Yıldıray OĞUR
Üst üste gelen iki karar. Önce 28 Şubat’ta 14 yaşındayken idamla yargılanıp 10 yıl hapis yatan, Yakup Köse'nin 2000 yılında hapishanedeyken aldığı ceza Yargıtay tarafından onandı. 28 Şubat davasında Çevik Bir tahliye olurken, Yakup Köse yeniden hapse girebilir. Ve HDP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel’in 7 yıldır devam eden davasında Yargıtay 8 yıl 9 aylık hapis cezasını onadı. Anayasa Mahkemesi’nin sadece tahliye edilmesini istediği vekillerin isimlerini yazmadığı apaçık kararına rağmen Balbay’ı bırakıp BDP’li vekilleri bırakmayan yargının bu kararı Meclis’te okunursa Tuncel‘in vekilliği düşebilir, hatta yeniden hapse girebilir.
İki karar da Yargıtay’ın örgüt, terör suçlarının temyizine bakan 9. Ceza Dairesi’nden çıktı. Son olarak Balyoz kararını veren dairenin önünde bekleyen dosyalardan biri de Ergenekon davası. Daire Hrant Dink’in o yazısını anlamayıp 301’den aldığı mahkûmiyeti onaylayan daire.
Ama şu anki dairenin 9 üyesinden sekizi 2010 referandumundan sonra oluşan yeni HSYK tarafından atanmış.
18 yıldır Yargıtay üyesi olan dairenin en emektar başkanı hariç. Onun karar tarihinin en şanlı sayfası şüphesiz Hrant Dink’e son kapıyı da kapatan Yargıtay Ceza Kurulu’nun 18 üyesinden biri olması.
Dairenin ikinci kıdemli üyesi kısa bir süre önce başka bir daireye başkan olarak seçilmiş. Aynı zamanda YSK üyesi olan bu üyenin en meşhur icraatlarından biri 2011 seçimlerinden önce BDP’li bağımsız adayların önüne taş koyan karar. Seçim öncesi bu yargı provokasyonu son anda siyasetin Montesquieu’yü birkaç günlüğüne Karayipler’e tatile göndermesiyle boşa çıkarılmıştı.
9. Ceza Dairesi’nin üyelerinden birinin adını 2 yıl kadar önce gazetelerde okumuştuk.
Adalet Bakanlığı’nın terör ve örgüt suçlarına bakan hakim ve savcılara ayar çekmek, yapmayın etmeyin, her şeye terör, örgüt suçu demeyin demek için AİHM ile birlikte düzenlediği sempozyumun ikinci gününde yaptığı sunumdan. Yargıtay’ın terör ve örgüt suçlarının temyizine bakan dairesinin bu üyesi ilk gün onca AİHM yargıcının hocanın söylediklerinin tam tersini tavsiye etmişti hakim ve savcılara.
Daire üyesinin hakim ve savcılara içtihat ve tavsiyelerinden bazılarını Milliyet’ten Gökçer Tahincioğlu’nun haberinden okuyalım:
-Zorla kaçırılan, 10 yıl sonra yakalanan, silah ve kod adı aldığı tespit edilen kişiye örgüt suçundan ceza verilmeli.
-El-Kaide davasında, örgütten kaçması için kardeşine yardım eden ve bu amaçla kimliğini veren kişiye örgüte yardımdan ceza verildi.
-Kırsala giderken yakalanması halinde her durumda beraat kararı verilmesi yaklaşımı terk edilmelidir. Fail, örgütle organik bağını kırsala gitmeden de kurabilir.
-Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararı onadık. Sanığın, örgüte katılan kızını kurtarmak için gittiği örgüt kampında yemek yaptığı, örgüt üyeleriyle fotoğraf çektiği, örgütsel hiyerarşiye dahil olmamakla birlikte örgüte yardım suçunu işlediği anlaşılmıştır.
-Propaganda ile örgüt üyeliği suçundan ayrı ayrı ceza verilmeli. Yani ‘zaten örgüt üyesi örgütün propagandasını yapar’ anlayışı doğru değildir. Ayrı ayrı ceza gerektirir.
-Örneğin örgütsel yayınlardaki yazıları dağıtmak da örgütle ilişkiye girilmemiş olsa bile örgüte yardım suçunu oluşturur.
Yani Yakup Köse ve Sebahat Tuncel için "ucuz kurtulmuşlar" bile denebilir.
Yargı böyle siyaset yapınca siyasete düşen de yargının siyasi kararlarını siyasetle karşılamaktır. Yeni Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yakup Köse kararına itiraz için bizzat müdahil olacağını açıkladı. Sebahat Tuncel için de yapılacak olan, kararın Meclis’te okutulmamasıdır.
2010 Referandumunda yüzde 58 bu yargıdan kurtulmak için “Evet” demişti. Ama zaten ortaya çıktı ki o referandumdaki Evet’ler üçe ayrılmış: Evet, Yetmez ama Evet, Bize Yetmez ama Evet...
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025