Yetvart DANZİKYAN
AKP’nin iktidarda bulunduğu her yıl olduğu gibi bu yıl da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı seküler ve Atatürkçü kesim tarafından ayrı bir şevkle kutlandı, 10 Kasım’da Atatürk yine aynı şevkle, geniş biçimde anıldı. İstanbul Belediyesi’nin kazanılmasından sonra CHP’li Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için de bu kutlamalar ve anmalar bir fırsattı şüphesiz ve 29 Ekim’de deyim yerindeyse bir gövde gösterisi yapıldı. Her ne kadar havai fişeklerle gökyüzünün doğal dengesi yerle bir edildiyse de.
Bu manzara içinde son 17 yıldır bilhassa Cumhuriyet Bayramları ve 10 Kasım anmaları, Cumhuriyet fikrinin de tartışıldığı bir platforma dönüşüyor ister istemez. AKP ve çevresinin Cumhuriyet ile gelen modernleşme hamlesine (sadece siyasi baskılar nedeniyle değil kültürel sebeplerle de) uzak durduğu, daha doğrusu bunu reddettiği açık. Yakın zamana kadar bunu her fırsatta belli etmekte idiler.
Ancak son yıllarda bilhassa da Erdoğan’ın seçimle cumhurbaşkanı olmasından sonra İslami kesimde de Cumhuriyet’i başka bir yönden sahiplenme çabaları görülmekte. Buna göre artık “millet” oyuyla seçilen bir cumhurbaşkanı olduğuna göre Cumhuriyet fikri de özüne dönmüş, artık dindarların da cumhuriyeti haline gelmiş olmakta. AKP bir yandan da böylece kendisine uzak duran ve durmaya devam eden seküler kesimi de ikna etmeye çalışıyor.
Bu elbette bir siyasi argüman. Peki, geçerliliği var mı derseniz, hayli tartışmalı. Zira AKP ve Erdoğan’ın bundan anladığı, gücün seküler kesimden dindar kesime geçmesi. Bunun dışında Cumhuriyet’e yeni ve daha ileri, demokratik bir içerik kazandırma çabası yok.
Son yıllarda olup bitenlere bir bakalım. Kürt meselesinde AKP bir vakitler pek eleştirdiği Cumhuriyet’in kuruluş politikalarına dönmüş vaziyette. Kürt seçmenlere nefes aldırılmadığı gibi, sınır ötesindeki Kürt oluşumları da “Sınır Ötesi” operasyonlara gerekçe edilmekte, TSK kendisi ile birlikte hareket eden İslamcı unsurlarla Suriye topraklarında harekât icra etmekte. Suriye rejiminin zayıflığı ve uluslararası dengelerdeki karmaşalar nedeniyle bu harekâtı bir ölçüye kadar da kabul ettirdi. Ancak bu uluslararası dengelerin de kendisine daha uzun süre kredi açmayacağı belli oldu. ABD ve Rusya ile yapılan anlaşmalar bunların sonucudur.
Ancak harekâtın mantığı bellidir. Kürtlerin gerek sınır içinde gerekse sınır dışındaki kazanımlarını engellemek. Bu açıdan az evvel de bahsettiğim gibi Cumhuriyet’in kuruluş çizgisiyle hayli güçlü bir paralellik var.
Demokrasi ve çoğulculuk açısından bakacak olursak durum hiç de parlak değil. Yargı tamamen iktidarın kontrolüne girmiş vaziyette ve muhalifler, sırf iktidar öyle istiyor diye yıllardır hapiste yatmaktalar. Selahattin Demirtaş’ın, Osman Kavala’nın, daha geçtiğimiz günlerde tahliye edilen Ahmet Altan’ın yıllardır hapiste olmasını başka türlü açıklayamayız.
Basın açısından da durum hiç farklı değil. Medya neredeyse yüzde 90 oranında iktidarın doğrudan kontrolü altındadır. Bağımsız medya ile Kürt medyasının da çok zor koşullar altında faaliyet gösterdiğini söylemeye herhalde gerek yok.
Farklı fikirlerin dile getirilmesi konusunda da son derece sıkıntılı durumdayız. Barış için seslerini yükselten akademisyenler geride bıraktığımız üç yıl boyunca mahkeme mahkeme dolaştılar, haksız hapis cezaları ile karşı karşıya geldiler.
Mevcut durumda toplantı ve gösteri yapmak da artık imkânsız hale gelmiştir. Cumartesi Anneleri/İnsanları yıllardır oturdukları Galatasaray Meydanı’na artık sokulmuyor. İHD’nin kapısında bile binbir güçlükle, gözaltılarla basın açıklaması yapar hale geldiler.
Tarihle yüzleşme açısından da geriye gittiğimiz ortada. Hrant Dink Vakfı’nın Kayseri konferansının hiç de ikna edici olmayan bir gerekçeyle yasaklanması önemli bir köşe taşıdır. Vakıf geride bıraktığımız yıllar boyunca Adana’da, Van’da, İzmir’de, Diyarbakır’da benzer toplantılar gerçekleştirmişti. Şimdi artık Kayseri’nin tarihinin konuşulmasından bile korkar hale gelmiştir iktidar. Bu gelişmeyi dikkate aldığımızda ABD Temsilciler Meclisi'nin Ermeni Soykırımı'nı tanıma kararına yönelik tepkiler de doğrusu içi boş kalıyor.
Bütün bu tabloya bakarak şu söylenebilir ki, bütün bu sayılan demokrasi ve insan hakları ihlalleri aslında Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine ve sonraki yıllardaki çizgisine ters değil. Cumhuriyet bir anlamda yaşıyor ve yaşatılıyor.
Dolayısıyla meseleye bu açıdan baktığımızda seküler -milliyetçi kesimin Cumhuriyet Bayramı’nı “AKP’ye inat”, daha bir şevkle kutlaması ya da 10 Kasım’da yine “AKP’ye inat” yapılan büyük çaplı anmalar bize ileriye dönük bir ufuk açmıyor.
Velhasıl AKP “savaşıyor” gibi göründüğü devlet mantığını kendisine uyarlardı ve yola öyle devam ediyor. Tek mesele savaştıkları devletin kendilerine ait olması imiş.
Oysa daha başka bir şey olmalıydı Cumhuriyet.
(Not: Bu yazı Agos'ta 1 Kasım'da yayınlanan yazının genişletilmiş halidir.)
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.01.2020
26.10.2020
12.10.2020
14.09.2020
1.09.2020
17.08.2020
20.07.2020
8.06.2020
11.05.2020
13.04.2020