Yıldıray OĞUR
“1977 doğumluyum. 3 yaşındayken İran-Irak savaşı başladı. 1988’de o bitti. Körfez Savaşı patladı. 12 yıl ambargo altında yaşadık. 2003’de ABD Irak’ı işgal etti. İç savaş çıktı, her gün bir yerde bomba patladı. El Kaide bitti, İŞİD geldi. 48 yaşındayım, hayatımın ancak son üç-dört yılında barışı görebildim.”
Kerkük’te bir lokantada karşılıklı olarak oturduğumuz Türkmen gazeteciyle neredeyse yaşıtız. Ama 1000 kilometre mesafede iki ayrı dünyada yaşamışız.
Böyle bir hayat yaşayan biri için barış sadece iyiniyetli, ideolojik bir slogan değil, bir temel ihtiyaç maddesi.
Tam olarak son beş günde Irak’ta karşılaştığım Arap, Kürt, Türkmen, Şii, Sünni, Hristiyan herkesi birleştiren temel duygu buydu.
Savaş yorgunluğu.
Bu sadece ölümlerden, güvenlik endişesinden yorgunluk değil, mayıs ayında 50’lere yaklaşan sıcaklarda kesilen elektrikler, çalışmayan klimalar, akmayan sular, bozuk yollar, yıkık binalar, toplanmayan çöpler de demek…
Son Irak Başbakanı Sudani bu yüzden popüler. İran ile ABD arasında denge tutturmaya çalışarak, ülkenin temel meselelerini çözmeye çalışıyor. Şii bir Arap ama Iraklılık kimliğini vurguluyor. Savaş kadar, kimlik yorgunu ülkede gençler arasında Iraklılık fikri de güçleniyor.
Savaştan yeni çıkmış, hala bir sahibi olmayan, valisi Bağdat’ta bir otelde seçilmiş Kerkük ile sadece 90 km ötede savaşlardan daha az yara alarak çıkmış Erbil arasındaki en az yarım asırlık gelişmişlik farkı, barışın dokunulabilir değerini gösteriyor.
O yüzden bu ülkede kimseyi PKK’nın silah bırakması, çözüm, barış için ikna etmenize gerek yok.
Ahmet Davutoğlu beş günlük Irak ve Kürdistan bölgesel yönetimi turunda, muhalif bir parti lideri gibi değil, eski Başbakan ve bu bölgede çok vakit geçirmiş, herkesi şahsen tanıyan bir dışişleri bakanı gibi dolaştı ve ağırlandı, muhalefeti bir tarafa bırakıp Türkiye’deki çözüm süreci için kamu diplomasisi yaptı.
Kerkük, Süleymaniye, Altınköprü, Musul, Telafer, Erbil…
Yakıcı güneşin altında neredeyse her şehirde ona yakın farklı etkinlikle bu beş günlük hızlandırılmışmış Irak ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi turunu Türkiye’de yapabilecek Davutoğlu’ndan başka birini bulamazsınız.
Sadece bitmeyen enerjisi yüzünden değil, bu bölgedeki itibarı ile de.
Türkiye’deki çoğu parti lideri bu komşu ülke sahiden Irak.
Çoğu buraya adım bile atmamış olabilir. Bırakın buradaki ana aktörleri şahsen tanımayı, şehirlerde kim hakim onu bileni bile bulmak zordur.
Halbuki burası şu anda Türkiye iç siyaseti için kritik önemde. Çözüm sürecinin yeni evresi burada gerçekleşecek.
Üzerine Türkiye’de epeyce milliyetçi hamaset yapılmış Kerkük’e ilk giden Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Davutoğlu olmuştu.
Ondan sonra da bir daha kimse gelmemiş. Bu eski de olsa üst düzey bir Türk yetkilinin ikinci Kerkük ziyareti oldu.
Kerkük’teki Türkçüler, Kerkük’e yolu düşmeyen Türkiye’deki Türkçülükten daha sorumlu bakıyor çözüm sürecine.
Çünkü onların doğrudan hayatını etkileyen bir mesele PKK.
Her köşesinde kurt amblemleri, Türkçülük sloganları olan Irak Türkmen Cephesi’nde karşılaştığınız bozkurt işareti yapan Türkmenler bile PKK’nın kendini feshi ve çözüm süreci için “inşallah olur” diyerek konuşmaya başlıyor.
