedyarov’un istifa etmek zorunda kalmasını belki de böyle okumak gerek.
Çatışmalar bölgede büyük kaygı yaratırken Türkiye ise sorgusuz sualsiz Azerbaycan’ın yanında yer aldı ve Ermenistan’a yönelik bir dizi sert açıklama yaptı. “Aklını başına toplasın” “Boyunu aşıyor” gibi açıklamalar eşliğinde Savunma Bakanı Hulusi Akar Nahçivan Özerk Cumhuriyeti Ordu Komutanı Kerem Mustafayev ve Azerbaycan Savunma Bakan Yardımcısı ve Hava Kuvvetleri Komutanı Ramiz Tahirov ile görüştü. Görüşmeye Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in yanısıra tüm kuvvet komutanlarının da katıldığını hatırlatalım. Akar toplantıda "Bu gerçekten Ermenilerin boyunu aşan bir teşebbüstür. Biz de diyoruz ki bu açtıkları kumpasın altında kalacak, bu kumpasta boğulacak ve yaptıkları işin hesabını mutlaka ödeyeceklerdir." dedi. Aynı günlerde TBMM’de grubu bulunan dört parti (AKP, MHP, CHP, İYİ Parti) Ermenistan’ı kınayan sert bir bildiriye imza attı.
Evet 2000’lerdeki futbol diplomasisinden, protokol sürecinden, buralara geldik. Bu hatırlatmayı şunun için yapıyorum. İstenirse pekala daha yapıcı bir tutum benimsenebiliyor. Ancak Türkiye baştan beri tarif etmeye çalıştığımız siyaset çerçevesinde “Metsamor nükleer santralini vurabiliriz” diyen Azerbaycan'ın en büyük destekçisi konumunu tercih ediyor.
Zaten çatışma sürecine baktığımızda da uluslararası camia “itidal” ve “ateşkes” tavsiye ederken yangına körükle giden tek ülke Türkiye.
Suriye’de, Libya’da aradığını bulamayan rejim belli ki Ermenistan’ı gözüne kestiriyor. Ancak burada da Rusya ile karşı karşıya geleceği muhakkak. Zaten Rusya’nın bölgede başlattığı tatbikatı da herhalde Türkiye’ye bir mesaj diye okumak mümkün.
Neyse. Bütün bunların ötesinde bir noktayı tekrar hatırlatarak yazıyı bitirelim. İsteyince oluyor. Milliyetçiliği, şiddeti köpürmek zorunda değilsiniz. Futbol diplomasisi ileriye konmuş bir taş, bir menzildi. Maksat yine en azında o menzile ulaşmak da olabilir. Niye olmasın?
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.01.2020
26.10.2020
12.10.2020
14.09.2020
1.09.2020
17.08.2020
20.07.2020
8.06.2020
11.05.2020
13.04.2020