Yıldıray OĞUR
Aysel Malkaç (Malkoç) PKK’ya yakın Özgür Ülke gazetesinin muhabiriydi. 7 Ağustos 1993 günü Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde görülen bir davayı izlemek için gazeteden çıktı. Bir daha da kendisinden haber alınamadı.
Malkoç’un ailesi ve dönemin DEP’li milletvekilleri Aysel Malkoç’un nerede olduğunu devlet yetkililerine, bakanlara sordu. Cevap "gözaltına alınmadı" oldu hep...
Sonra ihbarlara ve görgü tanıklarına dayanan haberler yapıldı. Bir görgü tanığı Aysel Malkoç’un gazete çıkışında polis tarafından gözaltına alındığını gördüğünü iddia etti. Avcılar Firuzköy Mezarlığı’nda çarşaf içinde getirilen bir cesedin gömüldüğü ile ilgili gazeteye yapılan ihbar ise asılsız çıktı. Susurluk davasında ifade veren itirafçı Murat İpek, Malkoç’un öldürüldüğünü ve Sapanca’daki bir atış poligonuna gömüldüğünü söyledi. İddialar asılsız çıktı.
İnsan Hakları Derneği, Aysel Malkoç’un dünyada gözaltında kaybedilen ilk kadın gazeteci olarak ilan etti, İHD İstanbul şubesinde gazeteciler ve İHD’liler Aysel Malkoç’un bulunması için bir ay süreyle dönüşümlü açlık grevi bile yaptılar.
Adı yıllarca Washington’daki Newsum adlı müzedeki öldürülen gazeteciler arasına yer aldı, fotoğrafı 9 yıl boyunca her hafta "Cumartesi Anneleri"nin Beyoğlu’ndaki eylemlerinde taşındı.
2 Haziran 1992 günü ağzında paralar, üzerinde muhbir olduğunu iddia eden bir PKK bildirisiyle bir direğe asılı olarak bulunan aynı gazetenin muhabiri Mecit Akgün’ün adı ise unutuldu...
Ve 11 yıl sonra 2004'te PKK muhaliflerinin kurduğu Nasname sitesi Aysel Malkoç’un yaşadığını ve eşiyle birlikte Almanya’da olduğunu haber yaptı. Ardından Malkoç’u Türkiye’den kaçıran Rizgari örgütünün sorumlusu 1997’den beri ailesinin hatta bazı İHD yetkililerinin yaşadığından haberi olduğunu iddia etti...
http://www.hurriyet.com.tr/malkac-in-yasadigini-ihd-biliyordu-38614320
İnsan Hakları Derneği bir açıklama yaparak Aysel Malkoç’u konuşmaya çağırdı:
“Aysel Malkoç da İnsan Hakları Derneğinin 'kayıp listesi'nde yer alan ilk kadın gazetecidir ve kontrgerilla güçleri tarafından bombalanan Özgür Gündem gazetesinin muhabiri iken bir habere gider, bir daha hiç dönmez ve adı kayıplara karşı mücadelede önemli bir yer tutar. 10 yıldır bizler insan hakları savunucuları olarak Aysel Malkoç için, suç duyurularında bulunduk, açlık grevleri yaptık, sokaklarda oturduk, yürüdük, dayak yedik, gözaltına alındık. Bu yapılanlar bizim açımızdan kayıplara karşı mücadelenin bir parçası idi. Ancak bugün adına mücadele yürüttüğümüz ve diğer kayıp edilen insanlarımız gibi beynimizde ve yüreklerimizde önemli bir yere koyduğumuz Aysel Malkoç’un yaşadığı iddia ediliyor... Aysel Malkoç’un yapabileceği bir tek şey vardır artık. KONUŞMAK, YAŞADIĞINI AÇIKLAMAK!”
Ve Aysel Malkoç 11 yıl sonra bir mektup yazarak hayatta olduğunu açıkladı.
Bir süre sonra da Aysel Malkoç bir açıklama yaptı:
“Ben Aysel Malkoç. 1971 Dersim doğumluyum… Üniversite öğrencisi olduğum 1988-1992 yılları arasında Kürdistan Ulusal Mücadelesiyle tanıştım ve ulusal bir bilince ulaştım…
1992 yılında PKK saflarında mücadeleye katıldım. Bir grup üniversiteli arkadaşla birlikte gerekli askerî ve siyasi eğitimi almak üzere Bekaa’daki Mahsun Korkmaz Akademisi’ne gönderildim. Kamptaki askerî ve siyasi eğitimden sonra, PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan’ın da bulunduğu merkezî bir evde parti görevlisi olarak çalıştım. Toplam 8 ay kaldığım bu alanlarda tanık olduğum antidemokratik örgütsel yapı ve uygulamalar partiye bakış açımda köklü değişiklikler oluşmasına neden olurken, inançlarımda ve kişiliğimde de derin tahribatlar yaptı... Böylesine çelişkiler içerisindeyken, …legal alanda çalışmak üzere Türkiye’ye gönderildim...
93 Nisan ayından itibaren, Türk devleti tarafından 'terörist basın' olarak adlandırılıp, hedef tahtasına konulan Özgür Gündem gazetesinde gazeteci kimliğiyle çalışmaya başladım. Bu görevi 7 Ağustos 1993 tarihine kadar sürdürdüm. Bir yandan gazetede de hâkim olan despotik yapı, diğer yandan gazetede çalıştığım süreç içerisinde sık sık sivil polisler tarafından yolum kesilerek yapılan ölüm tehditleri ve ajanlık dayatmaları uzun süreden beri yaşadığım bunalımı daha da derinleştirerek beni bir depresyona sürükledi. Âdeta iki ateş arasında kalmıştım.