Türkiye siyasetinde de epey pozisyon almış, bir süredir Türkiye ile arası iyi olmayan Irak Meclisi üyesi Türkmen siyasetçi Erşad Salihi, “Terörsüz Türkiye gibi terörsüz bölge lazım” diye desteğini bildiriyor.
Yeni Türkmen Cephesi lideri Muhammed Seman Ağaoğlu da, PKK’dan bölgedeki Türkmenlerin de çok çektiğini, bu işin artık bitmesi gerektiğini anlatıyor.
Erbil’deki Türkmen Cephesi ofisinde Türkiye’de yanyana gelmeyecek Türkiye, Irak, Kürdistan ve Türkmen bayrakları önünde konuşan Aydın Maruf, Kürdistan bölgesel yönetiminde bakan.
Kürdistan adını, bayrağını görünce, Barzani, Talabani’nin adlarını duyunca tetiklenen Türk ulusalcılarını hızlandırılmış gezilerle buralarda dolaştırıp, Türkmenlerle görüştürmek gerek.
Davutoğlu’nun bir forumda konuşma yapmak üzere geldiği Süleymaniye’ye gitmek ise başlı başına bir açılımdı.
Türkiye’den uçak seferleri beş yıldır güvenlik nedeniyle yapılmıyor. 2017’de iki MİT görevlisinin PKK tarafından kaçırıldığı, PKK’yla arasına mesafe koymadığı için Türkiye’nin ilişkileri dondurduğu bir yer Süleymaniye.
Kubat Talabani ve KYB’li yöneticiler Türkiye’deki bu algıdan rahatsız.
KYB’li bir yönetici durumu şöyle anlatıyor:
“Celal Talabani, Kak Celal olduğu için PKK’dan itibar görüyordu. Ama şimdi bizi dinleyen yok, kimseyle bir ilişkimiz yok, Kandil bize değil, Erbil’e yakın, Irak PKK’yı yasadışı ilan edince PKK’nın tüm kurumlarını kapattık. Ama Türkiye bizim bir hukuku olduğumuzu anlamak istemiyor. Şunu emrediyoruz, yapacaksınız diyor” diye anlatıyor sorunu.
O yüzden eski Başbakan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun ziyareti onlar için de bir açılımın başlangıcı olarak görüldü.
Davutoğlu, resmi programının dışına çıkıp Süleymaniye çarşısında akşam vakti dolaştı, çay ocağında çay içip, çevredekilerle Kürtçe selamlaştı. Bu sırada konuştuğu herkes hemen PKK, çözüm, barış meselesine konuyu getirip desteğini anlattı. Biji Türk, biji Kürt diye sloganlar atıldı.
Kubat Talabani, anlık olarak bu akşam çarşı ziyaretinin fotoğraflarını görünce “Bir şey olacak diye kalbim yerinden çıktı” dedi Davutoğlu’na.
Ama şehrin güvenliğini test eden bu jest için memnuniyetini bildirdi.
Siyasi olarak bir süredir İran’ın etkisinde olan Süleymaniye’nin yüzü İran’a değil, Türkiye’ye dönük. Bütün çarşılarda Türk malları var. Türkiye’den mal gelemeyince İran üzerinden Türk malları daha pahalı olarak buraya akmış.
Talabani, 2017’deki referandumdan sonra bölgedeki havalimanlarında uçuşlar durdurulunca, ablukayı Şırnak Havalimanı’nı kullanarak deldiklerini anlatıyor.
Hatta Süleymaniye-Şırnak arasına Referandum Yolu adını vermişler. Şırnak’tan Paris’e uçup, Macron’la görüşmüş.
Türkiye, burada bizim gördüğümüzden daha büyük ve itibarlı bir ülke.
Mesela Mesut Barzani’nin çocukları Türkçe konuşuyorlar. Türkçe’yi Türk filmlerinden ve dizilerinden öğrenmişler.
Koruma ekibindeki pek çok kişi için de durum böyle, Türkçe biliyorlar, “nereden öğrendin” sorusunun cevabı da “Kendi kendime, Şaban filmlerinden” oluyor.