7 Ağustos 1993 sabahı Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde görülen bir davayı izlemek üzere gazeteden ayrıldığımda aklımda tek bir düşünce vardı: 'Kimseye zarar vermeden intihar etmek'... Bu girişimim başarısızlıkla sonuçlandı ve birkaç gün dinlenip, kendimi toparlamak için bir arkadaşımın evine gittim. Ne kimseyi görmek, ne de kimseyle konuşmak istemiyordum. Tek yaptığım düşünmek ve kafamdaki sorulara cevap bulmaktı. Cevabını aradığım en önemli soru ise ne yapacağımla ilgiliydi. Ama bu evdeyken arkadaşımın getirdiği gazetede gördüğüm haber hayatımın ondan sonraki bölümünü belirlemede önemli bir rol oynadı ve beni zorunlu ve zor bir tercihle bugüne kadar yaşamaya mahkûm etti.
Gazete, çalıştığım gazeteydi ve benim resmim vardı. Gözaltına alındığım ve kaybedilmek istendiğim iddia ediliyordu. Bu haberi okuyunca, cevabını aradığım 'ne yapmalıyım?' sorusu tüm ağırlığıyla beynime çakılıp kaldı… Artık istesem de gazeteye dönemezdim. Çünkü dönüp, gerçeği olduğu gibi anlatsam bile hangi seçeneklerle karşılaşacağımı çok iyi biliyordum.
Birinci seçenek şuydu: Ortada nereden çıktıkları belli olmayan ve gözaltına alındığımı iddia eden görgü tanıkları varken, gözaltına alınmadığıma inanmayacak ve polisle iş birliği yaptığımı düşünüp, bana ajan muamelesi çekeceklerdi. Hazır 'ajanlık reçeteleri'nin bol olduğu bir örgütte bu çok kolaydı. İkinci seçenek ise şuydu: En iyi ihtimalle anlatacağım gerçek hikâyeye inansalar bile, partiye haber vermeden ortadan kaybolmam ve bunalıma düşme sebeplerim 'objektif ajan' sınıfında ele alınıp, bilinen yöntemlerle yargılanmamı beraberinde getirecekti…
Tüm bunları yaşadığımda ise sadece 21 yaşında bir genç kızdım ve gerçek kimliğime kavuşmak için düştüğüm yollarda varolan kişiliğim de paramparça olmuştu.
Yaşadığım bunalıma rağmen, artık tek bir çıkar yol koydum önüme: Gerçekten kaybolmak...”
Aysel Malkoç iki yıl Türkiye’de saklandıktan sonra Yunanistan’a kaçmış, evlenmiş sonra da adı verilmeyen o İskandinav ülkesine yerleşmişti. Onu arayanlar nerede olduğunu polise, savcılara, askere, bakanlara sormuştu ama iki yere sormayı unutmuşlardı; sorunlar yaşadığı gazetesine ve problemli bir militanı olduğu PKK’ya… Çünkü onu arayanların kafasında buralar soru sorulacak, karşısında insan hakları mücadelesi verilecek güçler değil, mağdur, ezilen ve dayanışma içinde olunması gereken müttefikler, yoldaşlar hatta belki şefler oldu…
O yüzden de Türkiye’de ortada güvenilir bir fail-i meçhul ya da kayıp bilançosu bulunmuyor. Bu konuda görece daha tarafsız ve çeşitli kaynaklar kullanılarak yapılmış bir bilançoya göre 1981’den 2004’e kadar Türkiye’de gözaltına alındıktan sonra kaybolduğu iddia edilen insan sayısı 498. Çoğunluğu 90’lı yılların ilk beş yılında yaşanan bu vakalarla ilgili rakam 2001’e kadar 497... 1999 AB süreci ve AK Parti iktidarı sonrası ciddi bir değişim ve ilerleme var ortada. (2004’teki tek vaka olan Tolga Baykal Ceylan’ın kaybolduğu iddiası 2012’de Ergenekon savcılarına ifade veren bir itirafçının epey şüpheli ifadesine dayanıyor)
Ama devlette bir ilerleme olurken, muhalifler, insan hakları örgütleri 90’larda kaldılar. Ele geçirdikleri insan hakları mücadelesini de yoldaşı oldukları terör örgütlerinin propaganda araçlarına dönüştürdüler. PKK ve çevresi ne diyorsa ona sorgusuz inanmayı muhaliflik ve Kürt dostluğu zanneden kullanışlı aptallar, canlı bombalarla katliamlar yaparken bile PKK’ya yalakalık yaparak siyaseten onun etinden sütünden yararlanmayı düşünenler ya da radikal şık denen pozisyonda ezilenlerin haklarını savunan beyazlar olmanın keyfini çıkaranlar…
Ama Hurşit Külter vakası bunlardan daha fazlası. Epey karanlık bir polisiye, çok yerde bir komedi ve Türkiye’deki hastalıklı bir hâlin âdeta resmi geçidi..
Ve bu hikâyede bir rezalet aranacaksa hikâyenin neredeyse figüran oyuncusu olan Hurşit Külter listenin epey altında çıkabilir…
Bir sonraki yazıda…
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
























































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025