Erbil çarşısında Davutoğlu, meşhur kaleye sırtını verip bir çay ocağında otururken bir anda etrafında yüzlerce kişi toplanıp, fotoğraf çektirmeye başladı.
Hatta ilgi o kadar büyüktü ki Davutoğlu bir ara “partinin şubesini burada açalım” diye espri yaptı.
Davutoğlu’nun yanına yaklaşan herkes bildiği birkaç cümle Türkçe ile barış ve çözüm için dileklerde bulundu.
Önce Kürdistan bölgesel yönetimi devlet başkanı Neçirvan Barzani, ardından Mesut Barzani ile görüşen Davutoğlu’na burada Başbakan gibi protokol uygulandı, öyle itibar gördü.
Mesut Barzani ile görüşmesi, ailelerin katıldığı özel bir yemekle dört saat sürdü.
Hem Neçirvan hem de Mesut Barzani Davutoğlu’na en çok Bahçeli’yi sormuşlar. En merak ettikleri Bahçeli’nin açılımı.
Hatta Mesut Barzani, “Bahçeli’nin sağlığı için dua ediyoruz” demiş.
Davutoğlu, Kasım ayındaki Duhok ziyaretinden sonra Bahçeli’ye mektup yazıp, buralara gelmesini önermiş.
Türkiye, fazlasıyla kendi içine kapandı uzun süredir, çevresinden de yeniden korkar hale geldi.
Bu özgüven eksikliğini 80’lerine dayanmış Kürdistan İslam Partisi’nin lideri Selahaddin Bahaddin veciz biçimde eleştirdi:
“Siz koca imparatorluğu yönetmişsiniz, buradaki iki şehirden mi çekiniyorsunuz”.
Kürdistan adı hala tüyleri diken diken etse de 90’ların en kalın kırmızı çizgisi olan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile bu korku eşiği aşıldı.
Ama en uzun sınır komşumuz Suriye’deki Kürtlerle sürüyor.
Halbuki Haseke, Kamışlı, Kobani nüfuslarının toplamı 1,5 milyon bile olmayan, Şırnak’ın ilçelerine benzeyen kasabalar.
Ahmet Türk, 45 milyon Kürdün yüzü Türkiye’ye bakıyor derken haklıydı.
Eğer, PKK ve silah aradan çekilirse, Türkiye Kürt komşuları ile sınırların hükümsüz kaldığı bir sosyal, ekonomik ve kültürel birlikteliğe doğru gidebilir. Bu hem Türkiye’ye hem de Irak’a ve Suriye’ye iyi gelir.
PKK meselesi bu doğal akışta artık herkes için zamanı gelmiş, kurtulunması gereken bir kambur.
Ama burada bunun sulh içinde, Kürtlerin hakkı hukuku gözetilerek yapılması isteniyor.
Davutoğlu, sık sık silah bırakma sürecinin hızlanması vurgusu yaptı:
“Araya gülyabeniler girmeden bu silah bırakma seromonisi yapılmalı. O yapıldıktan sonra süreç hızlanır. PKK bir daha silaha dönüp, kendine militan da bulamaz.”
Özellikle İran ve İsrail!’in süreci bozacak hamlelerinden endişe ediliyor.
PKK’sız bir Türkiye, PKK’sız bir Irak demek. O yüzden bu bölgedeki aktörler sürecin merkezinde duruyorlar.
Anlaşılan Ankara ile özellikle Erbil arasında çözüm süreci merkezli görüşme trafiği yoğun. Talabanilerle de görüşülüyor.
Talabani cephesi de her türlü yardıma açık.
Hatta bir KYB yetkilisi “peki Kandil ne olacak” sorusuna şöyle espriyle cevap veriyor:
“Kayak pisti olur. Biraz riskli bir kayak pisti olur tabii, pistten çıkan mayına basabilir”
Uzun yıllar dağlara ve silaha sığınan Irak’taki Kürtler, artık böyle anılmak istemiyor. Barzaniler ve Talabaniler bu devrin Kürtler için kapandığını söylüyor.
Türkiye’de Diyarbakır dışındaki Kürt şehirlerin hepsinden gelişmiş bir şehre dönen Erbil’e bakınca bunun somut sonucunu görüyorsunuz.
Bu devir PKK için de aslında bu yüzden kapanıyor.
Direnen sadece zamana karşı mücadele eder…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025